Tedavilerinde; lezyon tarafında geniş rezeksiyon yapılarak lezyon çıkarılır
ve tampon konularak operasyon sonlandırılır.
2. Angiom; Fibroangiom:
-Bir taraf burun boşluğunda; tek taraflı; pediküllü yapılardır.
-Septumun Kisselbach (ön) bölgesine tutunmuştur.
-Kanama yapar; burun tıkanıklığı olabilir
-Genç kızlarda sıktır;
-Gebelik ve menstrüasyonda büyür.
3. Kondrom:
-Nadir görülür
-Septum orta ve alt bölgesinde yerleşir.
4. Osteom: Daha sık görülür
-Kemik septumda (vomer; ethmoidin lamina perpendicularisi); maksiller ve
bilhassa frontal sinüslerde görülür (Şekil 52;53;54).
-Başağrıları ve sekonder sinüzite yol açar
-Burun tıkanıklığı yapar.
Tedavisinde; Eksternal yolla (tercihan) geniş rezeksiyon uygulanır.
4. Papillom:
-Ekseriya tüberküloz; sifiliz lezyonları üzerinde gelişir.
-Bazen tek başınada olabilir.
-Larinks;farinks; papillomlarından inokülasyon veya virüsler –
sorumlututulmaktadır
-Kanama veya obstrüksiyon yapabilirler
Klinik olarak şu belirtiler gözlenir.
-Burun akıntısı (müköz; mükopürülan; özellikle sarkomlarda epistaksis)
-Tıkanıklık;
-Koku alma bozukluğu
-Kötü koku
-Kulak belirtileri
-Ağrılar
-Orbita sorunları
-Nazofarinks patolojileri
-Kafa içi yakınmaları gibi görülür.
Ohngren Hattı: Paranazal tümörlerin anatomik yerleşiminin tanımlamasında kullanılır. Gözün medial kantusundan mandibula açısına çekilen ve maksiller antrumu antero-inferior ve postero-superior kısımlara ayıran hayali bir çizgidir. Bu çizginin önünde kalan tümörler daha benign arkasındakiler daha malign karekterdedir.
Vücudun başka yerinde görülmeyen bir tümördür.
%100 e yakın erkeklerde görülür.
Daima prepüberte devresinden önce başlar; pubertede gelişir ve büyür.
Hasta yaşarsa püberte tamamlanınca yavaş yavaş regresyona uğrar.
Sert bir kapsüllü vardır.
Ceviz veya elma büyüklüğünde olabilir
Son derece serttir.
Selim olmasına rağmen etrafını tahrip ederek; kafa içine girerek ölüme neden olur
Çok şiddetli burun kanamaları vardır.
Sıklıkla tek taraflıdır
Rekürrens görülebilir
Damarların media tabakaları; düz kaslardan yoksundur veya adacıklar şeklinde dağılmışlardır. Dolayısı ile damarların vazokonstrüksiyon kabiliyeti yoktur.
Burun tıkanıklığı ®rinit ve sinüzit hali pürülan burun akıntısı.
Genizden göz içine girerek; göz küresini sağa ve sola iterek; hipertelorizm meydana getirir.
Kafa tabanında; sellayı iterek hipofizi destrükte edebilir.
Etyoloji ( meydana gelmesinde rol oynayan nedenler ):
1. Embryonal kartilajinöz artıkların nazofarinksde kalması ve pübertede vücudun gelişmesine paralel olarak birlikte gelişmesi.
2. Adenoid vejetasyonu olan çocuklarda; sık sık rinofarenjit meydana gelir. Bu irritasyon nazofarinks periostunu devamlı irrite eder ve periostal proliferasyona sebep olur
3. Hormonal teori: Östrojen fazlalığı ve androjenlerde azlık; azoospermi vs. bulunur. Yaş ilerledikçe (20 yaşında); bu bozukluklar normale dönmektedir ve buna bağlı hastalık sıklığında azalma olduğu düşünülmektedir.
Tedavi:
Bu güne kadar; tümöre bir çok yaklaşım uygulanmıştır;
Tümörün vaskülarizasyonu azaltmak için röntgen ışınları kullanılmış;
Elektrokoterizasyon uygulanmış;
Hipertrofik sklerozon injeksiyonları denemiş bir sonuç alınamamıştır.
Cerrahi:
Preoperatif A. Carotis Eksternadan girilerek anjiografik gözlem altında tümörü besleyen damarın embolizasyonu ve takip eden günlerde lateral rinotomi veya uygun bir endorkopik yaklaşımla tümörün total olarak çıkarılmasıdır.
II) Habis tümörler:
KBB tümörlerinin %4-6 sını teşkil eder
Erkek / Kadın: 2/1 sıklıkta görülür
Her yaşta olabilir. En sık; 40-50 yaşlardadır
Sıklıkla iki gruba ayrılır;
Mezanşimal: Fibro > retotel > lenfo-sarkom > rhabdomyosarkom
Epitelyal: Yassı epitel hücreli %67 > Adenokarsinom ( en sık nonkeratinize andiferansiye karsinom görülür).
Semptomlar:
Rinorhea: Hafif kanlı intermitten hafif epistaksis
Burun tıkanıklığı
Orta kulak semptomlar olan ağrı ve işitme kaybı
Şiddetli ağrılar (trigeminus baskısı nedeni ile)
Rinolali (geç dönemde)
Servikal lenfadenopati
Foramen lacerumdan; kısa sürede kafa içine geçer ve sfenoid sinüs; sinüs cavernosus hatta sella türsika yayılımı olur. Trigeminus ve diğer sinirlere kafa içi ve dışında basınç yapar.
Geç semptom verdiğinden prognoz kötüdür
Beş yıllık sağ kalım süresi %15 kadardır
Cerrahi tedavi pek başarılı olamamaktadır
Sıklıkla tedavi radyokemoterapi şeklinde yapılır.