ZİHİNSEL SIĞINAKLA GELEN BAŞARI
Herkesin dilindeki soru: “ Nasıl başarılı olurum?” Başarıya ulaşmak için kendimizi değişim doğrultusunda değiştirmemiz kaçınılmaz. Ancak çaba olmadan değişime uyum sağlamanın gerçekleşmesi mümkün değildir. Bizi kendimizden başka hiç kimse; bizim adımıza değiştiremez. Kendimizden başka hiç kimse; kendi olumsuzluklarımızı yok edemez.
Başarı için yeniden yapılanmanın temeli öz değerlendirmedir. Kendimizi tanıma; anlama başta olmak üzere başarıya ulaşmak için gerekenlerden hangilerine sahip olduğumuzun; başarıya ulaşmamızı engelleyen kusurlarımızın neler olduğunun bunları nasıl tolere edeceğimizin; var olan yeteneklerimizi nasıl geliştirip ortaya koyacağımızın farkında olmaktır.
Kendisini yeniden yapılandırmaya karar veren birey birinci aşamada; içindeki korkuları; kendisine zarar veren inançları; yanlış düşüncelerini; kusur ve zayıflıklarını keşfetmeli ve bunların nedenlerini ortaya çıkartmak zorundadır. İkinci aşamada ise; bireyin bilinçaltından bilinç düzeyine çıkan bu olumsuzlukları silmesi ve yerlerine kendisini mutluluk ve başarıya ulaştıracak doğru inanç ve düşünceleri yerleştirmesi gerekir. Yeni inanç ve düşüncelerin yerleşmesi sanıldığı kadar kolay ve kısa süreli değildir; yeni öğrenilenlerin; zihinsel alıştırmaların; düşüncelerin bıkmadan usanmadan defalarca tekrarlanması en etkili yöntemlerdendir. Bunu yapabilmek için özel bir zihinsel mekan oluşturmak; odaklanma ve benimsemeyi kolaylaştıracaktır. Bu belirlediğiniz zihinsel mekan; her türlü gerginlikten kurtulacağınız; kendinizle gerçek anlamda tanışacağınız bir mekan olacak ve yeniden motive olmak için kendinizi güdüleyebilmek için de zihinsel sığınak görevi görecektir.
Başarıya ulaşmak için gerekli olan niteliklerden hangilerine sahip olduğumuzu ya da başarıya ulaşmamızı engelleyen kusurlarımızın neler olduğunu araştırmaya başlamadan önce başarıya ulaşmada belirlenmiş anahtar kavramları benimsemek gereklidir. Kendimizi tanımak ve doğru hedefi belirlemenin yanı sıra inanmalı ve güçlü bir isteğe sahip olmalıyız. Yeteneklerimiz ve uğraştığımız konuya ilişkin gerekli tüm bilgilere sahip olmak özgüvenimizi arttırır. Bilgimizi düşünce ve hayal gücümüzle desteklemek önemlidir ve fark yaratır.
Etkin iletişim; insanların birbirlerini dinledikleri; anladıkları ve kendilerini başkalarına anlatabildikleri iletişim biçimidir; mutlaka etkin iletişim becerisi edinmeliyiz. Olumlu inanç; düşünce ve duygular doğrultusunda davranmanın yanı sıra; olumlu kişilerle beraber olmak çok önemlidir çünkü olumluluk da olumsuzluk da bulaşıcıdır. Olumsuz kişilerden uzak durup olumlu kişilerle beraber bulunmaya çabalarsak; olumlu inanç; düşünce; duygu ve davranışlar üretmemiz çok daha kolay olacaktır.
Şimdi bu yazıyı okudunuz ve bunlar hep bildiğimiz şeyler diye düşünmüş olabilirsiniz ancak bu “hep bildiğimiz şeyler” e rağmen; yakın zamanda yapılan araştırmalarda; başarı stres düzeyi yüksek ülkeler arasında Türkiye ilk sıralarda yer almaktadır. Stres; nükleer enerji ve benzerinin faydalı veya zararlı olmasının bize bağlı olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Karşılaştığımız başarısızlıklarda karalar bağlamak; hatayı dışarda aramak yerine; stresi kontrol etmeyi öğrenerek; motivasyon ve enerji aracı haline getirmeye çabalamalıyız. Esnek olmalı ve beden – zihin – ruh dengemize önem vermeliyiz. Kısacası; sadece bilmek yeterli değil- görüyoruz ki olmuyor-; kişisel gelişimimize önem vermeliyiz; kendimizi eğitmek için; hayatı neşeli; enerji dolu ve verimli hale getirmek için özel zaman ayırmalıyız ve çaba harcamalıyız.