Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocuklarda Yalan : Bir Yalandan Ne Çıkar

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Yalan insanlığın varoluşuyla ortaya çıkan reddedilmez bir gerçektir. Neredeyse hiçbirimizin hoşlanmadığı bu gerçek neredeyse hayatımızın her alanında karşımıza çıkar hale gelmiştir. Başkaları tarafından yapıldığında onaylamadığımız; kınadığımız; ayıpladığımız; eleştirdiğimiz bu davranışı duruma uygun zamanlarda pembe-beyaz- mor renklere büründürmek suretiyle zaman zaman bizler de sergileyebilmekteyiz. Her ne kadar “geçerli ve haklı bir sebebimiz” olsa da bir süre sonra kişiliğimizde bozucu etkisinin kaçınılmaz olacağını bildiğimiz yalan söyleme ( gerçeğin dışında bir şeyi ifade etme) davranışından uzak durmakta büyük bir fayda vardır.

Yalanın tanımına baktığımızda; yalan kasıtlı olarak uydurulmuş ve gerçekle ilgisi olmayan sözlerle başkasını (başkalarını) aldatmak olarak tanımlanmaktadır. Bir bireyin (çocuğun) gelişiminde 5 yaşına kadar çocukların hayal dünyaları o kadar geniş bir düzleme sahiptir ki bazen neyin doğru neyin yalan olduğunu ayırt etmek gerçekten güçleşmektedir. Hatta çocuğun kendisinin bile bunun ayırtına varmakta zorlandığına sıklıkla tanık olmaktayız. 5 yaşın içinde ve 6. Yaşına adım atan çocuğunu olanı olduğundan daha abartılı bir şekilde anlattığı da gözlenmektedir. Bu tip değerlendirmeleri yaparken çocuğun içinde bulunduğu psikolojik sürecin farkında olmak; çocuğunun yaşadığı süreçlerden haberdar olmak bir anne-baba için oldukça önemlidir.
Her çocukta bireysel farklılıklar görülmekle birlikte; çocuklar soyut kavramları algılamaya başlamaları ile birlikte 7 yaşlarında muhakeme etmeye; 11 yaşlarında da doğru ile yanlışı yetişkinlere yakın şekilde ayırt etmeye başlar. Bu ayırt etmede aldığı ahlaki eğitim ve gördüğü güzel modeller etkilidir. Bununla birlikte küçük çocukların çoğu bilinçsiz bir şekilde yalan söyler veya doğruyu söylemez. Çocuktur deyip aldırmayınca da alışkanlık halini alabilir. Hayalle gerçeği ayırt edememek sebebiyle doğru olmayan şeyler söylemek daha çok 3-7 yaşları arasında oyun esnasında görülür. Bu dönemde çocuğun hayallerini “yalan” olarak adlandırmaktan kaçınılmalıdır. 7 yaşından sonra çocuğun hayalle gerçeği daha iyi ayırt etmesi ile bu tür davranışlar çocukların çoğunda azalır.

Bir Çocuk Neden Yalan Söyler?


Çocuklar genel olarak;

*dikkat çekmek
*cezadan kaçınmak
* bazı menfaatler elde etmek
* ilgi görmek
* ona zor gelen bazı sorumluluklarından kurtulmak
*ve korkularından dolayı yalan söyleyebilirler.

Şimdi Bunları Biraz Daha Derinlemesine İncelemek İstersek;

a) Cezadan kaç(ın)mak İçin Yalan Söyleyebilir:
Babasının/annesinin dayağından/cezalandırmasından korkan çocuk yalan söyler çünkü doğru söylerse ceza ile karşılaşacaktır.

Bir şeyi kendisi kırdığı halde yaptığı şeyin sorumluluğunu üstüne almak yerine durumu reddeden çocuk cezadan korkup yalan söyler.

Canı tatlı istediği halde annesinin “hanım kızlar misafirlikte bir şey istemez” uyarısından yola çıkarak; annesinin sevgisini kaybetmemek; annesinden kendisine yöneltilecek küsme cezasını almamak için kendisine ikram edilen tatlıyı reddeder.

b) Mükafat (ödül) elde etmek:
Küçük çocuk ilgiyi üzerine çekmek için yalan söyler; çünkü göreceği ilgi onun mükafatıdır.

