Rosenbaum (1983); öğrenilmiş güçlülüğü bilişsel bir beceri olarak nitelendirmektedir. Bu bilişsel becerilerin kişide güçlü bir dağarcık halinde bulunduğunu ve tüm bu becerilerin şartlanma; model alma; talimatla öğrenme gibi öğrenme yaşantılarıyla ortaya çıktığını ifade etmektedir (Akkapulu; 2005).Öğrenilmiş güçlülük; özellikle stres yaratan yaşam olayları ile ne kadar etkili bir biçimde baş edildiğini gösterir. Öğrenilmiş güçlülüğü tanımlarken Rosenbaum (1983); bu becerilerin olaylarınkontrolünden çok; olayların birey üzerindeki etkilerini kontrol etmede kullanıldığına dikkat çekmiştir. Öğrenilmiş güçlülük bireylerin kendilerini yönetmede sahip oldukları yeteneklereodaklanmakta ve bu yetenekleri çevre şartlarından etkilenen bir kişilik özelliği gibideğerlendirirken; diğer yandan özyeterlilik modeli bireylerin yaşam olaylarıkarşısında kendilerini yönetirken gerektiğinde başa çıkma davranışlarını başlatıp başlatmayacağına ve ne kadar çaba sarf edeceğine dair güdüsünü ortaya koymaktadır (Kiefer; 2001). Rosenbaum’ a göre istendik davranışların gerçekleştirilmesinde sadece inanç yeterli olmamakta; bunu yapabilmesi için yeteneğe de sahip olunması gerekmektedir ki; bu yetenekler bireyin öğrenilmiş güçlülük davranış repertuarını oluşturmaktadır (Rosenbaum;1983).Öğrenilmiş güçlülük bir davranış repertuarı olarak sadece koşullanma değil modelle öğrenme ve eğitim yoluyla da kazanılmaktadır. Aynı zamanda duyguların; acının ve istenmeyen düşüncelerin kontrolünde kullanılan bilişsel bir beceridir; entelektüel ve sosyal güçlülük anlamına gelmemektedir. Rosenbaum kavramı tanımlarken; olayların kontrolünden çok; bunların istenmeyen etkilerinin değerlendirilmesine dikkat çekmiştir.
Kendini denetleme ve davranışları düzenleme modelleri; temel olarak güdülenmenin rolü ile ilgilenmiş; dolaylı olarak da; içsel olayların düzenlenmesi sürecinde gerekli olan özel yetenekler üzerinde durmuşlardır. Öğrenilmiş güçlülüğün alana en önemli katkısı ise; bireyin temel davranış repertuarını nerede ve ne zaman kullanabileceğini belirlemesiyle ortaya çıkmaktadır (Siva; 1991). Rosenbaum’a göre (1988); başarılı bir baş etme kendi davranışlarını düzenleme ile ortaya çıkmaktadır ve üç türü bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; bireyin fizyolojik fonksiyonlarını dengede tutmak için otomatik ve bilinçdışı olarak ortaya çıkmaktadır; ikincisi; otomatik olmayan; bilinç düzeyinde onarıcı kendini düzenlemedir; üçüncüsü ise; ikinci gibi otomatik olmayan ve bilinçli düzeyde olup; zararlı yok edici alışkanlıklardan koruyan; yeni durumlara ayak uydurmaya yardım eden yenileyici düzenlemedir. Bireyler onarıcı kendini denetlemeyi; yenileyici kendini denetlemeden daha çok kullanmaktadırlar. Bu durumun nedeni; onarıcı kendini denetlemenin istenmeyen duyguları çok daha çabuk ortadan kaldırması; yenileyici kendini denetlemenin ise daha çok gelecekte ortaya çıkacak olumlu sonuçları vaat etmesi ile ilgilidir (Siva; 1991).
Rosenbaum (1983); öğrenilmiş güçlülüğü oluşturan bilişsel becerilerin kişide bir dağarcık ha*linde bulunduğunu ve tümüyle öğrenme yaşantıları sonunda ortaya çıktığını öngörmektedir. Bir dav*ranışın bu kategoride sayılabilmesi için; içsel bir olay tarafından başlatılması ve bu olayın söz konusu davranışı gerektiren durumdaki karıştırıcı olumsuz etkiyi azaltması gerekmektedir. Bu da; içsel olayları kendi kendine izleyebilme; değerlendirebilme ve duyguları adlandırabilme gibi becerilerin kişide bulunmasını gerektirmektedir. Rosenbaum a göre; öğrenilmiş güçlülük esas olarak şu başa çıkma davranış ve stratejilerini içermektedir:
l) Duygusal ve fizyolojik tepkilerle başa çıkmak için öz yönergelerin ve bilişlerin kullanımı;
2) Planlama; problemi tanımlama; seçenekleri değerlendirme ve sonuçları tahmin etme;
3) Hemen doyumun ertelenebilmesi;
4) İçsel olayları kişinin kendisinin düzenleyebileceğine dair genel bir inanca sahip olması (Dağ; 1991). Rosenbaum; öğrenilmiş güçlülük kavramının belli yönleriyle öğrenilmiş çaresizlik kavramının bir antitezi olduğunu sa*vunmaktadır. Kişiler anlık yaşantılarını kontrol edemeyebilirler ancak bu yaşantılara karşı geliştirebilecekleri davranışları kontrol edebilirler. Kişilerin sahip oldukları özkontrol becerileri yaşantılar karşısında gösterecekleri davranışları belirleyerek bireylerin istendik hedeflere ulaşmasını engelleyici tarzdaki kendilerinin geliştirebileceği olumsuz faktörlerle baş etmesini sağlamaktadır. (Rosenbaum;1988).
Bireylerin içsel yaşam olaylarını düzenlemede kullandıkları davranış repertuarının çocukluk döneminden itibaren; bilişsel yollarla fiziksel ve sosyal çevreyle olan etkileşimleri sonucunda; model almalarıyla ya da bilgi ve yönergelerle; formal eğitim olmaksızın elde edilebileceğini belirten Rosenbaum (1988); bunun sonucu olarak kişilerin farklı derecelerde öğrenilmiş güçlülüğe sahip olduklarını ve bunun bireylerin sahip olduğu zeka durumu gibi kararlı bir özellik olduğunu vurgulayarak öğrenilmiş güçlülüğün bilişsel yapının uyum fonksiyonunu etkilediğini belirtmektedir. Öğrenilmiş güçlülük davranış repertuarına sahip olan çocuklar bu özelliklerini sınav stresi karsısında sergilerler; çocuklar bunu kaygının istenmedik etkisini azaltmak için derin nefes alarak veya duygularını kendi kendilerine açıklayarak yaparlar. Dolayısıyla çocuklar öğrenilmiş güçlülük yeteneklerini geliştirebilirler ve stresli durumlar karsısında kullanabilirler.