Astımlı bir hastada hızlı ve ilerleyici olarak nefes darlığı; öksürük; hırıltılı solunum; göğüste tıkanıklık hissi gibi bulguların ortaya çıkması ve bunlara paralel olarak solunum fonksiyonlarında bozulma olması akut astım atağı olarak adlandırılır. Solunum fonksiyonlarındaki bozulma atak tanısını kesinleştirir.
Hastaların atak geçirmesinin nedenleri
a) Hastanın uzun dönemli tedavisinin yetersiz olması; ilaçlarını uygun teknikte ve önerilen dozda kullanmaması;
b) Hastanın sigara dumanı; hava kirliliği; toz; solunum yolu enfeksiyonu geçirme gibi tetikleyici bir faktörle karşılaşmasıdır.
Akut astım atağı hafiften-hayatı tehdit edici şiddete kadar değişen düzeylerde seyredebilir.
a) Daha önce hayatı tehdit edici ağır akut atak geçiren hastalar;
b) Son 1 yıl içerisinde astım atağı nedeni ile hastaneye yatan veya acil servise başvuran hastalar;
c) Sistemik steroid kullanan veya yeni kesmiş olanlar;
d) Ayda bir kutudan fazla kısa etkili β2 agonist(Ventolin; bricanyl inhaler) gereksinimi olanlar;
e) Psikiyatrik hastalıkları veya pisikososyal problemleri nedeni ile sakinleştirici ilaç kullananlar;
f) Ek kalp damar hastalığı veya KOAH’ı olanlar;
g) Astım tedavi planına uyum göstermeyenlerin astım krizi sırasında hayati tehlike riskinin yüksek olduğu unutulmamalıdır.
Yapılan bir çalışmaya göre; daha önce hayatı tehdit edici bir atak geçiren ve bu nedenle yapay solunum uygulanan bir hastada; yeni geçireceği atakta solunum cihazına bağlanma (entübasyon ) riski 19 kat artmaktadır.
Astım krizi sırasında neler yapılabilir?
Astım atağında genelde tetikleyici bir faktör vardır. Bu neden çoğu hastada alerji olmakla beraber hastalarda en sık enfeksiyonları takiben astım ataklarına rastlanır. Astım atağında havayollarında var olan ödem daha da artarak hava yollarını iyice daraltır. Bronşların çevresinde balgam üreten hücrelerin salgısı artar ve balgamlar tıkaç oluşturarak hava yollarını kapatır. Takiben bronşların etrafındaki kas lifleri kasılarak hava yollarının daha da daralmasına neden olur.
Böyle bir durumda hasta daha önceden kendisine verilmiş olan nefes açıcı ilaçlarını kullanmalı 10-15 dakika içinde rahatlamıyorsa ya da şikayetleri artış gösteriyorsa hemen acile başvurmalıdır.
Bazı astım atakları hafiftir. Bazı astım atakları ise çok ciddi olabilir.
Hem hastalar ve hem de yakınları tarafından iyi bilinmesi gereken ağır astım krizinin başlıca belirtileri şunlardır:
-Dudaklarda; tırnak yataklarında ve dilde morarma olması
-Şuur bozukluğu; uyuklama hali
-Nefes alma sayısının dakikada 25 ten fazla olması
-Göğüs duvarı ile karın duvarı hareketlerinin uyumsuz olması
-Kalp atışlarının (nabzın) dakikada 120 den fazla olması
-Nefes alırken kaburga aralıklarının içeriye doğru çekilmesi
-Kolları bir yere dayayarak ve yardımcı solunum kaslarını kullanarak solunum yapılması
-Konuşurken kısa bir cümleyi bile bir kerede söyleyememek
-Kan basıncının çok yükselmesi veya giderek düşmeye başlaması
-Hastanın aşırı bir korku ve panik içinde olması; terlemesi. Bu durumlarda hiç vakit geçirmeden acile başvurmak uygun olacaktır.
Astım nedir?
Astım genellikle ataklar halinde gelen nefes darlığı ve hırıltı ile karakterize geriye dönüşebilen hava yolu daralmasıdır.
Hava yolları değişik uyarılara yanıt olarak çapını değiştirebilen esnek yapılardır. Egzersiz gibi aşırı miktarda hava gerektiren durumlarda hava yolları genişler; ya da toz; duman ile karşılaşınca savunma amacı ile hava yolları daralır. Sağlıklı kişilerde çeşitli uyarılar karşısında hava yollarının çapını değiştirebilme yeteneğine "Bronşial reaktivite" denir. Bronşial astımda ise hava yolları çevresel uyarılara karşı aşırı duyarlıdır. Duyarlılığı artmış olan hava yolları; sağlıklı kişileri etkilemeyecek kadar küçük uyarılar karşısında bile abartılı bronş daralması ile yanıt verirler; buna da "Bronşial hiperreaktivite" denir. Bu nedenle astımlı hastalar çevredeki birçok maddeye astımlı olmayanlara göre daha duyarlıdır.
Bu durum daha çok astım hastalarında ya da astıma meyilli kişilerde görülür. Bu kişiler astım tetikleyici bir durumla karşılaştıklarında hava yollarını saran kas kasılarak bronşlarda daralma; hava yollarını döşeyen zarda kızarıklık ödem ve hava yolunun etrafındaki sekresyon üreten bezlerde aşırı salgı sonrası balgam üretimi söz konusu olur. Böylece hastada öksürük; yapışkan balgam ve nefes darlığı oluşur.