Cinsel iktidarsızlık; erkeklerin çoğunluğunu yaşamlarında en az bir defa etkileyen; sertleşme bozukluğu olarak da ifade edilen; çok yaygın bir problemdir. İktidarsızlık; araştırma sonuçlarına göre 20-30 yaş arası erkeklerin %7-8’nde; 70 yaş üzeri erkelerin %55-60’ında görülen bir cinsel işlev bozukluğudur.
İktidarsızlık; erkeklerde en fazla 60-69 yaş aralığında görülür. Toplumdaki erkeklerin yaşları artıkça; iktidarsızlık yaşama riski de artmaktadır.
Daha önceleri iktidarsızlığın fiziksel bir rahatsızlık olduğu kabul edilir ve bu yönde tedavi uygulanırdı. Fakat artık; iktidarsızlığın %85-90’ı organik nedenlerden; örneğin damar hastalıkları; diabet; cinsel hormonlarda bir dengesizlik ve kullanılan ilaçların etkisi gibi. Tıptaki bu gelişmeler; yeni tedavi yöntemlerinin uygulanmasına olanak vermiştir. Bu tedaviler sonuç vermekte ve birçok hasta tarafından kullanılmaktadır.
Kronik sağlık sorunlarının yanında psikolojik problemler de iktidarsızlığa sebep olabilmektedir. Ancak; birçok cinsel sorunda olduğu gibi; iktidarsızlıkta da psikolojik faktörlerin etkisi hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Sertleşme sorununun kişinin öz benliğini olumsuz etkilediği düşünüldüğünde; kaygı bozukluğu ve depresyon yaşaması kaçınılmaz olacaktır. Bu durumda kişi; probleminin fiziksel mi; organik mi olduğunu anlayamayacaktır. İktidarsızlık erkeğin yanında kadını da etkiler. Böylelikle evlilik ve partner ilişkisi zarar görür.
Cinsel iktidarsızlığın nedenleri nelerdir?
Sertleşme bozukluğunun iki temel nedeni vardır:
• Psikolojik nedenler (%10)
• Fiziksel ve organik nedenler (%90)
Kişi rahatsızlığının gerçek nedenini tıbbi kontrol ve yapılacak tetkiklerle öğrenebilir. Organik ve fiziksel nedenler için doktorunuz size uygun tedavi yöntemini uygulayacaktır.
Psikolojik nedenlerle cinsel iktidarsızlık yaşayan bireyler cinsel terapi seansları ile bu sorunları ile baş edip; iktidarsızlığını yenebilmektedirler.
Erken Boşalma
Erken boşalma; erkekte cinsel uyarılmanın akabinde; erkeğin kendi istemi dışında; yeterli cinsel birlikteliği sürdürmedeki yoksunluk ile oluşan boşalma şeklidir. Kişi genellikle daha uzun sürmesini ister; ancak beklediğinden daha kısa sürede boşalma olur.
Erken boşalmanın teşhisi; kişinin klinik açıdan her hangi bir sorununun olup olmadığının araştırılması ile başlar. Bu; kişinin ve partnerinin yaşı; partnerle olan ilişkinin başlangıcı; erken boşalmanın nerede olduğu ve kişinin cinsel etkinlik sıklığı gibi faktörleri araştırmayı da gerektirir.
Erken boşalma çok yaygın bir cinsel işlev bozukluğudur. Bilimsel olarak elde edilen kanıtlar; cinsel yaşamın kontrolü ve düzenlenmesinin tamamen öğrenilmiş bir davranış olduğu yönündedir. Eğer birisi bir şeyi yanlış öğrenmişse bunun doğrusunu yeniden öğrenebilir.
Erken boşalma nadiren yapısal ve fiziksel sorunlardan kaynaklanabilir. Bazı durumlarda; her hangi bir rahatsızlıktan dolayı kullanılan ilaçlar da erken boşalmaya etki edebilir. Kişinin kullandığı diğer uyuşturucu maddeler de buna sebep olabilir.
Erkeğin yaşadığı bu problem neticede eşini de etkileyecektir. Her iki tarafın da cinsel doyum yaşama şansı azalacaktır.
Bütün bunların göz önüne alındığında; kişi erken boşalma probleminin psikolojik nedenlerini cinsel terapi seansları ile araştırabilir; erken boşalma problemini ortadan kaldırabilir; kişi partneri ile birlikte daha doyurucu; daha sağlıklı bir cinsellik yaşayabilir.
