Olumsuzluk; sevgi; mizah duyumunda zayıflık; her zaman kişilik yapısı; huy ile ilişkili olmayabilir.
Son yapılan araştırmalar; kötü uykunun kişinin beden ve ruhsal sağlığı ile yakından ilgili olduğunu göstermiştir. Gece uykusunun miktarı; kişinin verdiği kararları da etkilemektedir. Son yayınlanan bilimsel makalede uykusuz kalmanın veya uyku yoksunluğunun emosyon ve zihinsel fonksiyonların kesiştiği ahlaki kararların doğru şekilde verilmesini etkilediği söylenmektedir.
BU araştırma 26 gönüllü üzerinde gerçekleştirilmiş ve karar vermenin güç olduğu; 3 ahlaki ikilem kendilerine yöneltilmiş ve böyle bir durumda vicdani kanaatlerinin ne olduğu sorulmuştur. Bu 3 ikilem deneklere normal uyudukları dönem ve 53 saat uykusuz bırakıldıktan sonra yeniden sorulmuştur. Uykusuzluk sonrası ahlaki ikilem sorularına verilen yanıt süresi çok belirgin uzamaktadır. Yani doğru ve ahlaki kararı alma süresi net bir şekilde daha uzun olmaktadır.
Uzamış uyanıklık veya başka deyişle kronik uykusuzluk normalde çok hızlı bir karar vereceğiniz ahlaki ve vicdani bir tercihte sizi karar vermede geciktirmektedir. İnsanın duyguları ve mantığının birlikte çalışarak bir sonuca vardığı bu olayı uykusuzluk sekteye uğratabilmektedir. Yani daha ahlaki daha vicdani kararlar için iyi bir uyku şart dersek; çok iddialı olur ancak bir gerçeklik payı da içerir.
Araştırmacılar uzamış uyanıklığın beynin prefrontal ventromedial bölgesinin işlevlerini azaltarak bu etkiyi yaptığını söylemekteler.
Sağlıklı bir beyinde duygular ve mantık birlikte ve ahenkli çalışarak sağlıklı reaksiyonlar; sağlıklı düşünme; iyi bir vicdan ve içgörü; mizah duygusu; arkadaşlık; paylaşma yetilerinin sahibi olmamızı sağlamaktadır. Hareket ve davranışlarımızı içimizi aydınlatan ve dışa vurduğumuz duygularımız ile süsleriz bir anlamda. Bu şekilde yaşamdan haz almamız ve etrafımıza haz vermemiz mümkün olur. Mantığın süzgecinden geçmemiş; saf duygusal dürtü ile yapılan hareketler; düşünceler sonradan bize olumsuz sonuçlarıyla geri döner. Herkesin böyle ufak tefek deneyimleri vardır. Yalnızca mantıkla verilen kararlar sonuçta size haklı ve karlı çıkarıyor olabilir ama sonuçları her zaman etrafınızda beğeni toplamayabilir veya vicdanınızda bir gün pişmanlık duygusuyla karşılaşırsınız.
Tekrar konumuza dönersek; elbette uykusuz kalan bir kişinin ahlaki olarak doğru olmayan kararlar alacağı iddiası kesin olarak yanlıştır. Ancak uzun sureli uykusuzluğun prefrontal beyin bölgesindeki fonksiyonel bozukluğa yol açarak doğru karara ulaşmada biraz gecikmeye yol açtığı söylenebilir.
Uykusuzluk beyinde hafıza bozukluğu; yakın bellek sorunları; dikkat eksikliği; matematik ve soyutlama yeteneklerinde yavaşlama gibi pek çok fonksiyonda bir düşüklüğe yol açmaktadır. Ahlaki; vicdani kararlar da bunlardan biri gibi görünmektedir.
Uykusuzluk bu çalışmada 53 saatlik istemli uyanık kalma ile sağlanmış bir durumdur. Gerçek yaşamda uykusuzluğun pek çok nedeni bulunmaktadır. Çevresel ve kişinin kendine ve alışkanlıklarına ait faktörler bunları belirler. Uyku apne sendromu (OSAS); primer ve sekonder insomniler; huzursuz bacak sendromu; uykuda periyodik bacak hareketleri; uyurgezerlik; kabuslar; depresyon; ağır kronik alkol ve sigara içiciliği; uykusuzluk yapan ilaç kullanımı vb. uyku kalitesini; toplam uyku süresini en çok etkiliyen hastalıkların ve durumların başında gelmektedir. Üstelik bu tür uyku bozuklukları bulunan kişilerde bu durum süreklilik gösterir. Yani yukarıdaki deneklerde olduğu gibi maruz kalınan durum bir defalık değil; süreklidir. Yani uykusuzluğun yol açtığı mental ve zihinsel ve duygusal sorunlar nerdeyse artık “kişilik” halini alacak kadar yerleşik bir durum halini alır. Bu kişiler zamanla toplumla ve çevresiyle istediği kendini tatmin eden ilişkiler kuramadığını düşünmeye başlayabilirler.
Sonuç şudur: iyi; sağlıklı bir mantık; duygu durumu için 7-8 saat uyumalıyız.