Bekar Kalmayı Tercih Eden Kadınlar
BEKAR KALMAYI TERCİH EDEN KADINLAR
Bekarlık aslında evli olmama halidir ve toplum tarafından yalnız kalmak; yalnız olmak; aile kuramamak; çoluk çocuğa karışamamak olarak dillendirilir. Evli olmak itibar kazanmayı da beraberinde getirmesine rağmen günümüzde kadınların büyük bir kısmı bekarlığı tercih etmektedir. Çünkü onlar için bekarlık aynı zamanda saygın bir yaşam biçimidir.
Toplumun geneline bakıldığında bekar kalmayı tercih eden kadınlar erkeklere oranla daha fazla olduğu görülmektedir. Bekar kadınların hemen hepsinde görülen bir takım ortak özelliklerine bakıldığında; bu kadınların canının istediğini yapan; kitap okuyan; sinemaya giden; seyahat eden; arkadaşlarıyla sıkça zaman geçiren; planlamalarını tek başına yapan; kendi kendine kararlar alan ve sonuçlarına katlanan; kendisine zevk veren hobilerine zaman ayıran kadınlar olduğu görülmektedir.
Bir kadının bekar olması yalnız yaşadığı anlamına gelmez. Bu kadınların bir çoğunun geçmişinde ve günümüzde kısa ya da uzun süreli ilişkiler yaşamış veya yaşıyor olduğu görülmektedir. Bu ilişkiler bazılarında olumsuz bir takım izler bıraktığı için bazıları da bir ilişki içinde olmak istemedikleri için bekar olmayı tercih etmişlerdir. Bu durumun başka bir sebebi de bu ilişkilerinin kendilerine yeterince doyum yaşatmamış ilişkiler olmasıdır. Kendilerine olumsuz duygular yaşatan ilişkilerini devam ettirmek yerine bekar kalmayı tercih etmişlerdir.
Kadınların bekar kalmayı ya da bekarlığa geri dönmeyi tercih etmelerinin bir başka sebebi de erkeklerle birlikte olmayı sevmelerine rağmen yalnız yaşamayı da sevmeleridir. Birisine açıklama yapmadan yaşamak; kendi yaşamlarına yön vermek; kendilerine zaman ayırmak bekar kadınların yapmaktan hoşlandıkları şeylerdir. Bu kadınlar özgürce yaşamaktan ve kendi yaşamlarını yaratmaktan keyif alırlar.
Toplumda bekar kalmayı tercih eden kadınlar hakkında bir takım yorumlarda bulunulur; onların bu durumlarıyla ilgili söylentiler çıkarılır. Bu yorumlar genelde bekar kadınların tatminsiz; sinirli; tahammülsüz; kıskanç oldukları konusundadır. Bu duruma onları yalnızlığın sürüklediği söylenir. Oysa sevgisiz bir ilişki içinde olan; bu ilişki içinde yaşamını sürdürmeye çalışan ya da bu ilişkiyi sürdürmeye mecbur olan kadınlar kendilerini daha fazla yalnız hissederler. Yapılan araştırmalar; bekar kadınların yolunda gitmeyen bir evlilik ilişkisi içinde olan kadınlara oranla hayattan daha fazla zevk aldıkları ve daha fazla mutlu yaşadıklarını ortaya çıkarmıştır.
Bekar kadınların evlenecek erkek arayışı içinde oldukları inancı da toplumda çok yaygındır. Bu inanç; erkeklerin kadınlarla olan ilişkileri de olumsuz etkilemekte; erkeğin kadını kendisini elde etmeye çalışan; evlenmek için ikna etme yolları arayan bir dişi olarak görmesine neden olmaktadır. Bu da erkeklerin kadınlara karşı mesafeli yaklaşmalarına ya da kadınlardan uzak durmalarına ya da ilişki içinde tedbir almaya çabaladıkları için doğal olmamalarına yol açmaktadır.
