Vajinismusta Ümitsiz Değilsiniz; Ümit Sizsiniz!
“Bu gece de olmadı. Bir türlü zihnim bedenime hâkim olamıyor; bende herkes gibi cinsellikten zevk almak istiyorum ama olmuyor işte… Artık kocamın yüzüne bakarken kendimi suçlu; eksik hissediyorum. Neredeyse her gece ağlıyorum. Önceden kocama dokunmak; onun bana dokunması bana haz ve zevk verirdi ama artık sonu cinsel birleşmeye giden her dokunma; her konuşma bana acı veriyor; azap geliyor. Dışarıda evli gözüküyorum evet; ama ben kendimi evli hissetmiyorum. Sanki artık ne annemin küçük masum kızıyım; ne de kocamın kadınıyım; nasıl bir arada kalmışlık bu! Bedenime her gün; ne olur izin ver; bu sefer olsun; kasma kendini diye yalvarıyorum ama beni dinlemiyor. Tedavi almadım mı; aldım. 10 seans kadar klasik vajinismus tedavisi gördüm ama ne ev ödevlerini tam manasıyla yapabildim ne de parmak egzersizlerini. Hatta bu vajinismus belası mı daha kötü yoksa klasik vajinismus tedavisi mi daha kötü seçemiyorum! Artık ben böyleyim diye kabullenme aşamasına gelmek üzereyim; belki de hayatta bazı şeyleri kabullenmek gerekiyor… Şu an kendimden vazgeçtim; kocamı düşünüyorum; gelecekte var olamayacak çocuklarımı düşünüyorum. “
Yukarıda vajinismustan müzdarip bir kadının duygu ve düşüncelerini okudunuz. Yazı umutsuzluk ve kabullenmişlik koksa da vajinismus tedavisinden sonra bu duygu ve düşünceler yerini mutluluğa ve sevince bırakıyor.
Vajinismus; vajen kaslarının kadının iradesi dışında kasılarak cinsel ilişkiye izin vermemesi durumudur ve bir cinsel işlev bozukluğudur. Kadın çeşitli sebeplerle; yoğun bir korku; çaresizlik hisseder ve (genelde) tüm vücudunu istem dışı bir şekilde kasar. Kadın çoğu zaman bacaklarını kapatır ve elleriyle partnerini iter; cinsel ilişki gerçekleşemez. Vajinismus kadını fiziksel olarak yıpratmasının yanında psikolojik olarak da çok yıpratır; vajinismus için tedaviye başlama süresi uzadıkça vajinismusun beraberinde getirdiği psikolojik sorunların ağırlığı artar. Zamanla bu gerginlik hali ilişkiye de sıçrar. Kadınların çoğu vajinismus olarak yıllarca yaşarlar; 20 yıl; 30 yıl hatta bütün hayatı boyunca vajinismus hastası olup tedavi görmeyen kadınlar vardır. Ancak vajinismusun kısa sürede kesin tedavisi mevcuttur.
Aslında seks yapmak; yani sevişmek; birbirine dokunmak; birbirini hissetmek ve bunların devamında cinsel birleşme eylemini gerçekleştirmek su içmek; uyumak gibi her zaman yaptığımız eylemler kadar doğaldır. Cinsel birleşme iki kişinin sadece bedenlerini değil; aynı zamanda duygularını; ruhlarını paylaşmalarıdır; başka bir deyişle iki kişinin kısa bir süreliğine tek bir vücut olmaları; kaynaşmalarıdır. İnsanlar yaratılıştan; epigenetik olarak cinsel eyleme hazırdırlar. Nasıl sağlıklı bir bebek zamanı gelince kendiliğinden yürümeye; konuşmaya başlıyorsa; kişi de cinsel eylemi doğal bir akış ile gerçekleştirebilir. Ancak bazen bu doğal akışı bozan durumlar olabilir; örneğin; kişinin travma yaşaması; ruhsal gelişim dönemindeki duraksamalar; bekaret takıntısı gibi… Böyle olunca sağlıklı bir cinsel yaşamda olan aşk; yakınlık; haz; tutku; üreme gibi duygular yerlerini suçluluk; kaygı; acı; değersizlik; panik ve korku gibi duygulara bırakır. Bu duygular bedende adrenalin seviyesini yükseltir ve yükselen adrenalin seviyesi vajinismus; orgazm olamama; erken boşalma gibi cinsel işlev bozukluklarını da beraberinde getirir. Buna ek olarak vajinismus ve/veya diğer cinsel işlev bozukluklarının saklı nedenleri de olabilir; örneğin; kendi kendini cezalandırma isteği; performans kaygısı; partneri istememe; partneri cezalandırma isteği; partnerdeki soruna dikkat çekmemek için kendini ön plana atma gibi… Bu durumlar dikkate alındığında vajinismusun; aslında kadının değil; çiftin; hatta bazen de ilişkinin problemi olduğu aşikârdır. Bu sebeple bazı zamanlar vajinismus terapileri çift terapileri ile eş zamanlı gitmektedir.
Daha önce de belirtildiği üzere; doğal akış içerisinde kadınlarda cinsel birleşme uyarılma ile başlar; cinsel olarak uyarılan kadının vajinası uzar ve genişler. Nasıl esnek bir çorap dar görünse dahi her türlü ayağı rahatça sarabiliyorsa; kadınların vajinası da neredeyse her penisi içine alabilecek ve bundan son derece haz alabilecek yapıya sahiptir. Ne yazık ki çoğu vajinismus kadını bu gerçeği bilmez ve kendi vajinasının dar olduğunu varsayar. Diğer bir bilgi ise kızlık zarının patlamayacağı; delinmeyeceği ve normal şartlarda acımayacağıdır. Bazen vajinismus olan bir kadına bu bilgileri aktarmak bile sorunun çözülmesine yardımcı olabilir.
