Bireylerin sosyal iletişim; etkileşim ve davranışlarını olumsuz olarak etkileyen; beynin ve sinir sisteminin farklı yapısından ya da işleyişinden kaynaklanan nörobiyolojik bir bozukluk olarak tanımlanan otizm spektrum bozukluğunun tanı ve tedavisine ilişkin günümüzde birçok yöntem öne sürülmektedir.Birçoğu çocuğu yeni tanı almış ailelere umut saçan ve etkileri bilimsel olarak kanıtlanmayan bu yöntemlerin çocukları davranışsal;bilişsel;iletişim özellikleri bakımından nasıl etkilediğine dair herhangi bir bilimsel veriye rastlanmamaktadır.Çoğu çocukta gözle görülür bir gelişimsel ilerleme sağlayamayan bu yöntemler ayrıca ailelere çok fazla bir mali külfet olarak geri dönmekte ve çocuklarının gelişimi konusunda da bir motivasyon kaybına yol açmaktadır.
Bu yazıda etkililiği bilimsel olarak kanıtlanmış ve çocuklarda görülen olumlu etkileri yeterli sayıda araştırma bulgusu ile desteklenmiş olan Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programları ve bu programların özelliklerinden bahsedilecektir.
Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programları. Lovaas tarafından yaklaşık yarım yüzyıl önce ilk uygulamaları oluşturulan ve günümüze kadar birçok bilim adamının araştırmalarıyla etkiliği denenmiş ve güncellenmiş olan otizm spektrum bozukluğuna özgü müdahale programlarıdır.
Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programları genellikle çocukların kendi evlerinde uygulanır ve böylelikle öğrenilen becerilerin yaşam alanlarına genellenmesi kolaylaştırılır.
Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programlarının hedef kitlesi 0-8 yaş arasında yaygın gelişimsel bozukluklardan etkilenmiş çocuklardır.Eğitime olabildiğince erken başlamak çocuğun gelişimi için önem taşımaktadır.
Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programlarının yoğunluğu programın kalitesi ve etkililiği açısından çok önemlidir.Haftada 20-40 saat arası eğitim hedeflenir.Ancak bu maddi olarak Türkiye şartlarında ulaşılması zor bir sayıdır.Bunun için ailelerimizin olanaklarını olabildiğince zorlayarak yoğun eğitim alması gerekmektedir.
Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programları Davranışçı bir yöntem olan Uygulamalı Davranış Analizine dayalıdır; ve Öncül-Tepki-Pekiştirme veya Öncül-Yanlış Tepkiyi Önleme/Düzeltme şeklinde uygulanan Ayrık Denemelerle Öğretim ağırlıklı bir öğretim yürütülür.
Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programları otizm spektrum bozukluğuna dayalı bir müfredat çerçevesinde bire-bir eğitim şeklinde çocuğun evinde yürütülür.
Erken Yoğun Eğitim Programlarının Bilimsel Dayanakları
2006 yılında Butter ve diğerlerinin yaptığı araştırmaya 4-8 yaşlar arasında otizm ve zihinsel yetersizlik tanılı 8 çocuk katılmış;ve 2 yıl sonunda erken yoğun davranışsal eğitim programı uygulanan bu çocukların zeka ve uyum becerilerinde artış gözlenmiştir.Ayrıca bu çocuklar normal gelişen akranlarıyla çeşitli özel eğitim destekleriyle eğitim almaya başlamışlardır.
Gene 2006 yılında Eldevik ve diğerlenin yaptığı bir araştırmada 2 katılımcı grup kullanılmıştır.Gruplardan birine haftada 10-20 saat arasında değişen Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programı uygulanmış;diğer gruba ise haftada 10-20 saat alternatif iletişim;duyusal;devinsel terapi;TEACCH gibi eğitim yöntemleri uygulanmıştır.2yıl sonra Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programından yararlanan çocukların zeka;dil;uyumsal beceriler ve problem davranışlar alanlarında diğer gruba göre daha büyük kazançlar sağladığı görülmüştür.
Sonuç olarak Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programları otizm spektrum bozukluğu gösteren çocuklar üzerindeki olumlu etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış bir uygulamadır.Otizm alanında hiçbir uygulamaya yönelik böylesine bilimsel bir dayanak birikimi bulunmamaktadır.Erken Yoğun Davranışsal Eğitim Programları her ne kadar maliyet olarak fazla gelse de uzun vadede düşündüğümüzde birçok otizmli çocuğun normal okullarda akranlarıyla eğitimini sağladığı için maliyet olarak diğer programlarla fark göstermemektedir.Ayrıca evde uygulanan programlar olduğu için çocuğun günlük hayatına çabuk yansıyan programlar olarak göze çarpmaktadır.