Kadın ve erkeğin birbirlerini fiziksel olarak görüp beğenmesi ile başlayan ve zaman içerisinde çeşitli beklentilerin;isteklerin hatta umut ve hayallerin oluşturduğu evlilik kurumu bir süre sonra çiftlerin ilişkilerini sonlandırma yani boşanma süreciyle son bulabiliyor.
Gerçek şu ki bu süreç evlilik öncesindeki hazırlık evresi kadar yorucu ve stresli fakat o kadar eğlenceli olmuyor .Kadın ve erkek bu durumdan fazlaca etkileniyorlar.
Toplumun çok normal kabul ettiği;hatta teşvik ve tebrik ettiği evlilik kurumu sonlanırken bu kadar normal olamıyor maalesef.Ne kadar günümüzde kadının ekonomik gücü eskiye oranla artmış olsada;kadına yaşam içersinde bir sosyal statü veriliyor olsa da hala bir çok kadın toplum ve mahalle baskısına maruz kalıyor.Tabiki bu durumdan erkekler kadınlar kadar etkilenmesede onlarda etkileniyorlar.
Gözlemlerimiz bireylerde boşanma kararını alınırken bu kararın evlilik kararı kadar rahat ve kolay alınmadığıdır.Kadınlar daha çok eşlerinin onlara sunduğu maddi imkanları tek başına sağlayamayacağı korkusu;aile ve etraflarındaki çevre bunu nasıl karşılayacak tereddütleri;çocukları var ise çocuğum babasız kalacak(hatta bunu benim yüzümden olacak şeklinde kendilerine yöneltmeleri);evlilikle ilgili beklentilerinin gerçekleşmemesinden kaynaklı yaşadıkları hayal kırıklığı ve bir daha evlenemem korkusu; boşanmış bir kadın olarak evli olduğum kadar rahat hareket edemem korkusu;evliliğini yürütemedi düşüncesinden kaynaklı başarısızlık hissi ve benzeri kaygılar yaşamaktadırlar.
Erkekler ise kadınlara oranla daha az maddi kaygı gütmekle beraber düzenlerinin değişeceği;evlilikle ilgili hayal ve beklentilerinin karşılanmaması ve hiç karşılanmayacakmış gibi düşünme;gelen gideni aratır şeklindeki düşünceler;toplum tarafından dışlanılan ve kabul görmeyen biri mi olurum korkusu;iş yükünün artacağı ve bununla nasıl başa çıkacağı endişesi;tekrar aynı sorunları yaşarım korkusu ile boşanma sürecinde fazlaca gelgit yaşamaktadırlar.
Bu süreç içerisinde çiftler sürekli gelgitler yaşayıp doğru karar vermekte güçlük çekebiliyorlar.Durumun içerisine ailenin de dahil olması bu süreci daha da güçleştiriyor.O bir zamanlar en çok beğendiğimiz ve çok sevdiğimiz özellikler nasıl oluyorda artık çekilmez hal alıp bizi böylesine rahatsız ediyor.Bizlere başvuran birçok çift evlenmeden önce böyle bir adam değildi yada böyle bir kadın değildi söyleminde bulunuyorlar.Acaba gerçekten değil miydi yada ne oldu da bu kadar değişti ve tek değişen acaba o mu oldu ? Evlilik öncesi evlilikle ilgili hep doğru bildiğimiz yanlışlar vardır.Benim evliliğim diğer evlilikler gibi olmayacak ; o beni hep çok mutlu edecek ;hiç kavga etmeyeceğiz ; benim evleneceğim kişi diğer bütün erkeklerden yada kadınlardan farkli gibi kendimizi inandırdığımız yanlışlar.Yani maalesef iki gönül bir olunca samanlık seyran olmuyor.
Çiftlerin evlilikten beklentilerin yüksek olması ve bu beklentilerin birbirleriyle eş değer olmaması ve en önemlisi iletişim kuramamaları evlilikte problemlerin ortaya çıkmasına sebep oluyor.Genel olarak evlilik öncesi danışmanlık almayan bu çiftlerin bu boşanma sürecini yaşarken sağlıklı boşanma danışmanlığı almaları hem kendileri hemde çocukları açısından son derece önemli ve gereklidir.Maalesef birçok çift evlenirken ki kadar iyi davranmıyor birbirine.Farkında olarak yada olmayarak birinin canı yandıysa diğeri de can yakmaya çabalayabiliyor.Bu durumda bu boşanma sürecini oldukça olumsuz şekilde etkiliyor.Lütfen bu konuda yaşadığınız sıkıntılarda bu alanda çalışan bir uzmandan destek alınız.