Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Boşanmış Aile ve Çocuk

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Aile her toplumda çağlar boyunca doğal olarak oluşmuş sosyal bir kurum olarak kendini göstermektedir. Eşler; aile birlikteliğini uyum; huzur; mutluluk ve hoşgörü amaçlayarak kurmaktadırlar. Ama bazen eşler birtakım nedenlerle birlikteliklerini sürdürmenin imkanı olmadığını anladıklarında boşanma yolunu seçmektedirler. Boşanmak; kişiler arasındaki evlilik ilişkisini bitirmek veya sonlandırmak iradesi olarak anlam kazanmaktadır. Fromm’a göre; evlilik bağının başkalarıyla paylaşılmaz özelliği o kadar kaçınılmaz ve o kadar sıkı bir şekilde insan doğasının soyluluğuna ve onu yüce yanına bağlanmıştır ki; çoğu insan onu ilk orijinal ilişki olarak kabul etmektedir. Bunun sonucunda ise; böyle bir ilişkiyi sonlandırmak taraflar açısından bir takım yükümlülükler getirmektedir. Toplum mantığında genel kabule göre evliliğin sürekliliğidir. Başka hiçbir kurumda ilişkiler; zaman içinde böylesine yaygın temas esnasında böyle yoğun ekonomi; duygu; iktidar ve direniş örgüleri açısından böylesine sıkı değildir.

Kimi zaman eşlerin birlikteliği; kendilerine ve çocuklarına boşanmadan daha fazla zarar vermekte ve her iki taraf da kendilerinden ödün vermek zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle boşanma çoğu kez zorunlu bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Evliliği korumaya ve sürdürmeye yönelik çalışmaların sonuç vermediğinin anlaşılması durumunda boşanmanın; tıpkı evlilik gibi doğal bir süreç olarak kabul edilerek; eşlerin kendilerine ve birbirlerine saygısını zedelemeyecek biçimde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bunu söylemek her ne kadar kolay olsa dahi; insan hayatını derinden etkileyen çok önemli bir stres kaynağı olması da; bir gerçektir. Tüm bunların yanı sıra boşanma; her ne kadar sadece aileyi ilgilendiren bir süreç olarak değerlendirilse de toplumsal açıdan bakıldığında; toplumun sosyal yapısını; değer sistemini; kültürünü de çok yakından etkilemektedir. Bunun için toplum; ailenin birlikteliğini korumak için bir takım kurallar ve yasalar oluşturmaktadır.

Gelişmiş toplumlarda değer sistemlerinin değişmesiyle birlikte ; evlilik kurumunun devamı konusunda baskının azalması; boşanan eşlere toplumdaki bireylerin daha hoşgörülü davranmaları; bireysel yaşam felsefesi ve yeni özgürlük anlayışları boşanmayı kolaylaştırmakta; artırmakta ve ortaya boşanmaların artışı sorunu çıkmaktadır ki pek çok sorunu beraberinde getiren bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.
Boşanma nedenleri ülke adet ve geleneklerine; gelişmişlik düzeylerine göre önemli farklılıklar göstermektedir. Ülkemizde ise yasa koyucu eşlerden birinin zinada bulunması; diğer eşin canına kast etmesi; diğer eşe kötü muamelede bulunması; namus; şeref ve haysiyet kavramları ile bağdaşmayan bir yaşam sürdürerek evliliği çekilmez hale getirmesi; ortak yaşamı sürdürmemek için evi terk etmesi; eşler arasında şiddetli geçimsizlik ve uyumsuzluk bulunması; iyileşmesi olanağı bulunmayan akıl hastalığına yakalanmasını evlilik birliğinin bozulması için yeterli sebepler olarak değerlendirmektedir. Özellikle günümüz gelişmiş toplumları için son 40 yıllık dönemde boşanma oranlarındaki hızlı artış dikkate değerdir. Günümüz için bu konuda bazı ülke örnekleri vermek gerekirse: Rusya Federasyonu (2001) %5.3; ABD (1998) %4.2; Almanya (2000) %2.4; İsveç (2001) %2.4; Belçika-İngiltere (2000) %2.6; Finlandiya (2001) %2.6; Hollanda (2001) 2.3; İtalya (2000) 0.7; Yunanistan ise (2000) %0.9 civarında boşanma oranına sahiptir. Benzer durumun ülkemiz açısından da geçerli olduğu söylenebilir. Örneğin; Türkiye’de 1990 yılı ile 2005 yılları arasında boşanma oranı yüzde 245 artış göstermiştir (http://fireball.atonet.org.tr/turkce/bulten/bulten.php3?sira=416)

Boşanma; fizyolojik ve ruhsal yapıyı etkilediği kadar ekonomik ve sosyal açıdan da bireylerin gelişimini etkilemektedir. Aile ortamında sevgi ve hoşgörüyle büyüyen çocuk; kendine güvenmeyi öğrenmekte ve anne babasını model alarak toplumda onay gören davranışlar elde edebilmektedir; bunlarla birlikte gelişebilmek için deneyimler edinmektedir. Boşanmış ailelerde ise ne yazık ki böyle bir ortam bulunamamaktadır. Kuşkusuz kimi zaman boşanma; sağlıksız aile ilişkilerinin çocuk üzerinde yarattığı ilişkiden daha sağlıklı bir karardır. Fakat yine de yapılan çalışmalarda özellikle okul öncesi ve gençlik döneminde çocukların boşanmadan oldukça etkilendikleri ortaya konmaktadır.

Sonuç olarak; günden güne artan boşanmalar; hem bireylerin hayatlarının değişmesine; hem toplumun sosyal olarak değişmesine; hem de çocukların doğal olarak aile içinde gelişememelerine neden olmaktadır.