Kolajen Nedir
Kolajen bir protein çeşidi olup memelilerin vücutlarındaki proteinin % 30 unu oluşturmaktadır. Ayrıca kolajen vücudun yapıştırıcısı olarak da tanımlanmaktadır.
Kolajen bağ dokularında; özellikle deride; kemik ve eklem bağlarında kemiklerde; damarlarda; korneada ve barsaklarda yaygın olarak bulunmaktadır.
Kolajen dokuların elastikiyetini sağlamaktadır. Kolajenin azalması deride kırışma şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle yaşın ilerlemesiyle tüm vücutta kolajen azalmaktadır.
Kolajen yapı olarak üçlü heliks şeklinde olup bu şekilde çok güçlü bir yapı ve elastikiyet kazanır.
Vücutta kolajenin 25 farklı tipi vardır.
Derinin genç görünmesinde kolajenin rolü büyüktür. Kolajen azaltıkça deri esnekliğini kaybetmeye başlar. Yaş ilerledikçe vücudun kolajen yapma kapasitesi de azalır. Kolajen azalması aynı zamanda saçların renk kaybına neden olur; eklemlerin esnekliği azalır; kemiklerin dayanıklığı da azalmaya başlar.
Dünyada pek çok araştırmada kolajen yapımının artırılmasına çalışılmaktadır. Ancak bunu sağlayacak herhangi bir ilaç bilimsel olarak kabul edilmiş değildir.
Yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde kolajen kullanılmakla birlikte üretim zorluğu ve allerji sorunları nedeniyle fazla tercih edilmemektedir.
Kolajen yerine hyaluronik asid ürünleri tercih edilmekte olup yapılan çalışmalarda hyaluronik asidin kolajen yapımını uyardığını gösteren sonuçlar vardır.
Hyaluronik asidler özel olarak üretilmekte ve farklılıklar göstermektedir. Dayanıklılıkları ve akıcılıkları farklıdır. Bu farklılık yüzde kullanımında çok önemli olmaktadır. Dudakta kullanılacak hyaluronik asidin yumuşak olması gerekirken nazolabial bölge olarak adlandırılan burun kenarı-ağız köşesinde daha yoğun ve kolay kaybolmayan bir yapıda hyaluronik aside ihtiyaç duyulur.
Hyaluronik asidlerin kaliteleri farklı olup üretim aşamasında kullanılan bazı maddelerin kalite üzerinde etkisi olmaktadır.
Hyaluronik asid dışında da dolgu maddeleri kullanılmakta olup bunlar kalıcı; uzun süre kalıcı ve geçici olarak sınıflandırılabilir.
Kalıcı olan dolgu maddeleri ekonomik açıdan uygun olsa da herhangi bir sorun olduğunda yada alerjik reaksiyon yaptığında bunların çıkarılması pek mümkün olmamaktadır.
Bu nedenle kalıcı dolgu maddelerini yaptırmadan önce iki defa düşünülmesi gerekmektedir.
Uzun süre kalıcı olan dolgu maddelerinin başında kalsiyum hidroksiapatid içeren dolgu maddeleri gemektedir.
Normalde hidroksiapatid maddesi vücudumuzda bol miktarda bulunmaktadır aynı hyaluronik asidde olduğu gibi.
Hidroksiapatid maddesi radiesse adıyla üretilmiş olup alternatifi bulunmamaktadır. Üretim zorluğu gibi faktörlerden dolayı dolgu maddelerinin maiyetleri oldukça yüksek sayılabilir.
Bir dolgu maddesi diğerinin tam olarak karşılığı değildir; ve kişilerin ihtiyacına uygun dolgu maddesinin seçilmesi gerekir.
Hareketli bölgelerde dolgu maddeleri daha kısa süre kalırken hareketi nispeten az olan bölgelerde daha uzun süre kalıcı olacaklardır. Bu nedenle özellikle kaş arasında dolgu maddesi kullanılması gerekiyor ise botoks ile birlikte kullanılması faydalı olacaktır.