Bekar kadınların bu durumu tercih etmeleri onların bazı konularda kaygı yaşamadıkları anlamına gelmemektedir. Bekar kalmayı tercih eden kadınların yaşadığı kaygılardan biri yaşları ilerlediğinde bir çocuk sahibi olma isteği ile ilgilidir. Ayrıca yaşlılığında tek başına yaşamayı becerip beceremeyeceği ile ilgili kaygılar da yaşamaktadırlar. Fakat şimdi yalnız ya da çocuksuz yaşıyor olabilmeleri gelecekte de yalnız ve çocuksuz yaşayabileceklerine inanmalarını sağlamaktadır. Karşılaştıkları sorunları tek başına çözüyor olmaları da yaşlılıkta yalnızlığa toleransı artırıcı bir özelliktir.
Toplumun bekar kadınlar üzerindeki yanlış inançlarından biri de bekar kadınların sürekli evlenmek için bir erkek aradıkları üzerinedir; yani bekar kadınların erkekler için özellikle evli erkekler için bir tehdit oluşturduğudur. Bu kaygının ve tehditin en fazla yaşandığı ortamlar; eşli gidilen bir etkinliğe bekar kadınların yalnız gittiği ortamlardır. Çünkü bekar kadınların tuzaklarına düşüreceği bir erkek aradığına inanılır. Bu inanç bekar kadınların yalnız oldukları hakkındaki kanaatten kaynaklanır. Oysa bekar kadınlar karşı cinsle sağlıklı ilişkiler kurabilirler.
Bu kadınların bekar kalmayı tercih etme sebepleri erkeklerle sağlıksız ilişkiler kurması değildir. Tam tersine kendi başına karar aldıkları için; yaşam planlarını yalnızca kendilerine yönelik yaptıkları için; ekonomik anlamdaki sorunlarını kendileri çözdükleri için; kısaca kendi yaşamlarına yön verme özgürlüğüne sahip oldukları için; ilişkide olduğu kişiye her hangi bir yük vermedikleri için daha sağlıklı ilişkiler yaşamaktadırlar. Bunu başarabilen bir kadın aynı zamanda kendisi olma fırsatını da yakalamış bir kadındır. Ne istediğini bilen; kendini tanıyan bir kadın yaşadığı ilişkiyi bitecek kaygısı duymadan; sonuca değil de sürece odaklanan bir ilişki yaşadığı için daha sağlıklı ilişkiler kurabilmektedirler.
Bekarlık aslında evli olmama halidir ve toplum tarafından yalnız kalmak; yalnız olmak; aile kuramamak; çoluk çocuğa karışamamak olarak dillendirilir. Evli olmak itibar kazanmayı da beraberinde getirmesine rağmen günümüzde kadınların büyük bir kısmı bekarlığı tercih etmektedir. Çünkü onlar için bekarlık aynı zamanda saygın bir yaşam biçimidir.
Toplumun geneline bakıldığında bekar kalmayı tercih eden kadınlar erkeklere oranla daha fazla olduğu görülmektedir. Bekar kadınların hemen hepsinde görülen bir takım ortak özelliklerine bakıldığında; bu kadınların canının istediğini yapan; kitap okuyan; sinemaya giden; seyahat eden; arkadaşlarıyla sıkça zaman geçiren; planlamalarını tek başına yapan; kendi kendine kararlar alan ve sonuçlarına katlanan; kendisine zevk veren hobilerine zaman ayıran kadınlar olduğu görülmektedir.
Bir kadının bekar olması yalnız yaşadığı anlamına gelmez. Bu kadınların bir çoğunun geçmişinde ve günümüzde kısa ya da uzun süreli ilişkiler yaşamış veya yaşıyor olduğu görülmektedir. Bu ilişkiler bazılarında olumsuz bir takım izler bıraktığı için bazıları da bir ilişki içinde olmak istemedikleri için bekar olmayı tercih etmişlerdir. Bu durumun başka bir sebebi de bu ilişkilerinin kendilerine yeterince doyum yaşatmamış ilişkiler olmasıdır. Kendilerine olumsuz duygular yaşatan ilişkilerini devam ettirmek yerine bekar kalmayı tercih etmişlerdir.
Kadınların bekar kalmayı ya da bekarlığa geri dönmeyi tercih etmelerinin bir başka sebebi de erkeklerle birlikte olmayı sevmelerine rağmen yalnız yaşamayı da sevmeleridir. Birisine açıklama yapmadan yaşamak; kendi yaşamlarına yön vermek; kendilerine zaman ayırmak bekar kadınların yapmaktan hoşlandıkları şeylerdir. Bu kadınlar özgürce yaşamaktan ve kendi yaşamlarını yaratmaktan keyif alırlar.