Cinsel terapi seansı; her iki partnerin de ortak katılımını zorunlu kılar; hatta zorunluluktan öte çözüme daha kısa sürede ulaşmayı sağlar. Zira erken boşalma her ikisinin de ortak problemidir.
Terapi süresince davranışçı tekniklerle çift; sorunun nasıl üstesinden geleceğini öğrenir ve ev ödevleri ile davranışını değiştirebilir.
Cinsel İstek Kaybı
Cinsel istek kaybı yaygın olarak kadınlarda rastlansa da; erkekler de bu sorundan şikâyetçi olabiliyor. Cinsel fonksiyon bozuklukları cinsel yönelimin bir sonucu olarak ortaya çıkar. Ancak cinsel istek kaybı cinsellikle ilgili her hangi bir arzunun olmamasıdır. Erkek ve kadının yaşı arttıkça cinsel isteği azalabiliyor. Bazı erkekler yaşamlarında hiç cinsel istek duymamış da olabilirler.
Cinsel isteksizlik; iki farklı şekilde görülebilir:
Primer Cinsel İsteksizlik: Cinsel isteğin; cinsel kimlik ediniminden itibaren hiç olmaması.
Sekonder Cinsel İsteksizlik: Belli bir dönem cinsel istek duyulmasına rağmen; belli bir dönemden sonra hiç istek duyulmaması
Cinsel İsteksizlik Ne Kadar Yaygındır?
Cinsel isteksizlik; cinsel iktidarsızlık kadar yaygın değildir; ancak çoğu zaman bununla da karıştırılır.
Cinsel isteğin azalması; kadınlarda cinsellikle ilgili en sık rastlanan şikayetlerdendir. Cinsel isteksizlik; yetişkin erkek ve kadınların % 20′sinde görülen bir cinsel işlev sorunudur. Kadınların yaklaşık % 33′ünün hayatlarının bir döneminde cinsel ilgi ya da istek kaybı yaşamaları söz konusudur.
Cinsel isteksizlik kişinin yaşı arttıkça o da artmaktadır; 18-24 yaşları arasındaki kadınların % 32′si cinsel istek azlığından etkilenirken bu oran 30-34 yaş grubunda % 29.5 ve 35-39 yaş grubunda % 37.6′dır.
Klinik olarak cinsel iktidarsızlık yaşayan her 15 erkekten birinin cinsel istek kaybı olduğu saptanmıştır. Cinsel isteği azalmış bir erkek; sertleşmek ister ve dener; ancak azalan cinsel isteğini sertleşme sorunu olarak algılayabilir.
Cinsel İstek Kaybına Ne Tür Nedenler Gösterilebilir?
Kadınlarda olduğu gibi; erkeklerde de cinsel istek kaybı hem psikolojik hem de fiziksel kaynaklı olabiliyor.
Fiziksel nedenler
• Alkolizim- en yaygın olan
• Uyuşturucu bağımlılığı- kokain; esrar gibi
• Obezite-çok yaygın- kilo kaybedince sorun azalıyor
• Kansızlık-herhangi bir nedenden yaşanan kan kaybı
• Yüksek tansiyon-yuksek derecede prolacktin hormonu salgılanıyorsa
• Bir takım ilaçlar- prostat hastalıklarında kullanılanlar özellikle
• Düşük testosteron hormonu
• Şeker hastalığı- bunun gibi önemli herhangi bir rahatsızlık
Psikolojik Nedenler
• Depresyon- çok yaygın
• Stres ve aşırı iş yükü
• Çocukluk saplantıları (geçmişte yaşanan taciz; tecavüzler ve cinsel istismarlar)
• Gizli eşcinsellik
• Cinsel partnerle yaşanan önemli iletişim problemleri
• Kişiler arası ilişkilerdeki sorunlar
• Evlilik sorunları (özellikle eşe karşı gizli öfke; kırgınlık; dargınlıklar)
• Beden şekli ile ilgili kaygılar
• Anksiyete (İçsel sıkıntılar)
• Depresyon
Cinsel İsteği Artırmanın Yolları
Öncelikle jinekolog veya üroloğa başvurmalısınız. Yapılan tektiler sonucunda fizyolojik herhangi bir rahatsızlığınız varsa tedaviye başlamalısınız. Bu konuda ortaya çıkacak sonuçlar sizi yönlendirecektir. Eğer sorun hala devam ediyorsa; tıbbi bir sorununuz yoksa; psikolojik sebepler cinsel sorununuza neden olmaktadır. Cinsel terapi; cinsel sorununuza uygun yöntem ve teknikleri sizi çözüme ulaştıracaktır.