Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Bilişsel Davranışçı Terapi (Bdt) Nedir?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Psikoterapi; ruhsal rahatsızlık veya sorunları sözel etkileşim yoluyla (görüşmelerle) çözme tekniğine verilen genel addır.

Bilişsel (Kognitif) Terapi ise psikoloji ve psikopatoloji (ruhsal rahatsızlıklar) alanındaki bilimsel bulgulara dayalı olarak geliştirilmiş; bilimsel ilkelerin psikoterapi alanına uygulanmasıyla ortaya çıkmış çağdaş bir psikoterapi yöntemidir.

Bilişsel modelim güvenilirliği; savunduğu görüşlerin birçoğunun test edilmiş olmasından kaynaklanır.

Leahy (2002) ye göre Son 20 yılda bilişsel modele çok sık başvurulmuş ve bu model alanın gelişimini diğer herhangi bir modelden daha çok etkilemiştir .

Leahy; bu BDT ye bu kadar sık başvurulmasının nedenleri arasında aşağıdaki sebepleri göstermektedir:

* BDT işe yaramakta.

* Belirli problemlerde etkili ve pratik bir tedavi.

* Gizemli; mistik veya karmaşık değil; bu yüzden bilginin danışana aktarılması daha kolay.

* Faydalı bir terapi şekli.

Bilişsel Terapi nin arkasındaki kuram; olayların kendilerinden çok onların algılanma ve yorumlanmasının önemli olduğunu savunur.

Diğer bir deyişle kişilerin yaşadıklarını yorumlama biçimlerinin duyguları ve davranışlarını önemli ölçüde etkilediği görüşüne dayanılır.

Örneğin sinema salonundaki insanların birçoğu zevk alarak film izlerken korkuya kapılarak salonu terk eden bir kişi için Bilişsel Kuram; bu kişinin algısının (ör: sıkıntı gelir ve ben dışarı çıkamazsam) bu korkuya neden olduğunu savunmaktadır.

Dayandığı temel itibarıyla diğer psikoterapilerden farklı olan Kognitif Terapi uygulamaları; süreç ve içerik olarak yapılandırılmıştır.

Süreçte öncelikle kişinin güncel sorunlarına odaklanılır; süre olarak daha sınırlı; ve daha çok sorun çözme hedeflenir.

BDT sadece başvuranların güncel sorunlarını çözmez aynı zamanda bütün yaşamları süresince sorunlarını çözmekte kullanabilecekleri bir takım becerileri de öğretir.

Bu beceriler çarpık düşünceleri saptamak; inançlarını değiştirmek; çevreyle yeni ilişkiler kurmak; ve davranış değişikliğidir.

Terapist ve danışanın aktif olarak katıldığı bu terapi yönteminde hem düşünceler ve inançlar hem de davranışlara yönelik olarak müdahalelerde bulunulur.


BDT nin faydalı olduğu alanlar genel olarak aşağıdaki gibidir:

Depresyon
Obsesif-kompulsif Bozukluk
Panik Bozukluk
Travma Sonrası Stres Bozukluğu
Yaygın Anksiyete Bozukluğu
Özgül Fobiler
Agorafobi
Sosyal Fobi
Kişilik Bozuklukları
Hipokondriyazis
Beden Dismorfik Bozukluğu
Somatizasyon Bozukluğu
Ağrı Bozuklukları
Cinsel İşlev Bozuklukları
Evlilik Sorunları
Yeme Bozuklukları
Uyku Bozuklukları
Dürtü Kontrol Bozuklukları
Madde Bağımlılığı




Terapistin işlevi genel olarak aşağıdaki gibi özetlenebilir:

* Danışanın sağlıksız davranışlara yol açan birkaç temel mantık dışı inancını keşfetmek için motive etmek.

* Bu inançların işlevsel olmayan bir şekilde nasıl duygusal ve davranışsal zorluklara neden olduğunu göstermek.

* Bu inançları değiştirmek için yardım etmek.

* Danışanın kendi duyguları üzerinde çalışmalarını ve rahatsızlıklarıyla mücadele etmelerini sağlayacak bilişsel; duygusal ve davranışsal yöntemler kullanmak.

Bilişsel terapist; danışanın geçmişini keşfetmeye ve geçmişteki davranışlarıyla şimdikiler arasında bağlantı kurmaya fazla zaman ayırmaz.

Bunun yanında danışanın; ebeveynleriyle veya kardeşleriyle olan ilişkisini derinlemesine incelemeye de çalışmaz.

Süreçte danışanlara kendileri ve dünyayla ilgili kendilerine zarar veren düşüncelere hala inandıkları gösterilmeye çalışılır.