Toplumda bekar kalmayı tercih eden kadınlar hakkında bir takım yorumlarda bulunulur; onların bu durumlarıyla ilgili söylentiler çıkarılır. Bu yorumlar genelde bekar kadınların tatminsiz; sinirli; tahammülsüz; kıskanç oldukları konusundadır. Bu duruma onları yalnızlığın sürüklediği söylenir. Oysa sevgisiz bir ilişki içinde olan; bu ilişki içinde yaşamını sürdürmeye çalışan ya da bu ilişkiyi sürdürmeye mecbur olan kadınlar kendilerini daha fazla yalnız hissederler. Yapılan araştırmalar; bekar kadınların yolunda gitmeyen bir evlilik ilişkisi içinde olan kadınlara oranla hayattan daha fazla zevk aldıkları ve daha fazla mutlu yaşadıklarını ortaya çıkarmıştır.
Bekar kadınların evlenecek erkek arayışı içinde oldukları inancı da toplumda çok yaygındır. Bu inanç; erkeklerin kadınlarla olan ilişkileri de olumsuz etkilemekte; erkeğin kadını kendisini elde etmeye çalışan; evlenmek için ikna etme yolları arayan bir dişi olarak görmesine neden olmaktadır. Bu da erkeklerin kadınlara karşı mesafeli yaklaşmalarına ya da kadınlardan uzak durmalarına ya da ilişki içinde tedbir almaya çabaladıkları için doğal olmamalarına yol açmaktadır.
Bekar kadınların bu durumu tercih etmeleri onların bazı konularda kaygı yaşamadıkları anlamına gelmemektedir. Bekar kalmayı tercih eden kadınların yaşadığı kaygılardan biri yaşları ilerlediğinde bir çocuk sahibi olma isteği ile ilgilidir. Ayrıca yaşlılığında tek başına yaşamayı becerip beceremeyeceği ile ilgili kaygılar da yaşamaktadırlar. Fakat şimdi yalnız ya da çocuksuz yaşıyor olabilmeleri gelecekte de yalnız ve çocuksuz yaşayabileceklerine inanmalarını sağlamaktadır. Karşılaştıkları sorunları tek başına çözüyor olmaları da yaşlılıkta yalnızlığa toleransı artırıcı bir özelliktir.
Toplumun bekar kadınlar üzerindeki yanlış inançlarından biri de bekar kadınların sürekli evlenmek için bir erkek aradıkları üzerinedir; yani bekar kadınların erkekler için özellikle evli erkekler için bir tehdit oluşturduğudur. Bu kaygının ve tehditin en fazla yaşandığı ortamlar; eşli gidilen bir etkinliğe bekar kadınların yalnız gittiği ortamlardır. Çünkü bekar kadınların tuzaklarına düşüreceği bir erkek aradığına inanılır. Bu inanç bekar kadınların yalnız oldukları hakkındaki kanaatten kaynaklanır. Oysa bekar kadınlar karşı cinsle sağlıklı ilişkiler kurabilirler.
Bu kadınların bekar kalmayı tercih etme sebepleri erkeklerle sağlıksız ilişkiler kurması değildir. Tam tersine kendi başına karar aldıkları için; yaşam planlarını yalnızca kendilerine yönelik yaptıkları için; ekonomik anlamdaki sorunlarını kendileri çözdükleri için; kısaca kendi yaşamlarına yön verme özgürlüğüne sahip oldukları için; ilişkide olduğu kişiye her hangi bir yük vermedikleri için daha sağlıklı ilişkiler yaşamaktadırlar. Bunu başarabilen bir kadın aynı zamanda kendisi olma fırsatını da yakalamış bir kadındır. Ne istediğini bilen; kendini tanıyan bir kadın yaşadığı ilişkiyi bitecek kaygısı duymadan; sonuca değil de sürece odaklanan bir ilişki yaşadığı için daha sağlıklı ilişkiler kurabilmektedirler.