Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Bebeklikte ve Çocukluk Döneminde Depresyon

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
BEBEKLİKTE VE ÇOCUKLUKTA DEPRESYON

Çocuk; gelişmekte olan bir canlıdır.Gelişim dönemleri boyunca olumlu ve olumsuz etkenlerden; yapısına; mizacına ve kişiliğine göre az ya da çok etkilenmektedir.Bu etkilenme derecesi ve ortaya çıkan durumun belirtileri ve tedavisi içinde bulunduğu döneme göre değişiklik gösterecektir.

Bebeklik döneminde görülen depresyon anne ya da temel ihtiyaçlarını karşılayan bireyin kaybedilmesiyle ya da bebekle bu kişi arasındaki ilişkinin herhangi bir nedenle çok belirgin şekilde ve nitelik olarak bozulmasıyla ortaya çıkar.Yaşamın ilk yılının ikinci yarısında ve en az 5-6 ay kadar süren anne kaybında ortaya çıkan bu klinik durum bebeklerde gelişim geriliği;apati ve mutsuz görünümle belirlidir.Gerek bebeklik;gerekse sonra ki dönemlerde ortaya çıkan depresyonun etiyolojisinde ailede depresyonun bulunması;genetik;özdeşim ve sosyal öğrenme yolu ile etkili olmaktadır.Çocuk annedeki depresyon etkisiyle onun ilgisini kaybetmekte ya da ondaki depresif tutumu introjekte ederek etkilenmektedir.Ayrıca erken dönemde anne kayıplarının;sonraki dönemlerde görülen depresyonun nedeni olacağı ve bebeklerde anneden ayrılmayla ‘donuk dönem;huzursuz ve kızgın dönem;umutsuzluk ve kopma dönemi’ ile belirli depresif belirtilerin ortaya çıkacağı belirtilmektedir.(Angold;1988)

Çocukluk dönemi depresyonlarını ‘oyun çağı’ ve ‘okul çağı’ depresyonu olarak farklı şekilde inceleyebiliriz. Bu depresyonların nedenleri; belirtileri ve tedavileri farklı şekildedir. Çocuklarda görülen çeşitli belirtiler depresyonu örtmekte ;bundan dolayı da depresyonun açık belirtileri yetişkinliklerdeki kadar belirgin değildir; ender olarak sergilenir. Buna karşın; depresyonun eş değer olarak kabul edilen kızgınlık;saldırganlık gibi davranış sorunları; okul başarısızlığı; enürezis; enkopresis ve somatik yakınmaları ile depresif duyguların oldukça sık görüldüğü belirtilmektedir.Çok seyrek olarak anksiyete; fobiler; obsesyonlar; ritüeller ve tikler gibi klinik durum şeklinde görülebilir.Affektif bozukluklardan majör depresyon bebeklikten itibaren görülmeye başlarken;bipolar duygulanım bozukluğu puberte öncesi dönemde çok seyrek olarak görülür.

Belirtileri ve Bulguları

Oyun çağında çocukların dil kullanımı yetersizdir.Bu nedenle bu yaş grubu kendini çok rahat ifade edemeyip sözelleştiremedikleri için tanı koymak zordur.Okul çağındaki çocuklarda depresyon belirtileri ya çocukta geriye çekilme;ilgi ve etkinliklerde azalma şeklindedir ya da tam tersi uçta huzursuzluk;irritabilite ve davranış bozukluğu şeklinde çıkabilir.Bunlara ek olarak uyku ve iştah bozuklukları görülebilir.Bu dönemde uyku bozuklukları; gece yalnız yatamama ve gece korkuları biçimindeyken; yeme bozuklukları;iştah bozukluğu;kilo alamama ve yeme tutumu biçimindedir.Enürezis ve enkopresiz gibi bozukluklar ile baş ve karın ağrısı gibi somatik yakınmalar yine bu dönemdeki depresif belirtiler olarak ortaya çıkar.

Bu dönemdeki depresif belirtiler;
1-Fantezi seviyesinde;rüya ve kendiliğinden ortaya çıkan belirtiler
2-Duygu ve davranışlarda ortaya çıkan belirtilerdir.
Oyun çağı çocuğunda;majör depresyon stres altında ortaya çıkmaktadır.Bu dönemin en önemli stresleri ;çocuğun yaşamındaki değişikliklerdir.
Okul çağı çocuğundaki depresyonda intihar düşünce ve planlarının ergenlik dönemine göre az görüldüğü bir gerçektir.Ancak görüldüğünde ciddiye alınması gerekir.İntihar düşüncesinin depresyon dışı durumlarda da görülebileceği;ailede depresyon olması;umutsuzluk ve süreğen hastalığın varlığını da deprosyon dışı durumlar olarak göstermişlerdir.(Carlson ve Cartwell 1982)
Sosyal uyumun ve duygulanım bozukluklarının da intihar riskiyle ilişkili etkenler olduğu vurgulanmakta;umutsuzluk;annenin psikopatolojisi;zorlayıcı yaşam olayı;parçalanmış ailede yaşama gibi değişkenlerin intihar riskini arttırıcı etkenlerden olduğu bildirilmektedir.(Kovacs ve ark 1993;Pheffer ve ark.1993;Myers ve ark.1991;Şener ve Şenol 1996)