Kolajen bağ dokularında; özellikle deride; kemik ve eklem bağlarında kemiklerde; damarlarda; korneada ve barsaklarda yaygın olarak bulunmaktadır.
Kolajen dokuların elastikiyetini sağlamaktadır. Kolajenin azalması deride kırışma şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle yaşın ilerlemesiyle tüm vücutta kolajen azalmaktadır.
Kolajen yapı olarak üçlü heliks şeklinde olup bu şekilde çok güçlü bir yapı ve elastikiyet kazanır.
Vücutta kolajenin 25 farklı tipi vardır.
Derinin genç görünmesinde kolajenin rolü büyüktür. Kolajen azaltıkça deri esnekliğini kaybetmeye başlar. Yaş ilerledikçe vücudun kolajen yapma kapasitesi de azalır. Kolajen azalması aynı zamanda saçların renk kaybına neden olur; eklemlerin esnekliği azalır; kemiklerin dayanıklığı da azalmaya başlar.
Dünyada pek çok araştırmada kolajen yapımının artırılmasına çalışılmaktadır. Ancak bunu sağlayacak herhangi bir ilaç bilimsel olarak kabul edilmiş değildir.
Yüzdeki kırışıklıkların tedavisinde kolajen kullanılmakla birlikte üretim zorluğu ve allerji sorunları nedeniyle fazla tercih edilmemektedir.
Kolajen yerine hyaluronik asid ürünleri tercih edilmekte olup yapılan çalışmalarda hyaluronik asidin kolajen yapımını uyardığını gösteren sonuçlar vardır.
Hyaluronik asidler özel olarak üretilmekte ve farklılıklar göstermektedir. Dayanıklılıkları ve akıcılıkları farklıdır. Bu farklılık yüzde kullanımında çok önemli olmaktadır. Dudakta kullanılacak hyaluronik asidin yumuşak olması gerekirken nazolabial bölge olarak adlandırılan burun kenarı-ağız köşesinde daha yoğun ve kolay kaybolmayan bir yapıda hyaluronik aside ihtiyaç duyulur.
Hyaluronik asidlerin kaliteleri farklı olup üretim aşamasında kullanılan bazı maddelerin kalite üzerinde etkisi olmaktadır.
Hyaluronik asid dışında da dolgu maddeleri kullanılmakta olup bunlar kalıcı; uzun süre kalıcı ve geçici olarak sınıflandırılabilir.
Kalıcı olan dolgu maddeleri ekonomik açıdan uygun olsa da herhangi bir sorun olduğunda yada alerjik reaksiyon yaptığında bunların çıkarılması pek mümkün olmamaktadır.
Bu nedenle kalıcı dolgu maddelerini yaptırmadan önce iki defa düşünülmesi gerekmektedir.
Uzun süre kalıcı olan dolgu maddelerinin başında kalsiyum hidroksiapatid içeren dolgu maddeleri gemektedir.
Normalde hidroksiapatid maddesi vücudumuzda bol miktarda bulunmaktadır aynı hyaluronik asidde olduğu gibi.
Hidroksiapatid maddesi radiesse adıyla üretilmiş olup alternatifi bulunmamaktadır. Üretim zorluğu gibi faktörlerden dolayı dolgu maddelerinin maiyetleri oldukça yüksek sayılabilir.
Bir dolgu maddesi diğerinin tam olarak karşılığı değildir; ve kişilerin ihtiyacına uygun dolgu maddesinin seçilmesi gerekir.
Hareketli bölgelerde dolgu maddeleri daha kısa süre kalırken hareketi nispeten az olan bölgelerde daha uzun süre kalıcı olacaklardır. Bu nedenle özellikle kaş arasında dolgu maddesi kullanılması gerekiyor ise botoks ile birlikte kullanılması faydalı olacaktır.