Ağız vücuda açılan bir kapı gibidir; bu nedenle ağız sağlığı sadece düzgün konuşmak sağlıklı beslenmek güzel bir gülüşe ve ferah bir nefese sahip olmak için değil aynı zamanda bütün vücut sağlığı için çok önemlidir. Ağız ve diş sağlığı genel sağlığın bir parçasıdır. Ağız sağlığının bozulması sindirim sisteminde; kalp; beyin; böbrekler ve eklemlerde ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Diğer yandan ağız içindeki bazı belirtiler de sistemik bazı hastalıkları işaret edebilir. Bu nedenle yılda 2 kez düzenli diş hekimi kontrolleri alışkanlığınız olsun!
AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZI NASIL KORURUZ
Ağız ve diş sağlığını korumanın yolu doğru teknikle yapılacak olan temizlikten geçer.
Dişler günde en az 2 kez doğru fırça ve mercimek büyüklüğünde florürlü bir diş macunu ile uygun teknikle tüm diş yüzeylerini temizlemeye yetecek kadar sürede fırçalanmalı; günde bir kez etkin şekilde diş ipi ile ara yüz temizliği yapılmalıdır.
Kişinin çene yapısı; dişlerinin dizilimi ve bireysel alışkanlıkları kişiye uygun diş fırçası; diş macunu ve fırçalama tekniğini belirlemekte etkin rol oynar. Beslenme alışkanlıklarında yapılacak olan birkaç ufak değişiklik ile ağız hijyeni arttırılabilir.
· Şekerli yapışkan ya ada asitli gıdalar ana yemeklerle birlikte tüketilmeli
· Şekerli gıdalar ya da sigara; kahve ve çay tüketildikten sonra fırçalama yapılamıyorsa bir bardak su içilmeli ya da su ile ağız çalkalanmalı
· Ara öğünlerde elma havuç gibi ısırılarak yenen ve diş yüzeylerini temizleyen ya da peynir gibi çürük önleyici etkisi olan gıdalar tüketilmeli
Düzenli diş hekimi kontrolü ile koruyucu uygulamalarla ağız problemleri önlenebilir ya da en azından başlangıç aşamasında tespit edilip daha kısa süreli ve ağrısız tedaviler mümkün olabilir.
Ağzımız neden kokar?
· Etkin bir ağız bakımı ile dişlerin tüm yüzeyleri ve araları; dil yüzeyi ve çevre dokular yiyecek artıklarından arındırılamadığında
· ağızdaki sabit ya da çıkarılabilen protezler ve altlarında kalan dokular iyi temizlenmediğinde
· ağızda diş çürükleri ve dişeti iltihabı varlığında
· ağız solunumu yapan bireylerde
· sistemik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle tükürük miktarı azaldığında
· tütün ürünleri ve alkol kullanımında geçici bir süre
· sarımsak soğan gibi yiyecekler çiğ tüketildiğinde yiyecek vücuttan atılana dek ağız kokusu oluşur.
Ağız kokusu çoğunlukla ağız hijyeni eksikliğinden kaynaklansa da sistemik bir hastalığın belirtisi de olabilir. Düzenli diş hekimi kontrolleri ile ağız içi etkenler ortadan kaldırılıp gerektiğinde sistemik sebepler araştırılmalıdır.
HAMİLELİKTE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Diş ve dişeti hastalıkları erken doğum ve düşük ağırlıklı bebek doğum riskini arttırır.
Hamilelik sırasında annenin dişlerinden kalsiyum kaybı olacağı yaygın bir yanlış inançtır ancak hormon düzeylerindeki artışın ağız ve diş sağlığına negatif etkileri bulunduğu da bir gerçektir.
· İlk aylarda görülebilen kusmalar ağız hijyenini azaltır
· Tükürükteki asit miktarının artması diş çürüğü rikini arttırır.
· Hormonlardaki artış dişeti iltihabı riskini arttırır
Bütün bu etkenler bir araya geldiğinde dişlerde hasssiyet ve dişetlerinde kanamalar meydana gelebilir anne adayının bu dönemde fırçalamayı azaltması sorunların hızla büyümesine sebep olur.
Hamilelik döneminde ağız ve diş bakımı titizlikle ve aksatmadan yapılmalı. Diş hekimi önerisi olmadan ağız gargaraları kullanılmamalıdır.
Hamilelik dönemindeki beslenme alışkanlıkları annenin dişleri için olduğu kadar bebeğin dişleri için de önemlidir. Hamileliğin 2. Ayından itibaren bebeğin diş gelişimi başlar ve kalsiyum fosfor ve vitamince zengin besinlere olan ihtiyaç daha da artar.
Hamilelik döneminde kullanılacak bazı ilaçlar bebeğin dişlerinde renklenmeye sebep olabileceği için doktorun önerisi dışında hiçbir ilaç kullanılmamalıdır.
