Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Hipnoz ve Doğum

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Hipnoz ve Doğum

Hipnoz; hipnoterapi; hipnodoğum ve daha uzatılabilecek hipnoza ailt kavramlar. Hipnoz 1950 li yıllarda İngiltere de 1960 lı yılların başlarında da ABD de onaylanmış ve profesyonellerin hizmetine sunulmuştur. Çağdaşlaşma ve modernleşme sürecinde örnek alınan başta amerika ve avrupa ülkeleri olmak üzere gelişmiş birçok ülkede hipnoz gerek psikoterapilerde gerekse cerrahinin hizmetinde ve kullanılmaktadır.

Amerika Birleşik Devletlerinde ve Avrupa da ki hiçbir ülkede hipnoz yasak değildir. belirli yönetmeliklerle çalışma koşulları düzenlenmiştir. Belirli meslek alanlarına ( bu meslek elemanları; doktor; psikolog; psikolojik danışman gibi ) Belirli eğitim süreçlerini tamamlamaları koşuluyla serbesttir. Serbest olmaması imkanı akıl ile izah edilemez de zaten. Çünkü hipnoz ile ilgili yüzbinlerce bilimsel makale bulunmaktadır. ve bazı ülkelerde ve bazı üniversitelerin tıp fakültesi ve diş hekimliği fakültelerinde ders olarak okutulmaktadır. Ancak ülke olarak bu gelişmelerden çok uzaklardayız.

Türkiye de hipnoz ve çeşitli uygulamaları hakkında bir çok doktor ve psikolog ve bu meslek gruplarının akademisyenleri bile konuya negatif duruş sergilemektedir.Bu değerli bilimsel insanlarına ve hocalarıma sormak istiyorum. Neden?

Konunun ilgilisi akademisyenlere soruyorum. Hipnoz uygulamasını bilmediğiniz için mi hipnoz zihinlerinizde negatif bakıyorsunuz? Bilimsel arenada inceledinizde mi olumsuz referans veriyorsunuz? Ya da kendi zihinlerinizde hipnoz neden eksik yanlış ? bütün bu soruların cevabı; önyargılar ve bilimsellikten uzak olacaktır. Kişisel görüş ve düşüncelerden uzaktır. Bu durumu bilimsel düşünüşle nasıl açıklayabiliriz? Bu durum çok düşündürücü.

Hipnoz birçok alanda güvenle uygulanabilir ve yan etksi bulunmayan bir yöntemdir. Sporda kondisyonu artırmak için; Psikoterapiden sigara bırakma; kilo gibi alışkanlıkları gidermede; diş hekimliği uygulamaları ve cerrahi operasyonlara kadar birçok uygulama alanı mevcuttur. Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir doktor veya psikolog / psikolojik danışman ile bu yöntemi kullanmanızdır.

Hipnoz ile ağrısız doğum da bu uygulamalardan birisidir. Hipnoz ile normal doğum olabilirsiniz. Muhtemel komplikasyonları en aza indirebilirsiniz. Daha bir yıl önce hipnoz ve hipnoterapi ile ilgili web sayfaları “ kanıtlanabilir bir terapi/ tedavi yöntemi olmadığı” nedeniyle kapatılmıştır. Ülkemizdeki tekelci zihniyetin ürünü olan bu yasaklama anlaşılır gibi değildir. Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu geçtiğimiz haftalardaki açıklamalarında hipnoz ile doğal doğumdan bahsetmiş olması nedeniyle hipnoz yeniden gündeme gelebilmiştir. Yetkili bir ağızdan yapılan bu demecin hipnoz ve hipnoz uygulamalarının önünü açacağı ümidini taşımak istiyorum.

Hipnoz ile ağrısız doğum uygulamaları ülkemizde uzun zamandan bu yana uygulanmaktadır. Ancak hipnoz uygulanmasına dair bir yasa veya yönetmelik bulunmadığı için kimin ne ve ne kadar uygulayacağı gibi sınırlar belirlenmiş değildir.

Hipnoz; filmlerde görüldüğü gibi bir uyuma hali değildir. Filmlerde olduğu gibi; bireyler hipnoz anında kendinden geçmez ve uyumazlar. Hipnoz tam bir bilinçlilik halidir. Bilinenin aksine hipnoz deneyimi esnasında kontrolünüzü kaybetmezsiniz. Her zaman kendinizde ve her şeyin farkında olursunuz.