Aslında yemeğini yemediği halde annesinin yemek yiyen çocuğa duyduğu ilgi itibariyle “ bugün bütün yemeklerimi bitirdim” yalanı masum görünür ama aslında yalan yalandır.

Arkadaşlarıyla sürekli sorunlar yaşayan; arkadaşlarına zarar veren; hiç arkadaşı olmayan bir çocuğun “bugün arkadaşlarımla çok güzel oynadık” demesi de bir yalandır. Baktığınız da masum bir yalan görünümdedir ancak bu sayede anne/babasının “aferin”inden tutun da oyuncak edinimine kadar ucu açık ödüller zinciri çocuğu bu yalanları sürdürmeye itecek ve bu durum çocuğun her gün senaryosunu genişletmesine sebep verecektir.

c) Korkularından dolayı: Çocuk televizyonda gördüğü kapkaç haberlerinden; bir korku filminden veya gördüğü kötü bir rüyasından etkilenerek; okuluna katilin gelip bir arkadaşını öldürdüğünü; öğretmenin kendisini dövdüğünü; arkadaşlarının onu tartakladığını söyleyebilir. Bu gibi hayal ürünü sözler çocuğun çeşitli nedenlerle anne ve babasının ilgisini çekmek istemesi veya dayaktan çok korktuğu için bu korkunun dışa vurumu gibi çeşitli nedenlere bağlı olabilir. Bu gibi korkuların nedeni çok iyi araştırılmalı hatta bazı durumlarda başkalarının haksız yere itham edilmesine yol açabileceği unutulmamalıdır.

Hayalci olduğu için çeşitli senaryolar üreten çocuklar resim; tiyatro veya yazı yazmak gibi çeşitli etkinliklere yönlendirilebilir.

Örnekler elbette daha da çeşitlendirilebilir. Ancak bu yalan çeşitlerinin içinde en çok endişe verici olanı; çocuğun bir kazanç elde etmek veya bir sorumluluktan kurtulmak için yalan söylemesi olarak kabul edilmektedir. İşin daha da kötü olan kısmı buna çevresindekileri de ( anne-baba ve yakınlarını) inandırdığını düşünmesidir. Örneğin aslında çevresi ile gerçekten bir problemi olmadığı halde sık sık suni problemler yaratıp okula gitmekten kaçınan bir çocuk ailesine okula gitmemek için türlü yalanlar uydurabilir; öğretmenlerinin kötü davrandığını; arkadaşlarının dışladığını; oyuncakların ona kötü baktığını; oyunlara alınmadığını vb. Daha ileri yaşlarda da bu çocukların ödev ve ders yapma sorumluluğundan kaçmak için de öğretmen ve okulu ile ilgili çeşitli bahanelerle ailelerinin karşısına çıkacakları unutulmamalıdır. O zaman diliminde de aileleri büyük büyük sorunların beklediğini şimdiden hatırlatmak isterim. Nitekim bunun bir sonraki evresi yetişkin birey sorumlulukları olan iş hayatı; anne/baba/eş/vatandaş olma sorumlulukları diye liste uzayıp gitmektedir. Bu nedenle ebeveynlerin bu konuda gözlerinin iki kat daha açık olması gerekmekte ve özellikle çocukları suni bir problem mi getiriyor yoksa gerçekten mi bir sorun yaşıyor bunu çok iyi ayırt edebilir hale gelmelidirler. Bu da ancak çocuğunuzu çok dinlemekle; onunla çok sohbet etmekle ve az nasihat etmek ve az ceza vermekle mümkün olmaktadır. Eğer çocuğunuz sorumluluktan kaçar halde ise lütfen sabır pencerenizi açın ve dimdik durun sorumluluğu ile yüz yüze bırakın. Ve mutlaka bizlerle bu konuda dayanışma içinde olun.

Bunların dışında başka tehlikeli yalan türleri daha var elbette;


Arkadaşının eşyasını izinsiz alan bir çocuk evdekilere arkadaşının bunu kendisine hediye ettiğini söyleyebilir. Bu şekilde yalanlar söyleyen çocuklarda caydırıcı tedbirler alınmaz ve yalanın anlaşıldığı çocuğa fark ettirilmezse bu gibi davranışlar ön ergenlik ve ergenlik dönemlerinde de devam edip alışkanlık haline gelecek ve kişilik sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle lütfen sık sık çocuklarınızın eşyalarını kontrol ediniz ve kendisine ait olmayan eşyaları çocuğunuzu kırmadan “sanırım bu yanlışlıkla gelmiş” tarzında bir konuşma ile ertesi günü küçük bir not ile okulumuza geri gönderiniz.