Vajinismusun günümüzde uygulanan çok çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur ve bunların neredeyse hepsi olumlu sonuç vermektedir. Burada önemli olan nokta kime hangi tedavi yönteminin iyi geleceğini; daha hızlı; daha kalıcı ve daha sağlıklı çözüm sunabileceğini bulup o yöntemi uygulamak; başka bir deyişle çifte özgü bir tedavi planı sunabilmektir. Çifte özgü bir tedavi planı ile; çift sadece vajinismus probleminin üstesinden gelmekle kalmayacak; cinsellikten zevk alacak; duygusal alanda da ilişkilerine ferah bir nefes getireceklerdir.
Yukarıda vajinismustan müzdarip bir kadının duygu ve düşüncelerini okudunuz. Yazı umutsuzluk ve kabullenmişlik koksa da vajinismus tedavisinden sonra bu duygu ve düşünceler yerini mutluluğa ve sevince bırakıyor.
Vajinismus; vajen kaslarının kadının iradesi dışında kasılarak cinsel ilişkiye izin vermemesi durumudur ve bir cinsel işlev bozukluğudur. Kadın çeşitli sebeplerle; yoğun bir korku; çaresizlik hisseder ve (genelde) tüm vücudunu istem dışı bir şekilde kasar. Kadın çoğu zaman bacaklarını kapatır ve elleriyle partnerini iter; cinsel ilişki gerçekleşemez. Vajinismus kadını fiziksel olarak yıpratmasının yanında psikolojik olarak da çok yıpratır; vajinismus için tedaviye başlama süresi uzadıkça vajinismusun beraberinde getirdiği psikolojik sorunların ağırlığı artar. Zamanla bu gerginlik hali ilişkiye de sıçrar. Kadınların çoğu vajinismus olarak yıllarca yaşarlar; 20 yıl; 30 yıl hatta bütün hayatı boyunca vajinismus hastası olup tedavi görmeyen kadınlar vardır. Ancak vajinismusun kısa sürede kesin tedavisi mevcuttur.
Aslında seks yapmak; yani sevişmek; birbirine dokunmak; birbirini hissetmek ve bunların devamında cinsel birleşme eylemini gerçekleştirmek su içmek; uyumak gibi her zaman yaptığımız eylemler kadar doğaldır. Cinsel birleşme iki kişinin sadece bedenlerini değil; aynı zamanda duygularını; ruhlarını paylaşmalarıdır; başka bir deyişle iki kişinin kısa bir süreliğine tek bir vücut olmaları; kaynaşmalarıdır. İnsanlar yaratılıştan; epigenetik olarak cinsel eyleme hazırdırlar. Nasıl sağlıklı bir bebek zamanı gelince kendiliğinden yürümeye; konuşmaya başlıyorsa; kişi de cinsel eylemi doğal bir akış ile gerçekleştirebilir. Ancak bazen bu doğal akışı bozan durumlar olabilir; örneğin; kişinin travma yaşaması; ruhsal gelişim dönemindeki duraksamalar; bekaret takıntısı gibi… Böyle olunca sağlıklı bir cinsel yaşamda olan aşk; yakınlık; haz; tutku; üreme gibi duygular yerlerini suçluluk; kaygı; acı; değersizlik; panik ve korku gibi duygulara bırakır. Bu duygular bedende adrenalin seviyesini yükseltir ve yükselen adrenalin seviyesi vajinismus; orgazm olamama; erken boşalma gibi cinsel işlev bozukluklarını da beraberinde getirir. Buna ek olarak vajinismus ve/veya diğer cinsel işlev bozukluklarının saklı nedenleri de olabilir; örneğin; kendi kendini cezalandırma isteği; performans kaygısı; partneri istememe; partneri cezalandırma isteği; partnerdeki soruna dikkat çekmemek için kendini ön plana atma gibi… Bu durumlar dikkate alındığında vajinismusun; aslında kadının değil; çiftin; hatta bazen de ilişkinin problemi olduğu aşikârdır. Bu sebeple bazı zamanlar vajinismus terapileri çift terapileri ile eş zamanlı gitmektedir.
Daha önce de belirtildiği üzere; doğal akış içerisinde kadınlarda cinsel birleşme uyarılma ile başlar; cinsel olarak uyarılan kadının vajinası uzar ve genişler. Nasıl esnek bir çorap dar görünse dahi her türlü ayağı rahatça sarabiliyorsa; kadınların vajinası da neredeyse her penisi içine alabilecek ve bundan son derece haz alabilecek yapıya sahiptir. Ne yazık ki çoğu vajinismus kadını bu gerçeği bilmez ve kendi vajinasının dar olduğunu varsayar. Diğer bir bilgi ise kızlık zarının patlamayacağı; delinmeyeceği ve normal şartlarda acımayacağıdır. Bazen vajinismus olan bir kadına bu bilgileri aktarmak bile sorunun çözülmesine yardımcı olabilir.
Vajinismusun günümüzde uygulanan çok çeşitli tedavi yöntemleri mevcuttur ve bunların neredeyse hepsi olumlu sonuç vermektedir. Burada önemli olan nokta kime hangi tedavi yönteminin iyi geleceğini; daha hızlı; daha kalıcı ve daha sağlıklı çözüm sunabileceğini bulup o yöntemi uygulamak; başka bir deyişle çifte özgü bir tedavi planı sunabilmektir. Çifte özgü bir tedavi planı ile; çift sadece vajinismus probleminin üstesinden gelmekle kalmayacak; cinsellikten zevk alacak; duygusal alanda da ilişkilerine ferah bir nefes getireceklerdir.