Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocuklarda İçedönüklük

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Evde kendi ortamında oldukça uyumlu; sessiz; sorun çıkarmayan çocuğunuz dışarı çıktığında agresifleşen; ağlayan; çok büyük tepkiler veren; akranlarıyla ilişki kurmakta zorlanan bir çocuk oluyorsa; içedönük bir yapıdan bahsedebiliriz.

Bu yapıdaki çocuklar; yaşıtlarıyla ilişki kurmakta zorlanır; grup oyunları oynamaktan ziyade yalnız oyun oynamayı tercih ederler. Arkadaş olarak kendinden küçükleri seçerler. Annelerinin yanından ayrılmazlar. Baba veya büyükanneleriyle yalnız kalmaktan kaçınırlar. Çekingen; huzursuz ve güvensiz olan bu çocuklar sözlü iletişimden çoğunlukla kaçınır sözsüz iletişim kurarlar. Konuştuklarında genellikle sessiz; fısıltıya yakın ses tonuyla konuşurlar. Bildiklerini ortaya koyma konusunda zorluk yaşarlar; geri planda kalmak; görünmez olmak onları rahatlatır. Vücutlarını kullandıkları zaman hareketleri yalpalama şeklinde; zayıf ve oldukça sinirlidir. Kaygılandıklarında parmak emme; sallanma gibi davranışlar gösterebilirler.


Bu çocuklar yeni bir ortama girdiklerinde güvenli bir mesafede durarak diğer insanları gözlemleyerek öğrenirler. İsteklerine herhangi bir cevap alamadıklarında işi tamamen bırakabilirler. Konuşma ve konuşturulma bu çocukları rahatsız edebilir; bu isteğe karşı çoğu kez yüzünü başka yöne çevirerek; yerinde sessizce oturarak reaksiyonda bulunurlar. Bu yapıda olan çocuklar sinirli ve çekingen davranışlarıyla; yalnızlık; korku; izole edilme duygularını anlatırlar. Ama onların diğerlerini dikkatle gözlemlemeleri ve çekinerek taklit etmeleri diğer çocuklar gibi olma; onlara benzeme his ve arzularının kuvvetli bir işaretidir.


Çoğunlukla kendileri hakkında olumsuz benlik algılarına sahiptirler. Kendi haklarındaki olumsuz düşüncelerden dolayı gruptan uzaklaşıp; kendi kişisel kalıplarına dönerler. Herhangi iyi bir şey yapmada kendilerine güvenmedikleri için faaliyette bulunmaktan kaçınırlar. Bazı çocuklar başkalarına karşı gösteremedikleri öfkeyi; kendine veya bir objeye yöneltebilirler. İstenilen bir işi yeteri kadar iyi yapamadığı duygusu yaşamaları nedeniyle; pasif kalmayı ve diğerleriyle ilişki kurmamayı tercih edebilirler.


Ürkek olan bu çocuklar anaokuluna başlama döneminde önemli kişilerden öncelikle anneden ayrılmakta zorluk yaşayabilirler. Anneden ayrılması uzun sürebilir; uzun süre ağlayabilirler. Anaokuluna alışmaları uzun sürebilir. Böyle çocukların diğer çocuklara ve insanlara yaklaşmaları için onlara ara sıra gülümsemeli; faaliyetlerine ilgi göstermeli; işinde zorluk çektiği görüldüğünde “sana yardım edeyim mi?” diyerek ilgilendiğimizi göstermeliyiz.


Bu çocukların çekingen kabuklarından çıkmaları için; öncelikle güvenli bir ortam oluşturulmalı; sık sık ev; bakıcı; okul değiştirme gibi durumlardan uzak durulmalıdır. Çocukların yaşadığı korku ve kaygıyı geniş yüreklilikle karşılayıp; onları sakinleştirme ve destekleme görevi bizlere düşmektedir. Bu çocuklara öncelikle kolaylıkla yapabilecekleri görevler verilmeli ve başarıları karşısında övülmeli ve desteklenmeliyiz. Okulda veya evde güvendiği bir grup içerisinde arkadaşlarının veya ailesinin de dahil olduğu bir etkinlikte onlara da görev verilerek sosyalleşmeleri sağlanabilir.


Çocuğun yaptığı faaliyetleri izlemek; zaman zaman desteklemek; ona ilgi göstermek gerekir. Ancak unutulmamalıdır ki bu çocuklar aşırı ilgiden boğulup daha çok çekingen olabilirler.


Hikaye masal gibi okuma etkinliklerde bu çocuğun dille arası pek iyi olmadığından okumanın mümkün olduğunca açık olması gerekir. Konuyla ilgili sorular sorulacaksa bu çocuklara en son soru sorulmalıdır ki önceden gözlemleyip hazırlanabilsinler.


Yapılacak her aktivitede veya kurulacak her ilişkide bu çocuğa yeterince güven aşılanmalıdır. Kendisini ilişkin olumlu algı geliştirmesi amaçlanmalıdır. Beden yapısını beğenip sağlıklı olmasından dolayı mutlu olmasını telkin etmeliyiz.