Babasının yeterli harçlık vermediğini söyleyen çocuk babasından habersiz; annesinden veya dedesinden de harçlık alabilir. Ben paylaşımdan yemedim diyerek 3 yaş sınıfından biraz 4 yaştan biraz; 5 yaştan biraz yemeye devam edebilir. Masum ve zekice yapılmış gibi görünen bu yalan türünde de yapılan bu davranış çocuğa fark ettirilmeli ancak utandırılmamalı ve caydırıcı olunmalıdır.

Çocuk Yalanı Nereden Öğrenir?


a)
Çocuğun “yalan söylemeyi” model alarak öğrenmesi : Küçüklüğümüzden beri anne babalarımız bize yalan söylüyor. “Oğlum sesiz ol/uslu dur sana çikolata/dondurma alacağım. “ fakat sessiz olunca verilecek olan çikolata/dondurma alınmaz. “Akşam baban gelince sana oyuncak getirecek”. Sakın küçümsemeyin çocukları çünkü tüm yalanları otomatik olarak kaydederler.

Çocuk biraz büyür ve sonra başka yalanlara şahit olur. 3 gün önce olmadık laf ettikleri A teyzeyi evde misafir ettiklerinde evin başköşesinde büyük bir hürmetle misafir ettiklerini görür çocuk. Babasının telefonu çalar çalar çalar ; anne telefonu açar “İsmail telefonu evde unutmuş; şu anda evde yok ben gelince söylerim” der. Annesi 9 yaşındaki oğluyla sinemaya girmeye çalışır 12 yaşında der ama minibüse biner ama üç beş kuruş kar yapabilmek için “o henüz 6 yaşında; okula gitmiyor” diyerek yalan söyler.

Böyle bir ailede büyüyen çocuk yalanın gayet doğal bir şey olduğunu düşünerek kendisi de yalan söylemeye başlar.



b)
Çocuğun “yalan söylemeyi” basılı ve görsel yayınlardan öğrenmesi: Bir gün televizyonunuzu çocuğunuzun izlediği; tanık olduğu programları ve bu programlardaki yalanları bulmak için izleyin.

Aşk dizilerinde; aksiyon filmlerinde; magazin programlarında; sabah programlarında; reklamlarda; haberlerde; çizgi filmlerinde sizce ne kadar yalana rastlarsınız? Maalesef yalan söylemeyi biz daha küçüklüğümüzde televizyonlardan öğreniyoruz. En masum çizgi filmlerde; romanlarda bile yalana maruz kalan bizlerin bilinçaltına yalan o kadar normal bir şey olarak kazınıyor ki; sonrasında onu içimizden söküp atmak çok güçleşiyor. Bu nedenle çocuğumuzun çevresinde neyin var olduğuna bakmakta büyük fayda var.

c)
Çocuğun “yalan söylemeyi” çevresinden öğrenmesi: Ailemiz yalan söylemese; televizyon izlemesek de çevremizde yalan söyleyen o kadar çok kimse var ki. Kısacası arkadaşlarımız; komşularımız; amcalarımız; teyzelerimiz gözümüzün içine baka baka yalan söyleyebiliyorlar. Bazen şaka olsun diye yalan söylüyorlar ama sonuçta netice değişmiyor ve biz yine yalana muhatap oluyoruz.

Örneğin; evinden bir nedenle uzaklaşıp size sığınmış bir teyzenin yakınları A teyze orda mı diye sorduğunda A teyze “yok yok burada yok deyin” diye işaret ederken bile buna tanık olan çocuk; babaannesine gittiği halde yolda babasının tembihi sebebiyle babasının foruma gidip geldik demesine tanık olan çocuk yalan söylemeyi bir şekilde bizlerden öğreniyor.

Ben sana şaka yaptım ile de olsa gerçeğin dışında olan her şey çocuğun yalanı öğrenmesine vesile olacaktır bunu aklımızda tutmakta büyük bir yarar görmekteyim. Bu nedenle de çocuklarımızda mizah duygusunu geliştirmek istiyorsak mutlaka başka yöntemler kullanmak gerekmektedir.

Ayla KETRE

Uzm. Psk Danışman