Uzun Süre Tok Kalmanın Püf Noktaları
UZUN SÜRE TOK KALMANIN PÜF NOKTALARI
Kilomuzu istediğimiz rakamlarda tutmaya çalışırken bizi en çok zorlayan konu açlık duygusudur. Şimdi birlikte acıkmadan istenilen rakamlarda kalmanın sırlarını öğrenelim.
Posa bakımından zengin besinler tok tutan besinlere en iyi örnektir. Çiğneme zamanı uzun olduğu için posalı besinler yemek yemenizi ağırlaştıracak ve daha az yemek yemenizi sağlayacaktır. Şişkinlik yaratma özellikleri sayesinde uzun süre tokluk hissettirecek ve öğün sonrası kısa süre sonra atıştırma ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. Posa içeriği yüksek olan besinlere örnek; kurubaklagiller; tam tahıllı- kepekli ekmek; sebze ve meyvelerdir.
Yağlar midenizi karbonhidrat ve proteinlere göre daha geç terk ettiği için tokluk hissinizin daha uzun sürmesini sağlar. Bu nedenle düşük yağlı öğün tükettikten yalnızca bir-iki saat sonra acıkırsınız. Yaptığımız yemeklerde yeterli miktarda yağ kullanmak tokluk sürenizi uzatacaktır. Ancak sağlıklı yağlar kullanmak tabi ki önemli.
Proteinleri her öğünde tüketmek tokluk süresini uzatmada çok etkilidir. Mesela kahvaltıda peyniri; yumurtayı; öğle ve akşam yemeklerinde yoğurdu; aralarda süt; ayran gibi içecekleri tüketmek gereksiz acıkmaları engelleyecektir.
Aralıklarla su içmek te size tokluk sağlayacaktır.
Gün içinde fazla tatlıya yönelmemek acıkmanın önüne geçmek için gereklidir. Çünkü her tatlı akabinde kan şeker düşüklüğü ve acıkmayı getirir.
Tabi bu önerileri uygulamaya çalışırken hangi besinden ne kadar alacağımızı kendi kendimize hesaplamak mümkün olmayacaktır. Sizin için gerekli miktarları size yakın bir beslenme uzmanından size özel bir beslenme programıyla öğrenebilirsiniz.
EVDE DONDURULMUŞ BESİN HAZIRLAMA
Derin dondurucular her türlü besinin raf ömrünü uzatır. Uzun süreli depolama için dondurucunun sıcaklığını -32 C veya daha altında tutmaya çalışın.
Derin dondurucuda saklama kabı olarak; cam şişeleri; pet şişeleri renkli naylon poşetleri; alüminyum folyo kullanmayın. Çünkü donunca genleşen sıvılar; camın kırılmasına neden olabilir. diğerleri ise sağlık açısından tehlikelidir
Dondurucuya koymadan önce paketlemeye dikkat edin. Klasik plastik ambalaj kağıtları yerine; dondurucu kaplarını; folyalarını ve nem geçirmeyen kağıt; plastik torba veya diğer paketleme malzemelerini kullanın.
Dondurmadan önce; her besin paketini hangi besin olduğunu; tarih ve miktarını yazarak etiketleyin. Dondurucunuzu açtığınızda; her besini ve tazeliğini rahatlıkla ayırt edebilirsiniz.
Eski olanları ön tarafa koyarak ilk olarak kullanılmasını sağlayın. Benzer besinleri yan yana yerleştirin; böylece daha kolay bulunabilirler.
Bazı besinler dondurulmaya uygun değildir. Muz; taze domates; kıvırcık; kereviz; mayonez; haşlanmış katı yumurta; ekşi krema; çırpılmamış krema; taze patates; haşlanmamış sebzeler ve bunları içeren karışımlar. Bu tür besinler dondurma işlemi mikrobiyolojik kaliteden ziyade; yeme kalitelerini etkilemektedir.
Yağlar; protein ve karbonhidratlardan daha zor donar ve derin dondurucudaki saklama ömürleri daha kısadır. Bu nedenle yağlı etleri dondurucuya koymadan yağlarından ayıklamanız gerekir. Derin dondurucu bile olsa et ve tavuğun birbirinden farklı raflarda dondurulması gerekir. Sebze ve etlerde ayrı ayrı olmalıdır.
Sebzelerin dondurulmuş halde depolama sürelerini uzatmak için haşlayın. Haşlama; besinlerin suyun içinde 1-3 dakika arasında kaynatılması ve hemen soğuk suyun içinde pişirme işleminin durdurulması için soğutulması işlemidir. Suyunu süzdükten sonra; hava geçirmeyen plastik torbaların içine koyarak dondurucuya yerleştirin.
Dondurulmuş besinleri tezgah üstünde değil; buzdolabında çözdürün. Bakteriler oda ısısında çoğalırlar. Çözündürülecek besinin suyunu toplamak için; plastik bir torba veya tabağın üzerine koyarak çözünmeye bırakın. Et; tavuk veya balığı hızlı bir şekilde çözündürmek istiyorsanız; ilk önce paketini çıkarın ve mikrodalgaya dayanıklı bir kabın içine yerleştirin; sonra mikrodalga fırının defrost ayarında çözündürün. Hemen sonra pişirin.
