Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Otoriter Ebeveyn ve Asi Çocuk

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Otoriter tutum sergileyen ebeveynler; kendi doğrularını; değer yargılarını; isteklerini çocuk üzerinde zorla denetim sağlayarak gerçekleştirmeye çalışırlar. Çocuğun davranışları üzerinde sıkı bir kontrol kurma çabaları vardır. Çocuğun kişisel haklarını; bireyselliğini; özgürlüğünü ; özgünlüğünü ve isteklerini görmezden gelir; çocuğun varoluşuna yeteri kadar saygı duymazlar. Çocuğu; istedikleri şekli verebilecekleri oyun hamuru gibi görme eğilimdedirler. Kendisinin istediği gibi davranmasını; kendisinin istediği gibi giyinmesini; kendisinin istediği saatte uyumasını ve kalkmasını; kendisinin istediği kişilerle arkadaşlık kurmasını; kendisinin istediği yerlere gitmesini beklerler. Bunları sağlamak için çocuk üzerinde baskı uygular; kurallar koyar; bu kurallara uyulmadığı zaman öfkelenir ve çocuğa bağırma; fiziksel güç kullanma ya da ceza ile karşılık veririler. Cezalar suçla orantısızdır. Çocuk ne pahasına olursa olsun söylenilenden çıkmamalı; yola getirilmelidir.

Benliği hiçe sayılırcasına üzerinde kontrol kurulmaya çalışan çocuk; ebeveynlerinin korkusundan dolayı daha pasif; uysal ve sessiz olabileceği gibi tam tersi asi de olabilmektedir. Bireyselliği; hakları; benliği yok sayıldığı için içten içe öfke duymaktadır ebeveynlerine. Varoluşunun yok sayılması neticesinde fırsatını bulduğunda öfkesini dışa vurur. Ebeveynlerine “ben varım; benim bireyselliğimi; benliğimi; haklarımı hiçe sayamazsınız; beni görmek zorundasınız” demek adına asi; ebeveynler tarafından kabul edilemez davranışlar sergileyebilmektedir. Ebeveynler çocukları üzerinde aşırı kontrol kurmak isterken aslında bunu kendilerince çocukları zarar görmesin; kötü alışkanlıklar edinmesin motivasyonu ile yapmaktadırlar. Ama asıl içsel motivasyonları kendi güç alanlarını korumaktır. Çocuk üzerinde kontrol sağlayarak saygınlıklarını artırmak isterler. Oysa çocuk saygıdan çok korku duymaktadır. Ancak bu korku öfkeye dönüşebilmekte ve neticede çocuk kendi varoluşunu korumak için asi davranışlar sergileyebilmektedir. Bu çok anlaşılır; insancıl bir olgudur. Çocuğu dünyaya getirmenin; onun temel ihtiyaçlarını karşılamanın; onun için çalışıp uğraşmanın çocuk üzerinde her hakka sahip oldukları yanılgısına sahip olan ebeveynlere çocuk tarafından verilen bir cevaptır asilik. Yok sayılmak; görmezden gelinmek insanın doğasına uygun değildir. Yok sayılmak insanda öfkeye sebep olur ve yok sayılan birey varlığını göstermek; ben varım demek için bir yolunu bulur.

Otoriter tutumun sağlayamadığı saygınlığı ve sevgiyi kazanmanın yolu çok basittir aslında. Demokratik tutum olarak adlandırılan tutumda ebeveynler; çocuklarına güven verir; onun bireyselliğini; kişilik haklarını; ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur. Çocuklarını destekler ama bununla birlikte sınırları koymayı ihmal etmezler. Çocuğun söz hakkı vardır; duygu ve düşüncelerine saygı duyulur. Ebeveyn ve çocuk arasında iletişim kanalları açıktır. Ebeveyn çocuğunu dinler; çocuk da ebeveynlerinin sınır ve kontrolüne uyma eğilimindedir. Çünkü aralarında güven; saygı; sevgi ve güçlü bir bağlılık inşa olmuştur.

Ebeveynlerin çocukları üzerinde otorite sağlamaya yönelik kurduğu kontrol; çocuk ve ebeveyn arasında çatışma yaratır; çocukları ebeveynlerinden uzaklaştırır; öyle ki bu tutumu benimseyen ebeveynler çocuklarını kaybedebilirler. Üzerinde kontrol sayladıkları nesneleri gittiğinde yanılsamalı güçlükleri yerini depresyon ve zayıflığa bırakır. Bu sebeple çocuğun anne babanın uzantısından çok; ayrı bir birey olduğunu kabul etmek; onun kişiliğine; haklarına ve isteklerine saygı duymak çocuk ile anlaşmazlığın giderilmesinde; ebeveynlerin çocuğunu ve saygınlığını kaybetmemesinde son derece önemli ve göz ardı edilmemesi gereken bir olgudur.