Diş Eti Tedavisi
Diş eti tedavisi
Diş eti pembe renkte; sıkı kıvamlı; mat ve yüzeyi portakal kabuğu gibi pütürlüdür. Diş fırçalama sırasında veya sert besinler yerken ya da kendiliğinden kanamaz. Diş Eti tedavisi diş eti kanaması olan kişiler için adeta kırmızı bir alarmdır.
Diş eti İltihabı
Diş eti iltihabının işareti; diş eti kanaması; diş etlerinde şişlik; renk değişikliği; parlaklık ve ağız kokusudur. Bu belirtiler hafife alınır ve diş etleri tedavi edilmezse enfeksiyon ilerler ve daha derin dokuları yani dişi tutan kemiği; dişi kemiğe bağlayan lifleri deforme edebilir. Bu duruma gelen dişlerde çürük olmayan dişler bile sallanıp düşebilmektedir.
Dişeti iltihabının en önemli sebebi doğru ve düzenli ağız bakımı yapılmamasına bağlı olarak dişlerimiz üzerinde biriken “Dental Plak” adı verilen beyaz renkte ve içinde milyonlarca bakteri yaşayan birikintilerdir. Bu birikintiler ağız içindeki dişler üzerinden doğru teknikle ve yeterince uzaklaştırılamaz ise diş eti iltihaplanır ve tükürük içinde bulunan minerallerin de etkisi ile sertleşir ve diştaşlarını oluşturur.
Diştaşları yaygın inanışın tersine kendiliğinden oluşmaz veya vücut tarafından yapılmaz.
Bu nedenle diş etlerimizde; diş fırçalarken veya kendiliğinden oluşan bir kanama farkettiğimizde vakit kaybetmeden bir dişhekimine başvurmamız gerekmektedir. Eğer ağız bakımı eksikliğinden kaynaklanan bir dişeti iltihabına sahipseniz yapılacak tedavi oldukça basittir. Öncelikle diş hekiminiz tarafından diştaşlarınız temizlenmelidir ve size kapsamlı olarak doğru ağız bakımını nasıl yapmanız gerektiği anlatılmalıdır.
Diş taşı temizliği kesinlikle dişlere ve diş etlerine zarar veren bir tedavi yöntemi değildir. Gereken aralıklarla yapılmasında hiçbir sakınca yoktur. Eğer dişeti iltihabı; erken dönemlerde teşhis edilirse; yapılacak tedavi oldukça basittir. Başlangıç tedavisi; gingivitisi kontrol altına alacaktır.
Diştaşı temizliğinden sonra hekiminizin önereceği gibi günde en az iki kere (sabah – akşam) dişler fırçalanmalı ve bir kez (akşam) dişipi kullanılmalıdır. Bu şekilde diş etlerinizin yeniden hastalanmasını kolaylıkla önleyebilirsiniz. Bütün bunlara ek olarak 6 ayda bir düzenli olarak dişhekiminize kontrole gitmeniz yeniden bir sorun oluşursa erken teşhisi kolaylaştıracaktır.
Diş eti kanaması normal bir durum değildir ve diş eti hastalıkları genel sağlığımızla da yakından ilgilidir. Bu nedenle kanayan diş etlerini en kısa zamanda tedavi ettirmelisiniz.
Özetleyecek olursak;
Dişlerimiz çürüdüğünde sıcak soğuk hassasiyeti ile başlayan ve gece uyutmayan ağrılara kadar varan birçok rahatsızlık hissederiz.
Dişte oluşan enfeksiyon işte bu kadar açık bir şekilde kendini belli eder.
Hastalığın son fazında dişlerimiz sallanmaya başlayana kadar farkına varmamız nerede ise imkansızdır.
Doktor arayışına girdiğimizde iş işten geçmiş olur.
Kanama; kızarıklık ve şişlik dişeti hastalığının çarpıcı belirtileridir.
Dişeti hastalığında; çene kemiğinin erimesi sonucu dişlerin sallanmasına kadar geçen süreçte en rahatsız edici dolayısıyla da en dikkat çekici belirti kanamadır.
Bu nedenle de diş eti kanaması çok ciddiye alınmalı ve görüldüğü anda takip edilerek doktora gidilmelidir.
Dişlerimiz çürüdüğünde sıcak soğuk hassasiyeti ile başlayan ve gece uyutmayan ağrılara kadar varan birçok rahatsızlık hissederiz. Dişte oluşan enfeksiyon işte bu kadar açık bir şekilde kendini belli eder. Oysa dişeti tıpkı karaciğer rahatsızlığı gibi sinsidir; hiçbir ağrı sızı yaratmadan hızla ilerler. Hastalığın son fazında dişlerimiz sallanmaya başlayana kadar farkına varmamız nerede ise imkansızdır. Doktor arayışına girdiğimizde iş işten geçmiş olur. Buradan sonra bu dişler için yapılacak hiçbir şey kalmamıştır desek pek de yanlış olmaz.
Kanama; kızarıklık ve şişlik dişeti hastalığının belirtileridir.
Diş eti hastalığında; çene kemiğinin erimesi sonucu dişlerin sallanmasına kadar geçen süreçte en rahatsız edici dolayısıyla da en dikkat çekici belirti kanamadır. Bu nedenle de diş eti kanaması çok ciddiye alınmalı ve görüldüğü anda takip edilerek doktora gidilmelidir.
