Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Ppab (Post Psikiyatrik Anlayış Bozukluğu)

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
PPAB (Post Psikiyatrik Anlayış Bozukluğu)

PPAB

Yani Post Psikiyatrik Anlayış Bozukluğu.

Açılımı:

Post: Sonra

Psikiyatrik: Psikiyatri ile ilgili

Anlayış: Bildiğiniz anlayış. Yaklaşım da denilebilir!

Bozukluk: Psikiyatrinin kendi alanındaki sorunlara verdiği ad. Açıkça hastalık diyemediği lakin pratikte hastalık muamelesi çektiği problem!

Bu “anlayış ve yaklaşım sorunu" çağımızın en yaygın hastalığıdır.

Psikiyatri sonrasında başlamıştır.

Çünkü varoluşuyla beraber en sıradan ruh hallerini; en tipik ruhsal dalgalanmaları bile hastalık saymaya başlamıştır!

“İki uçlu duygu durum bozukluğu” demiştir mesela.

Duygular sahi; kaç uçlu yaşanabilir gerçekte?

Üç uçlu? Dört? Beş? Yoksa altı uçlu mu? Daha fazla mı ya da?

Bir duygu tabiatı gereği iki uçlu yaşanmaz mı zaten?

Bir uçta acı; hüzün; elem; keder; öbür tarafta neşe; sevinç; coşku şeklinde!

O; bu en tipik haller arasındaki doğal gidiş gelişe bile Bipolar yani iki uçlu duygu durum bozukluğu demiştir!

Üzgünken; "Biraz kafayı dağıtayım; belki iyi gelir" diyerek maazallah birazcık neşelenin; hemen manik dönem yaşıyor der. Yani üzgünseniz neşelenmeye hakkınız yoktur. İlla ki o depresif modda kalmalısınız sürekli. Böyle kalsanız bu sefer de major etiketini yapıştırır size.

Tek bir duygu türünde kalsanız major; ara sıra neşelenseniz bipolar…

Teşhisten kurtulma şansınız pek yoktur yani…

Gelelim bir başka bozukluğa...

PTSB

Bu da Post Travmatik Stres Bozukluğu.

Post: Sonra

TRAVMA: Örseleyici niteliği; sarsıcı doğası olan zor yaşantı.

Stres: Olumsuz kabul edilen; nahoş bulunan psikofizyolojik yaşantı.

Bozukluk: Yukarıda söylemiştim yine tekrar edeyim: Psikiyatrinin kendi alanındaki sorunlara verdiği ad. Açıkça hastalık diyemediği lakin pratikte hastalık muamelesi çektiği problem!

Evet…

PTSB

Depresyon; anksiyete; DEHB; fobi gibi psikiyatrinin en şöhretli sorunlarındandır kendileri.

Bu teşhis konuldu mu adeta yer yerinden oynar!

"Post" tek başına bile yeteri kadar ilgiyi çeker!

"Travma" zaten meseleyi kökünden bitirir. Bunu duydu mu kimse daha gerisine bile bakmaz!

Bir de stres ve bozukluk kelimesi geçti mi aynı olgunun içinde; değmeyin gitsin!

Velhasıl heybetli bir bozukluktur; PTSB...

Diğerleri gibi bu sorunun da heybeti halinden yamandır.

Düşünün:

Travma yaşayacaksınız!

Yani zaten doğası zor ve örseleyici olan (onun için travma denir) bir “sarsıntılı yaşantı” geçireceksiniz!

Ama akabindeki stresiniz bozukluk olacak!

Ama şiddetli ise; ama uzun sürerse?

Adam travma geçirmiş kardeş. Azı - çoğu; az sürerse - çok sürerse olur mu!

Travma bu travma! Sen kendin söylüyorsun travma diye!

İşte psikiyatrinin yaklaşım mantığı!

Ne kadar sağlıklı değil mi?

PEKİ NİYE BÖYLE

Bir kere sektörde vitrine çıkarılmış bulunan; bu saatten sonra daha geri de çekilemeyecek olan bir hekimlik branşını alanda tutundurmak için hastalık lazım!

Hem de bir sürü hastalık! Öyle az falan da yetmez!

Hem hastalık olacak ki ilaç verilebilsin!

Hastalık yok denilse kime hangi ilacı; hangi teşhisle vereceksiniz!

Hastalık olmazsa psikiyatri olmaz.

Psikiyatri olmayınca ilaç olmaz.

İlaç olmayınca sektör zarar eder.

Sizce sektör mü önemli sağlığınız mı?

Bu sektör kötü mü?

Sektör size kötülük yaptığını düşünmüyor ki!

O sadece ilaç için; sanki zehirleyecek mi diyor!

O yüzden bu kadar rahat!

Yoksa sizi öldürmeye kastetmiş falan değil elbette!

Yani; "Derdiniz er ya da geç zaten geçecek. Bu sizin kazancınız olacak. Bu süreçte üstüne bir de ilaç için ki biz de kazanalım. Hepimiz kazanalım" diyor o!

Kötü değil sektör; paragöz!

Bu sebeple en tabii duygularınız hastalık muamelesi görmeye; travma sonrasındaki en doğal tepkileriniz dahi ağır hastalık kategorisinde yer almaya devam edecektir.

VELHASIL

“Hastalar” razı.

Razısınız değil mi?

Sesiniz yok; belli ki razısınız! Sükut ikrardandır!

Psikiyatri zaten razı!

Sektör mü?

Ooooo!

O dünden razı!

Benim gibi razı olmayan birkaç kişi olsa ne yazar olmasa ne!

Bizler kimiz ki!

Ben kimim ki!

Ben bu sektördeki takıntılı bir kaç kişiden biriyim!

İşimiz gücümüz yok; oturmuş sürekli bunları yazıyoruz o yüzden!

Psikolog

İzzet Güllü