Hamilelikte ağız içi müdahaleler acil olmadığı sürece 4. ay ile 6. ay arasındaki 3 aylık dönemde yapılır. Hamileliğin planlandığı dönemde diş hekimi kontrolü yapılması anne ve bebek sağlığında çok önemli bir rol oynar. Hamilelik sürecinde de düzenli kontroller pek çok sorunun yaşanmasını engelleyebilir.
ÇOCUKLARDA AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI
Çocuklarda süt dişleri 6-8 aylıkken çıkmaya başlar ve 2.5-3 yaşına kadar tamamlanır. 3 yaşındaki bir çocukta 20 adet süt dişi vardır.
Diş çıkarma döneminde çocuğun sıkıntısını azaltmak amacıyla diş hekiminin önerdiği pomatlar kullanılabilir ve dişlerini kaşıyabileceği bir şeyler verilebilir.
Çocukluk döneminde alınacak önlemler ile ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmak mümkündür..
· doğumdan itibaren her beslenmeden sonra ağız içi temiz ve ıslak gazlı bezle temizlenmeli dişler çıktıktan sonra diş yüzeyleri de temizliğe dahil edilmeli
· Gece son beslenmede şekerli gıdalar verilmemeli
· her beslenmeden sonra su verilmeli
· Emzikler kesinlikle şekerli gıdalara batırılarak verilmemeli
· Çocuğun kaşığı başka kimsenin ağzına değmemeli
· Gece biberonla uyuma alışkanlığı önlenmeli
· Bardaktan su içebildiği andan itibaren biberon bıraktırılmalı
· Parmak emme dudak emme ve ağızdan solunum gibi alışkanlıklar diş diziliminde ve çene gelişimde düzensizliklere neden olacağı için önlenmeli
· 2 yaşından itibaren yaşına uygun fırça ve macunla anne baba kontrolünde fırçalama yapılmalı
· Çocuklara ara öğünlerde şekerli gıdalar verilmemeli
Süt dişleri çocukların konuşmasını; beslenmesini ve güzel bir gülümsemeye sahip olmasını sağlar. Ancak süt dişlerinin en önemli görevi daimi dişlere yer tutmak ve çene gelişime rehberlik etmektir.
SÜT DİŞLERİNİN SAĞLIKLI BİR BİÇİMDE GÖREVLERİNİ TAMAMLAYIP YERLERİNİ DAİMİ DİŞLERE BIRAKMALARI GEREKİR.
Süt dişlerindeki çürükler ya da iltihaplar altlarında yer alan daimi dişlere zarar vermenin yanı sıra çene gelişimine ve diş dizilimine de zarar verir. Bu nedenle süt dişleri mutlaka tedavi ettirilmelidir.
Çocuk diş hekimi ile dişleri sürdükten 6 ay sonra tanıştırılmalı. 6 ayda bir kontrole gelmeli. Ağız içinde herhangi bir sorun olmasını beklemeden düzenli diş hekimi kontrollerine başlamak hem çocuğun diş hekimini sevmesine hem de koruyucu uygulamalarla ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olmasına yardımcı olur.
6 yaşında ilk daimi dişler olan 6 yaş dişleri süt dişlerinin en gerisinden çıkar ve 13 yaşına kadar tüm süt dişleri yerlerini daimi dişlere bırakırlar.
6 yaş dişlerine ve 12 yaşında süren 2. Azı dişlerine yapılacak olan fissür koruyucu uygulaması bu dişlerin çürümesini önlemede etkin rol oynar.
Flor dişlerin kaderini değiştirebilecek bir maddedir ; dişler oluşurken minenin yapısına girer ve dişlerin çürüğe karşı direncini artırarak sağlıklı bir görünüm kazanmasına yardımcı olur. Koruyucu flor uygulamaları 2;5 3 yaşından itibaren yılda 3-4 kez uygulanabilir
NEDEN ORTODONTİK TEDAVİ
Ortodontik tedavi ile sadece güzel bir gülümseme hedeflenmez aynı zamanda bireye etkin çiğneme ve düzgün konuşma fonksiyonları kazandırılır. Ortodontik tedavi ile:
· Çapraşıklıklara bağlı dişeti hastalıklarının önlenmesi;
· Çene eklemi rahatsızlıklarının önlenmesi;
· Çeneler arası uyumun düzenlenmesi amaçlanır.
Ortodontik tedavi her yaştaki bireye uygulanabilir ancak iskeletsel problemlerin tedavisinde ve tedavi sürelerinin kısalmasında erken teşhis oldukça önemlidir.
NEDEN İMPLANT?
Ağız ve diş sağlığı için iki taraflı çiğneme yapılmalıdır bu nedenle diş eksiklikleri kemik kaybına neden olmadan tamamlanmalıdır. İmplant tedavisi doku dostu titanyum materyalinden yapılan yapay diş köklerinin kullanımı ile diğer protetik tedavilerin önüne geçmiştir. Komşu dişlere herhangi bir müdahaleyi gerektirmemesi ve çene kemiğini koruması en önemli avantajlarıdır. Yeterli kemik varlığında ve hastanın ağız hijyeni ile sistemik durumu uygun olduğunda güvenle uygulanabilecek bir tedavidir.