Diş eti pembe renkte; sıkı kıvamlı; mat ve yüzeyi portakal kabuğu gibi pütürlüdür. Diş fırçalama sırasında veya sert besinler yerken ya da kendiliğinden kanamaz. Diş Eti tedavisi diş eti kanaması olan kişiler için adeta kırmızı bir alarmdır.
Diş eti İltihabı
Diş eti iltihabının işareti; diş eti kanaması; diş etlerinde şişlik; renk değişikliği; parlaklık ve ağız kokusudur. Bu belirtiler hafife alınır ve diş etleri tedavi edilmezse enfeksiyon ilerler ve daha derin dokuları yani dişi tutan kemiği; dişi kemiğe bağlayan lifleri deforme edebilir. Bu duruma gelen dişlerde çürük olmayan dişler bile sallanıp düşebilmektedir.
Dişeti iltihabının en önemli sebebi doğru ve düzenli ağız bakımı yapılmamasına bağlı olarak dişlerimiz üzerinde biriken “Dental Plak” adı verilen beyaz renkte ve içinde milyonlarca bakteri yaşayan birikintilerdir. Bu birikintiler ağız içindeki dişler üzerinden doğru teknikle ve yeterince uzaklaştırılamaz ise diş eti iltihaplanır ve tükürük içinde bulunan minerallerin de etkisi ile sertleşir ve diştaşlarını oluşturur.
Diştaşları yaygın inanışın tersine kendiliğinden oluşmaz veya vücut tarafından yapılmaz.
Bu nedenle diş etlerimizde; diş fırçalarken veya kendiliğinden oluşan bir kanama farkettiğimizde vakit kaybetmeden bir dişhekimine başvurmamız gerekmektedir. Eğer ağız bakımı eksikliğinden kaynaklanan bir dişeti iltihabına sahipseniz yapılacak tedavi oldukça basittir. Öncelikle diş hekiminiz tarafından diştaşlarınız temizlenmelidir ve size kapsamlı olarak doğru ağız bakımını nasıl yapmanız gerektiği anlatılmalıdır.
Diş taşı temizliği kesinlikle dişlere ve diş etlerine zarar veren bir tedavi yöntemi değildir. Gereken aralıklarla yapılmasında hiçbir sakınca yoktur. Eğer dişeti iltihabı; erken dönemlerde teşhis edilirse; yapılacak tedavi oldukça basittir. Başlangıç tedavisi; gingivitisi kontrol altına alacaktır.
Diştaşı temizliğinden sonra hekiminizin önereceği gibi günde en az iki kere (sabah – akşam) dişler fırçalanmalı ve bir kez (akşam) dişipi kullanılmalıdır. Bu şekilde diş etlerinizin yeniden hastalanmasını kolaylıkla önleyebilirsiniz. Bütün bunlara ek olarak 6 ayda bir düzenli olarak dişhekiminize kontrole gitmeniz yeniden bir sorun oluşursa erken teşhisi kolaylaştıracaktır.
Diş eti kanaması normal bir durum değildir ve diş eti hastalıkları genel sağlığımızla da yakından ilgilidir. Bu nedenle kanayan diş etlerini en kısa zamanda tedavi ettirmelisiniz.
Özetleyecek olursak;
Dişlerimiz çürüdüğünde sıcak soğuk hassasiyeti ile başlayan ve gece uyutmayan ağrılara kadar varan birçok rahatsızlık hissederiz.
Dişte oluşan enfeksiyon işte bu kadar açık bir şekilde kendini belli eder.
Hastalığın son fazında dişlerimiz sallanmaya başlayana kadar farkına varmamız nerede ise imkansızdır.
Doktor arayışına girdiğimizde iş işten geçmiş olur.
Kanama; kızarıklık ve şişlik dişeti hastalığının çarpıcı belirtileridir.
Dişeti hastalığında; çene kemiğinin erimesi sonucu dişlerin sallanmasına kadar geçen süreçte en rahatsız edici dolayısıyla da en dikkat çekici belirti kanamadır.
Bu nedenle de diş eti kanaması çok ciddiye alınmalı ve görüldüğü anda takip edilerek doktora gidilmelidir.
Dişlerimiz çürüdüğünde sıcak soğuk hassasiyeti ile başlayan ve gece uyutmayan ağrılara kadar varan birçok rahatsızlık hissederiz. Dişte oluşan enfeksiyon işte bu kadar açık bir şekilde kendini belli eder. Oysa dişeti tıpkı karaciğer rahatsızlığı gibi sinsidir; hiçbir ağrı sızı yaratmadan hızla ilerler. Hastalığın son fazında dişlerimiz sallanmaya başlayana kadar farkına varmamız nerede ise imkansızdır. Doktor arayışına girdiğimizde iş işten geçmiş olur. Buradan sonra bu dişler için yapılacak hiçbir şey kalmamıştır desek pek de yanlış olmaz.
Kanama; kızarıklık ve şişlik dişeti hastalığının belirtileridir.
Diş eti hastalığında; çene kemiğinin erimesi sonucu dişlerin sallanmasına kadar geçen süreçte en rahatsız edici dolayısıyla da en dikkat çekici belirti kanamadır. Bu nedenle de diş eti kanaması çok ciddiye alınmalı ve görüldüğü anda takip edilerek doktora gidilmelidir.