Kilomuzu istediğimiz rakamlarda tutmaya çalışırken bizi en çok zorlayan konu açlık duygusudur. Şimdi birlikte acıkmadan istenilen rakamlarda kalmanın sırlarını öğrenelim.
Posa bakımından zengin besinler tok tutan besinlere en iyi örnektir. Çiğneme zamanı uzun olduğu için posalı besinler yemek yemenizi ağırlaştıracak ve daha az yemek yemenizi sağlayacaktır. Şişkinlik yaratma özellikleri sayesinde uzun süre tokluk hissettirecek ve öğün sonrası kısa süre sonra atıştırma ihtiyacını ortadan kaldıracaktır. Posa içeriği yüksek olan besinlere örnek; kurubaklagiller; tam tahıllı- kepekli ekmek; sebze ve meyvelerdir.
Yağlar midenizi karbonhidrat ve proteinlere göre daha geç terk ettiği için tokluk hissinizin daha uzun sürmesini sağlar. Bu nedenle düşük yağlı öğün tükettikten yalnızca bir-iki saat sonra acıkırsınız. Yaptığımız yemeklerde yeterli miktarda yağ kullanmak tokluk sürenizi uzatacaktır. Ancak sağlıklı yağlar kullanmak tabi ki önemli.
Proteinleri her öğünde tüketmek tokluk süresini uzatmada çok etkilidir. Mesela kahvaltıda peyniri; yumurtayı; öğle ve akşam yemeklerinde yoğurdu; aralarda süt; ayran gibi içecekleri tüketmek gereksiz acıkmaları engelleyecektir.
Aralıklarla su içmek te size tokluk sağlayacaktır.
Gün içinde fazla tatlıya yönelmemek acıkmanın önüne geçmek için gereklidir. Çünkü her tatlı akabinde kan şeker düşüklüğü ve acıkmayı getirir.
Tabi bu önerileri uygulamaya çalışırken hangi besinden ne kadar alacağımızı kendi kendimize hesaplamak mümkün olmayacaktır. Sizin için gerekli miktarları size yakın bir beslenme uzmanından size özel bir beslenme programıyla öğrenebilirsiniz.
EVDE DONDURULMUŞ BESİN HAZIRLAMA
Derin dondurucular her türlü besinin raf ömrünü uzatır. Uzun süreli depolama için dondurucunun sıcaklığını -32 C veya daha altında tutmaya çalışın.
Derin dondurucuda saklama kabı olarak; cam şişeleri; pet şişeleri renkli naylon poşetleri; alüminyum folyo kullanmayın. Çünkü donunca genleşen sıvılar; camın kırılmasına neden olabilir. diğerleri ise sağlık açısından tehlikelidir
Dondurucuya koymadan önce paketlemeye dikkat edin. Klasik plastik ambalaj kağıtları yerine; dondurucu kaplarını; folyalarını ve nem geçirmeyen kağıt; plastik torba veya diğer paketleme malzemelerini kullanın.
Dondurmadan önce; her besin paketini hangi besin olduğunu; tarih ve miktarını yazarak etiketleyin. Dondurucunuzu açtığınızda; her besini ve tazeliğini rahatlıkla ayırt edebilirsiniz.
Eski olanları ön tarafa koyarak ilk olarak kullanılmasını sağlayın. Benzer besinleri yan yana yerleştirin; böylece daha kolay bulunabilirler.
Bazı besinler dondurulmaya uygun değildir. Muz; taze domates; kıvırcık; kereviz; mayonez; haşlanmış katı yumurta; ekşi krema; çırpılmamış krema; taze patates; haşlanmamış sebzeler ve bunları içeren karışımlar. Bu tür besinler dondurma işlemi mikrobiyolojik kaliteden ziyade; yeme kalitelerini etkilemektedir.
Yağlar; protein ve karbonhidratlardan daha zor donar ve derin dondurucudaki saklama ömürleri daha kısadır. Bu nedenle yağlı etleri dondurucuya koymadan yağlarından ayıklamanız gerekir. Derin dondurucu bile olsa et ve tavuğun birbirinden farklı raflarda dondurulması gerekir. Sebze ve etlerde ayrı ayrı olmalıdır.
Sebzelerin dondurulmuş halde depolama sürelerini uzatmak için haşlayın. Haşlama; besinlerin suyun içinde 1-3 dakika arasında kaynatılması ve hemen soğuk suyun içinde pişirme işleminin durdurulması için soğutulması işlemidir. Suyunu süzdükten sonra; hava geçirmeyen plastik torbaların içine koyarak dondurucuya yerleştirin.
Dondurulmuş besinleri tezgah üstünde değil; buzdolabında çözdürün. Bakteriler oda ısısında çoğalırlar. Çözündürülecek besinin suyunu toplamak için; plastik bir torba veya tabağın üzerine koyarak çözünmeye bırakın. Et; tavuk veya balığı hızlı bir şekilde çözündürmek istiyorsanız; ilk önce paketini çıkarın ve mikrodalgaya dayanıklı bir kabın içine yerleştirin; sonra mikrodalga fırının defrost ayarında çözündürün. Hemen sonra pişirin.