Hipnoz uygulamasının kanıtlanmış bir yan etkisi bulunmamaktadır. Kişiler hipnoz yaşarken bilinçli olduklarından uyanama- ma gibi bir durum söz konusu bile değildir. Her konuda her duruma yararlı olduğunu düşünmek ve sihirli bir yöntem olarak ta görmek doğru değildir.

Hipnoz uygulamasının doğru olmadığı nadir durumlar vardır. Bunlar Psikoz grubunda ki hastalar olarak bilinirler. Bunun dışında mental retardasyon; bellek bozulmasının yoğunlaşabildiği aizheimer gibi bazı rahatsızlıklarda uygulanması mümkün değildir denilebilir.

Sınav heyecanı yaşayan bir öğrencinin; sınavda yaşamaktan korktuğu endişe; başarısız olmaktan duyduğu kaygı ve endişeyi hipnoterapi yoluyla üstesinden gelmek mümkün olabilir. Bu durum her öğrenci için farklı seans sayısında sürebilir. Ergenler; sınav kaygısı yaşadıklarını çok fazla kabullenmek istemezler. Ancak sınav kaygısı yaşadıklarını şu belirtiler varsa anlayabilirsiniz. Başaramazsam şeklinde endişeleri olduğunu anlatabilir. Sık sık ders çalışmak üzere masaya oturduğu halde masa başında canı sıkılıyor olduğundan şikayet edebilir. Ya da yavaş yavaş artık ders çalışmaya başlayamadığını; sürekli bilgisayar başında ya da televizyondaki programlara; film ya da dizilere hayır diyemediğini fark edebilirsiniz. Agresif tavır ve tutumları olabilir. Ya da içe kapanma görülebilir. Bu veya benzer problemleri gözlemlediğiniz öğrenciniz varsa; öğrencinizin sınav kaygısı yaşadığından şüphe etmelisiniz. Ve çözüm için psikolojik danışmanlık merkezi’ne başvuruda bulunabilirsiniz.

Hipnoz ile uygulanan terapi şekline hipnoterapi denilir. Sınav kaygısı gibi durumlarda uygulanabileceği gibi başka birçok durumda da uygulanabilir. Örneğin korku ve endişelerde de bu durum uygulanabilir. Karanlık korkusu; asansör korkusu; açık alan korkusu; kapalı alan korkusu; yalnızlık korkusu; köpek korkusu; kedi korkusu; kabus görme korkusu; yükseklik korkusu ve daha birçok korku ve fobilerde hipnoz uygulanabilir ve olumlu sonuçlar alınabilir.

Anksiyete bozuklukları arasında yer alan panik atak; sosyal fobi; travma sonrası stres bozuklukları; genelleşmiş anksiyete gibi durumlarda da hipnoz uygulaması yapılabilir. Ve olumlu sonuçlar alınabilir. Panik atak toplumda giderek artan sayıda insanda görülen bir rahatsızlıktır. Beklentisel olarak her an başına kötü bir şey gelecekmiş gibi tedirginlik yaşar ve beklediği bu kaygı giderek başına gelecekmiş gibi yaşamaya başlar. Böylelikle hep tedirginlik ya da kaygıyla yaşar. Bu olumsuz döngüyü durdurabildiğimiz zaman “şimdi ve burada” ya odaklanmaya başlanır.

Cinsel sorunlarda da hipnoz kullanılabilir. Erkek cinsel sorunlarından sertleşme bozukluğu; erken boşalma; cinsel isteksizlik; orgazm olamama en sık karşılaşılan cinse sorunlar arasındadır. kadınlarda ise; en sıklıkla cinsel isteksizlik; orgazm olamama; vajinismus; ağrılı cinsel ilişki en sık karşılaşılanlardır. Cinsel sorunlar iki ana sebeple oluşabilir. birincisi fizyolojik nedenler ikincisi ise psikolojik sebepler olarak sıralayabiliriz. fizyolojik nedenli sorunlar için kadın doğum uzmanı ya da üroloji uzmanı hekimler tedavi için gerekli süreci uygulamaktadırlar. Psikolojik olan durumlar için ise; bir şekilde cinsel terapi ile düzeltilebilmektedir. Hipnoz ve hipnoterapi ile cinsel sorunlarda da yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır.