Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sosyal Fobi Nedir?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
utangaç/utangaçlık/sosyal sıkıntı(fobi)

Sıklıkla ergenlik döneminde başlayan ve küçük düşeceği ya da aşağılanacağı; eleştirileceği korkusuyla sosyal ortamlardan ya da performans gerektirecek ortamlardan kaçınmayla seyreden bir durum olarak tanımlanabilir. Kişi sürekli olarak bu ortamlardan kaçınır ya da sıkıntı ile bu duruma katlanır (çarpıntı; ses titremesi yüz kızarması; el titremesi; terleme; vs)

Genelde sadece sosyal ortamlarla sınırlı olan bu durum daha küçük yaşlarda ortaya çıkmışsa ve çok yaygınsa bu duruma çekingen kişilik bozukluğu adı verilmektedir.


En sık görülen korkular
Toplulukta konuşma-seminer verme; başkalarına tanıştırılma; yetkili kişilerle tanışma; telefonda konuşma; misafir kabulü; izlenme(imza vs); kusma korkusu; altına kaçırma; kızarma korkusu; titreme korkusu; yemek yeme; alışveriş gibi daha bir çok durumda ortaya çıkabilir.
Sonuçları:
Akademik ve mesleki kayıplar; sosyal çevre kaybı; maddi bağımlılık; bedensel şikayetler; depresyon; intihar riski ve çoğunlukla rahatlamak için başlanan alkol ve madde bağımlılığı.

Tedavi
Sosyal sıkıntısı olanlar için asıl korku küçük düşmek; suçlanmak olduğundan; başka birinden yardım almak oldukça güçtür. Diğer bir grup ise bu durumu bir “zayıflık” gibi gördüğünden bunun bir hastalık olduğunu düşünmez ve yardım aramaz.
Bu hastalık kesinlikle tedavisi olan; birkaç seansta kişilerin oldukça rahatlayabildikleri bir durumdur. Önerim hemen bir danışma alarak bu kişilerin hak ettikleri mutluluğa kavuşmalarıdır.
Bir başlangıç olarak sosyal sıkıntılı insanlara bazı rahatlatıcı haklarını hatırlatmak isterim.
Sosyal fobiklerin kullanmaları gereken hakları:
1-Davranışını izah etmek ya da mazeret göstermek zorunda olmama hakkı
2-Diğer kişilerin sorunlarına çözüm arama ya da aramama hakkı
3-Kişsel görüşünü değiştirme hakkı
4-Hata yapma hakkı
5-Bilmiyorum deme hakkı
6-Mantıksız karar verme hakkı
7-Anlamadım deme hakkı
8-Beni ilgilendirmiyor ya da sana ne deme hakkı
9-Sosyalleşmek kendini sevdirmek uğruna çaba göstermeme hakkı.
10-Nefes alma hakkı
11-Öfkelenebilme / sınır koyma hakkı
12-Sıradan olma hakkı

Bunlara ek olarak tedavide kişiye kendisinin ne kadar yargılayıcı ve suçlayıcı olduğu ve bunu nasıl yansıttığı gösterilir. Kişiye doğru nefes almayla birlikte merkez kavramı farkettirilir. Yani merkezinde güvendesin ancak merkezin başkalarıyla olan ilişkilerin ise sallanır; korkar; suçlu hissedersin. Başka bir deyişle okyanusun dibi her zaman dingindir. Yüzeydeki dalgaları yaşamın özü gibi algılamaktan vazgeçtiğinde zaten huzur ve güven kendiliğinden oluşur.
Saygılarımla
Psikiyatrist Levent soylu-4593080

Sıklıkla ergenlik döneminde başlayan ve küçük düşeceği ya da aşağılanacağı; eleştirileceği korkusuyla sosyal ortamlardan ya da performans gerektirecek ortamlardan kaçınmayla seyreden bir durum olarak tanımlanabilir. Kişi sürekli olarak bu ortamlardan kaçınır ya da sıkıntı ile bu duruma katlanır (çarpıntı; ses titremesi yüz kızarması; el titremesi; terleme; vs)

Genelde sadece sosyal ortamlarla sınırlı olan bu durum daha küçük yaşlarda ortaya çıkmışsa ve çok yaygınsa bu duruma çekingen kişilik bozukluğu adı verilmektedir.


En sık görülen korkular
Toplulukta konuşma-seminer verme; başkalarına tanıştırılma; yetkili kişilerle tanışma; telefonda konuşma; misafir kabulü; izlenme(imza vs); kusma korkusu; altına kaçırma; kızarma korkusu; titreme korkusu; yemek yeme; alışveriş gibi daha bir çok durumda ortaya çıkabilir.
Sonuçları:
Akademik ve mesleki kayıplar; sosyal çevre kaybı; maddi bağımlılık; bedensel şikayetler; depresyon; intihar riski ve çoğunlukla rahatlamak için başlanan alkol ve madde bağımlılığı.

Tedavi
Sosyal sıkıntısı olanlar için asıl korku küçük düşmek; suçlanmak olduğundan; başka birinden yardım almak oldukça güçtür. Diğer bir grup ise bu durumu bir “zayıflık” gibi gördüğünden bunun bir hastalık olduğunu düşünmez ve yardım aramaz.
Bu hastalık kesinlikle tedavisi olan; birkaç seansta kişilerin oldukça rahatlayabildikleri bir durumdur. Önerim hemen bir danışma alarak bu kişilerin hak ettikleri mutluluğa kavuşmalarıdır.
Bir başlangıç olarak sosyal sıkıntılı insanlara bazı rahatlatıcı haklarını hatırlatmak isterim.
Sosyal fobiklerin kullanmaları gereken hakları:
1-Davranışını izah etmek ya da mazeret göstermek zorunda olmama hakkı
2-Diğer kişilerin sorunlarına çözüm arama ya da aramama hakkı
3-Kişsel görüşünü değiştirme hakkı
4-Hata yapma hakkı
5-Bilmiyorum deme hakkı
6-Mantıksız karar verme hakkı
7-Anlamadım deme hakkı
8-Beni ilgilendirmiyor ya da sana ne deme hakkı
9-Sosyalleşmek kendini sevdirmek uğruna çaba göstermeme hakkı.
10-Nefes alma hakkı
11-Öfkelenebilme / sınır koyma hakkı
12-Sıradan olma hakkı

Bunlara ek olarak tedavide kişiye kendisinin ne kadar yargılayıcı ve suçlayıcı olduğu ve bunu nasıl yansıttığı gösterilir. Kişiye doğru nefes almayla birlikte merkez kavramı farkettirilir. Yani merkezinde güvendesin ancak merkezin başkalarıyla olan ilişkilerin ise sallanır; korkar; suçlu hissedersin. Başka bir deyişle okyanusun dibi her zaman dingindir. Yüzeydeki dalgaları yaşamın özü gibi algılamaktan vazgeçtiğinde zaten huzur ve güven kendiliğinden oluşur.

Saygılarımla
Psikiyatrist Levent soylu