Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Popüler Diyetler den Uzak Durun!

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Obezitenin önemli ölçüde artış gösterdiği günümüzde kilo vermek isteyenlerin arayışları sonucu yüksek gelir kaynağı olarak görünen beslenme biliminde birbiriyle çekişen diyet kitapları ve çelişkili beslenme haberleri her geçen gün artıyor. Birkaç hafta işe yarayan diyetler deneniyor ve sonra bırakılıyor ya da hiç işe yaramayanlar deneniyor ve motivasyon kaybı ve sinirler yıpranmış bir halde fazla kilolu olarak kalınıyor.

Ne kadar çok lahana çorbası içerseniz o kadar çok kilo kaybedeceğinizi iddaa eden lahana çorbası diyetini hatırlıyor musunuz? Hollywood un 48 saatlik mucize diyeti; greyfurt diyeti; taş devri diyeti; metro diyeti; elma sirkesi diyeti... Mankenlerin; şarkıcıların bile diyet adı altında fikir öne sürdüğü günümüzde bu listeyi uzatmak hiç zor değil.

Gelelim bunca beslenme kirliliğinde hangi bilginin doğru hangi bilginin yanlış olduğunu nasıl anlayacağımıza.

Kısıtlayıcı diyetlerden uzak durun! Tek taraflı beslenme sunan diyetleri uygulamayın. Günümüzün en popüler diyeti olan Dukan diyetinden yola çıkalım; kitabını 4 evreye ayırmış olan Dukan tek taraflı beslenmeden yana; ilk evrede sadece protein ağırlıklı beslenin diyor. Dukan diyeti yapan kısa sürede yüksek kilolar veren kişiler etrafınızda vardır; peki bu kiloların kas ve su kaybı olduğunu da biliyor musunuz ve aynı kiloların diyeti bıraktıklarında aynı hızla almalarına da şahit oldunuz mu? Geriye kalan böbrek harabiyeti; karaciğer enzimlerinde harabiyet de üstüne cabası! Kısıtlayıcı; yaşam biçiminize uygun olmayan diyetler kilo vermenize yardımcı olacaktır ancak bu kilolar asla kalıcı olmayacaktır.

Aklınıza başka hangi diyet geliyor diye sorsam çoğunuz Karatay diyetini söylersiniz. Karatay diyeti doğru mu; yanlışları nelerdir sorularını hergün duyuyorum yazımda bu konudan da bahsetmek istedim. Karatay diyetinde ağırlık kaybının fazla olması su kaybı ve kas kaybıyla ilişkilidir. Karatay diyeti kişiyi yetersiz ve dengesiz beslenmeye sürükler. Ara öğünlerin gereksiz olduğunu savunan Karatay diyetin kişiye özel olduğunu unutuyor. Ara öğün sıklığının da kişiye göre değiştiğini atlıyor.

Karataya diyeti Türk beslenme alışkanlıklarına da uygun bir diyet değildir. Türkler %70 tahıla dayalı beslenmekte ve bunun da %70 ini ekmek teşkil etmektedir. Karatay diyetiyle yüksek protein ve yağ alımına bağlı olarak kan kolestrol düzeyinde artış gözlenmektedir. Böylesi yanlış bir beslenme şekli ile vücut ağırlığının hızlı kaybı; yağsız vücut kitlesinin daha çok kaybına; bazal metabolizma hızının azalmasına; kaybedilen ağırlığın korunmamasına; bazı minerallerin düzeylerinin düşmesine neden olmaktadır.

Yüksek proteinli diyet efsanesinde önemli sorunlar var. Çok fazla protein tüketmek uzun vadede kemik kaybına yol açabilir. Çok fazla protein sindirildiğinde oluşan asidi nötralize etmek için bedeni kemiklerden kalsiyum çıkarmaya sevk edebilir. Protein böbrekler üzerine ekstra yük yükler. Tam tahıllardan; meyvelerden ve sebzelerden uzak durmak tahıl lifi;vitamin ve mineral alımının az olmasına neden olur ve besin desteklerinin üstesinden gelemeyeceği eksiklikler doğurur.

Karbonhidratları hayatınızdan tamamen çıkartmak doğru bir tercih olmayacaktır; bunun yerine zararlı karbonhidratları itip doğru karbonhidratları (tam tahıllar;meyve;sebze gibi) günlük beslenmeye sokmak en doğru tercih. Glisemik indeksi ve glisemik yükü düşük besinlerle beslenmek sağlıklı beslenmede büyük bir adım.

Unutmayın ki beslenme programı tamamen kişiye özeldir. Gerçek bir beslenme uzmanı eşliğinde size özel programınızı oluşturun. Iyi bir diyet bol tercih sunmalı; özel yiyeceklerden oluşan uzun bir alışveriş listesi olmamalı ve yıllarca sürdürebileceğiniz bir diyet olmalıdır.

Sağlıklı günler dilerim.

Dyt. Özge YILMAZ