Nedenleri

Gerek bebeklik;gerek se daha sonraki dönemlerde ortaya çıkan depresyonun etiyolojisinde ailede depresyonun bulunması genetik;özdeşim ve sosyal öğrenme yoluyla etkilenmektedir.Çocuk;annedeki depresyon nedeniyle onun ilgisini kaybetmekte ya da ondaki depresif tutumu introjekte ederek etkilenmektedir.Ayrıca erken dönemde anne kayıplarının sonraki dönemlerde görülen depresyonun nedeni olacağı ve bebeklerde anneden ayrılmayla ‘donuk dönem;huzursuz; ve kızgın dönem ;umutsuzluk ve kopma dönemi’ ile belirli depresif belirtiler ortaya çıkabilir.

Oyun çağı çocuğunda; majör depresyon çocuk stres altındayken ortaya çıkmaktadır.Bu dönemin en önemli stresleri çocuğun yaşamındaki değişikliklerdir.Buna örnek olarak;aileye yeni bir bebeğin katılması ile anneden aldığı yakın ve yoğun ilgiyi birden kaybetmesi;çok sevdiği yakın olduğu dedesi gibi bir aile bireyini herhangi bir nedenle kaybetmesi;taşınmalardan kaynaklı çevre değişiklikleri gibi olay ve durumlar verilebilir.
Okul çağı çocuğundaki depresyonun nedenleri olarak bebeklik ve oyun çağı çocukluğunda tartışılan dinamik etkenler ve stres etkenleri etkinliğini sürdürürken artık; genetik;biyokimyasal etkenler de belirlenmeye başlamıştır.

Anne baba ayrılıkları;boşanmalar ya da ölümler nedeniyle tek ebeveyn ile büyüyen çocukların ;diğer çocuklara göre daha fazla risk altında olduğu bildirilmektedir.Ancak bu tür stres etkisinden çocuğun nasıl etkileneceği;çocuğun baş etme yetisi ve ayrı yaşayan anne babanın çocuk ile aralarındaki ilişkinin niteliği ile yakından bağlantılıdır.
Stres etkilerinden bir diğeri de anne babanın önemli ve süreğen hastalıklarıdır.Bir başka stres etkeni de ailedeki alkolizmdir.
Özellikle okul çağı çocuğundaki arkadaş-öğretmen ilişkileri ve onların yargılarından çocuk dolaylı olsa da etkilenmektedir.

Değerlendirme

Değerlendirme klinik muayene ile yapılır.Ayrıca çocuklara özgü depresyon ölçekleri;ergenlerde ise yetişkin ölçeklerinin hemen hepsi kullanılabilir.Aile değerlendirmesi şarttır.Belirtiler hastanın hem kendisinden;hem de anne babadan alınmalıdır.Resim çizme;cümle tamamlama ve CAT gibi projektif testler de değerlendirmeye yardım eden diğer araçlardır.

Tedavi

Sürekli;teke tek ve nitelikli anne-çocuk ilişkisinin;sağlam benlik gelişiminde son derece gerekli olduğu bilinmektedir.Bebeklik döneminde yaşanan yoksunluğun giderilmesi olası değilse yerine koruyucu düzeneklerin geliştirilmesi tek çözümdür.6 yaş öncesi çocuklarda tedavi temelde oyun terapisidir.6 yaş öncesi çocuklarda antidepresan ilaçları önerilmemektedir.Oyun tedavisinde ;çocuğun etkilendiği stres etkeni olayla baş etmesine yardımcı olunurken;özdeşleşebileceği iyi bir örnek olmak;bilişsel yönden yanlış algılamalarını düzeltmek;göremediği değişik seçenekleri sunmak umutlandırmak başlıca hedeflerdir.Oyun çağında oyun tedavisinin yanı sıra aile ile işbirliği önemlidir.Tedavide ;çocuğun yaşamına girerek;ona özel zaman ayırarak;kendisine değer verildiği hissettirilmelidir.Duygularını tanımasına;belirtmesine ve olumsuz duyguların üstesinden gelmesine destek olunmalı;okul ve arkadaş ilişkilerinin yönlenmesi sağlanmalı ve cesaretlendirilmelidir.Okul döneminde bu tedavi durumlarına ilaç da eklenebilir.

KAYNAKLAR

Carlson EA;Cantweel DP: (1982)Suicidal behavior and depressino in children and adolescents.J Am Acad Child Psychiatry 21:361-368.
Kovacs M;Goldston D;Gatsonis C: (1993)Suicidal behaviors and childhood-onset depressive disorders: a longitudinal investigation.J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 32: 8-20.
Angold A: (1998) Childhood and Adolescent depression.Br J Psychiatry 153: 476-492