Kişilerin bu düşünceler doğrultusunda hareket ettikleri için rahatsızlık yaşadıklarının farkına vardırılmasına çalışılır.

Bilişsel Terapi rahatsızlığın tek nedeni olarak bilişsel süreçleri görmemektedir.

Biyolojik; çevresel veya bilişsel-davranışsal sebeplerin etkileşiminin sonucunda ortaya çıkan sorunların sürmesinde bilişsel süreçlerin önemli bir sürdürücü etken olduğuna vurgu yapılmaktadır.




Terapi seanslarında neler yapılır?

Terapi seansları başlamadan önce terapist; danışanla ilgili bazı formlar ve psikolojik ölçekler doldurtur.

Bu şekilde durumun nereye gittiğini her seans öncesi daha nesnel bir şekilde saptama imkanı olur.

Terapistin seans başladıktan sonra ilk yapacağı şey genel olarak o hafta daha öncekilere kıyasla danışanın nasıl hissettiğini sormaktır.

Terapist daha sonra danışanın o seans için hangi konular üzerinde çalışılmasını istediğini sorar ve hafta içinde önemli bir olay olup olmadığı saptayarak konuları belirler.

Ardından bir önceki seansla şimdiki seans arasında bağlantı kurmak üzere geçen seansta danışan için önemli olan konunun ne olduğu ve hafta arasında danışanın kendi başına ne gibi uygulamalar yaptığı ve terapiyle ilgili değişmesini istediği bir şey olup olmadığı konuşulur.


Daha sonra danışan ve terapist; o gün için gündeme alınan konu ya da konuları tartışarak; sorun çözme ve sorun durumdaki düşünce ve inançların geçerliliği; tutarlılığını konuşurlar.

Bu yolla danışan yeni beceriler öğrenir.

Danışanın seans esnasında öğrenilen şeyleri gelecek olan hafta içinde en iyi biçimde nasıl kullanacağı konuşulduktan sonra terapist o günkü görüşmedeki önemli noktaları tekrar özetleyerek danışandan geri bildirim ister.

Yani görüşmede danışan; yararlı olan herhangi bir şey aldı mı?

Faydası olmayan ya da rahatsız eden bir şey oldu mu?

Terapistin yanlış anladığı bir şey ya da değişmesini istediğin bir şey var mı?



Terapi Süresi Ne Kadardır?

Terapinin ne kadar süreceği kararı terapistle danışan tarafından birlikte verilir.

Genellikle 2-3 seanstan sonra ilk seanslarda ortaya konulan amaçlara ne kadar sürede ulaşılabileceği konusunda terapistin kabaca bir fikri olur.

Bazı danışanlar için 6-10 görüşme gibi çok kısa bir süre yeterli olabilir.

Daha uzun süreli sorunları olan kimi danışanlar aylarca hatta bir yılı geçen bir süre boyunca terapide kalmayı seçebilirler.

Başlangıçta; çok ağır bir kriz durumu söz konusu değilse danışanla haftada bir kez görüşme yapılır.

Kişi kendini iyi hissetmeye başladığında 15 günde bir; daha sonra üç haftada bir görüşmeler yapılır. Terapi sona erdikten 3; 6 ve 12 ay sonra birer güçlendirme seansı yapılır.




Terapinin işe yaradığını nasıl anlaşılabilir?

Bir çok danışan eğer güvenerek ve inanarak seanslara devam eder ve seans dışı zamanlarda önerilen teknikleri her gün gündelik yaşamlarında kullanırlarsa 4-5 sans sonra belirtilerinde bir azalma
farketmeye başlarlar.

Aynı zamanda uygulanan psikolojik testlerde objektif olarak birkaç hafta içinde düşme gerçekleşir.

Danışanlardan terapi sürecinde beklenilenler arasında önceki seansı düşünmeleri; bir sonraki seansta konuşmak istediklerini not etmeleri ve öğrendiklerini gündelik yaşamlarına taşımaları sayılabilir.

BDT nin güçlü yönlerinden birisi danışanlara terapistin doğrudan müdahalesi olmaksızın kendi terapilerine devam yollarını öğretme üzerine odaklanmasıdır.

Terapi kaydı dinleme; kendine yardım kitapları okuma; düşünce ve yapılanlarının kaydının tutulması; psikoeğitimler de terapinin diğer güçlü yönlerindendir.


Yararlanılan Kaynaklar:

1) Bilişsel Terapi Temel İlkeler ve Uygulama (Prof. Dr. Hakan Türkçapar; 2008)

2) Prof. Dr. Hakan Türkçapar Ders Norları

3) Psikolojik Danışma; Psikoterapi Kuram ve Uygulamaları (Gerald Corey; 2005)