Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Gece Yeme Sendromu

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Gece yeme sendromu ilk defa 1955 yılında ortaya çıkarılan obeziteye etki ettiği bilinen bir psikolojik süreçtir. Özellikle sabahları yemek yiyememe; daha çok akşamları artmış iştahla beraber aşırı besin tüketimi ve uykusuzluğunda eşlik ettiği bilinen duruma daha sonraları beslenme için uykudan uyanmak tanımı da eklenmiştir. Bu sendrom ile ilgili yapılan çalışmalar artsa da hastalığın ortaya çıkarılması ve klinik izlemi oldukça zordur.

Genel popülasyonun yaklaşık %1;5’ inde görülmekte iken farklı hasta gruplarında bu sıklık artarak değişmektedir. Erkek ya da kadın popülasyonda benzer bir şekilde gece yeme sendromu durumu bulunmaktadır.

Gece yeme sendromunda; yemek yeme ve uyku uymanın biyolojik ritimleri farklılaşmıştır. Enerjinin vücuda alımında azalma ve gecikme meydana gelir. Sonuç olarak bu kisilerin; sabahları iştah ve yemek yemeleri baskılanır; beslenme döngüsü akșam ve geceye kayar. Ancak uyku döngüsü bozulmaz. Yeme ve uyku ritmi arasında 2 ile 6 saatlik bir gecikme vardır. Gece yemek yeme ile beden kitle indeksi arasında doğrudan bir ilişki gösterilmesine rağmen gece yemek yeme sendromunun obeziteden daha önce oluşup ve obeziteye neden olduğu daha tam olarak açıklanmamıştır.

Özellikle obezitenin sık görüldüğü 40 yaş kadınlarda ortak sorun çoğu zaman gece atıştırmalarıdır. Kadının sosyal rolü nedeniyle eşi; çocukları; kendi işi; diğer aile fertleri gibi çevredeki insanların ihtiyaçlarını karşılamak için hep kendinden vererek kendi zamanı orantılı kullanmayıp ancak kendine ayıracağı boş vakitleri gece yarısına sıkıştırabiliyor. Kitap okuyor; evi temizliyor ve topluyor ve birazda internet başında zaman geçireyim derken acıkıp mutlaka yeme davranışı gösteriyor. İşte bu nedenler de kadını bu yaş ve cinsiyet değişkenlerine bağlı olarak risk grubu içerisine sokuyor.

Bu tip hastalarla yapılan çalıșmalarda; kalori alımında gecikme olduğu görülmüș ve hastaların aldığı günlük toplam kalori miktarının daha fazla olması ile beraber geceleri yenen yiyecek miktarının daha da arttığı gösterilmiștir. Bu kişilerin gece beslenme örüntüsü % 70 karbonhidratlar iken gündüz bu oran %47 lere kadar düşmektedir.

Bu kişiler akșam tıkınırcasına yemek yemezler; gece yedikleri yiyeceklerin %70’ini karbonhidratlar oluștururken; gündüz ise bu oranın ancak %47 olduğu gösterilmiștir. Bu kişilerin yaklaşık yarısında ekmek; günlük ürünler ve șekerlemeleri gece atıştırmalarında tercih ettiklerini bildirilmiștir. Yani akşam atıştırmalarında tükettikleri karbonhidrat/ protein oranı oldukça yüksektir.

Karbonhidrat miktarı artışına bağlı insülin artmasıyla ilgili bu beslenme biçimi triptofanın beyne geçișini ve daha sonra serotonine dönüșümünü kolaylaștırır. Serotonin uykunun bașlamasında pozitif etkisi vardır.

Gece yeme sendromunun obeziteye yol açıp açmadığı daha henüz net olarak tanımlanmamıştır. Yapılan bazı çalıșmalar da gece yemek yemenin obeziteye giden bir yol olduğu ileri sürülse de; bir çok yeme sendromu olan kişilerin aşırı kilolu olmadığı ve gece yemek yemeyi bir sorun olarak görmediği bildirilmiştir.

Gece yemek yeme sendromu olanlar olmayanlara göre daha depresif bir duygudurumuna sahiptirler ve bu durum saat 4’ten sonra ortaya çıkmasına bağlı gece dönemi daha belirgin bir depresyon gözlenir.

Gece Yeme Sendromu Tanı

A. Günlük yeme paterni akșam veya gece önemli ölçüde artıș göstermektedir. Așağıdakilerden biri veya ikisiyle karakterizedir.
a. Günlük yenen yemeğin en az %25’i akșam yemeğinden sonra
olmalıdır
b. Haftada en az iki gece yeme epizodunun olması
B. Akșam ve nokturnal yeme epizotlarına ilișkin farkındalık ve hatırlama söz
konusudur.
C. Klinik așağıdakilerden en az üçüyle karakterizedir:
a. Sabah yeme isteğinin olmaması ve/veya haftada 4 veya daha
fazla sabah kahvaltının atlanması
b. Akșam yemeğinden uyku bașlayıncaya kadar olan sürede
ve/veya gece boyunca güçlü yeme arzusunun varlığı
c. Haftada 4 veya daha fazla gece uyku bașlangıcında ve/veya uykunun
sürdürülmesinde insomnianın olması
d. Uykuyu bașlatabilmek veya tekrar uykuya dalabilmek için kișinin
yemesinin gerektiği inancının olması
e. Duygudurum çoğunlukla depresedir ve/veya duygudurum
akșamları kötüleșir
D. Bozukluk önemli derecede sıkıntı ve/veya fonksiyonellikteki bozulmayla
ile ilișkilidir
E. Bozulmuș yeme paterni en az 3 ay sürmelidir
F. Bozukluk madde kötüye kullanımı veya bağımlılığına tıbbi durumlara;
medikasyona veya diğer psikiyatrik bozukluklara sekonder gelișmiș
olmamalıdır.