Düşük kalorili yaz dietleri; fazla kaçan yemekler; alınan kilolar ve kilo vermek için çabalayan binlerce insan... Şüphesiz ki günümüz modern toplumunda kilo ve vücut biçimi giderek daha da önem kazanıyor. Ne yazık ki zayıflığa verilen değer birçok kişiyi yeme bozukluklarıyla karşı karşıya getiriyor. Erken tanı ve tedavi diğer hastalıklarda olduğu gibi yeme bozukluklarında da hastalığın seyri açısından kritik önem taşımakta. Gelin yeme bozukluklarına ve tedavisine yakından bakalım.
NEDİR?
Yeme bozuklukları yemek yeme alışkanlıklarında ya da kilo kontrolü konusunda bir bozulmanın yaşandığı hastalıklardır. Bu bozulma kişinin sağlığında ve yaşam fonksiyonlarında ciddi sorunlara sebep olur. Bir çoğumuzun zaman zaman yaşadığı yeme alışkanlıkları ve kilo alıp verme ile ilgili sorunların aksine yeme bozuklukları oldukça kronik ve kişinin tüm hayatını tahrip eden ruhsal hastalıklardır.
TÜRLERİ NELERDİR?
Ruhsal hastalıkların sınıflandırılmasında kullanılan DSM ölçütlerine göre yeme bozuklukları iki ana grupta incelenir: Bulimia Nervosa ve Anorexia Nervosa. Şimdi bu iki hastalığı kısaca tanıyalım:
Bulimia Nervosa tıkınırcasına yeme ve kilo almamak için başvurulan kusma; aşırı egzersiz yapma; laksatif benzeri ilaçlar kullanma ile kendini gösteren bir bozukluktur. Kişi kendini değerlendirirken vücut biçimi ve ağırlığına aşırı derecede önem verir. Kişiye bulimia nervosa tanısının konması için tıkınırcasına yeme davranışı ve kilo alımını engelleyici davranışların 3 ay süreyle ve haftada en az 2 defa ortaya çıkması gerekir.
Bulimia nervosa daki tıkınırcasına yeme davranışı günlük hayatta yemeği fazla kaçırdığımız zamanlardan farklılık gösterir. Bu davranışın yapıldığı süre boyunca kişi aynı zaman diliminde ve koşullarda çoğu insanın yiyebileceği miktardan çok daha fazla yiyecek tüketir. Aşırı yeme epizodları sırasında kişi yeme davranışı üzerinde kontrolü olmadığı ve kendini durduramayacağı hissine kapılır. Bulimia nervosa genellikle ergenlik ve genç erişkinlik döneminde başlar. Kronik ve tekrar eden bir durumdur.
Anoreksiya Nervosa ise yaş ve boya göre normalin altında vücut ağırlığına sahip olma ve buna rağmen kilo almaktan ve şişmanlamaktan korkma ile kendini belli eden bir yeme bozukluğudur. Bu hastalıkta kişinin vücut ağırlığını ve şeklini algılamasında bir bozukluk olabilir. Örneğin kişi aşırı zayıf olmasına rağmen bu durumu inkar edebilir ve şişmanlamaktan aşırı derecede korkar. Kadın hastalarda menstruasyon (adet görme) kesintiye uğrar. Anoreksiya hastaları çoğunlukla çok az miktarda yerler; yediklerini dikkatlice planlarlar.
Anoreksiya nervosa kronik; tekrarlayan bir hastalıktır. İleri durumlarda sağlığın giderek bozulmasına; hatta kişinin ölümüne sebep olabilir.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Yeme bozuklukları disiplinlerarası bir tedavi çalışması gerektiren oldukça ciddi ve sağlığı tehdit edici hastalıklardır. Bu sebeple; mutlaka hekim; psikolog; psikiyatrist ve beslenme uzmanından oluşan bir ekip tarafından tedavi edilmelidir. Özellikle anoreksiya nervosa (ve bazı durumlarda bulimia nervosa) hastalarının normal kiloya ulaşmaları ve medikal komplikasyonların tedavisi için hastaneye yatışı gerekli olabilir.
Etkili bir tedavi mutlaka kişinin hastalık belirtilerinin altında yatan duygusal ve psikolojik sebepleri ele almalı ve kişinin kendini algılayışı ve benlik imajı üzerinde de durmalıdır. Bu sebeple psikoterapi; tedavinin vazgeçilmez parçalarından biridir. Bu alanda Bilişsel-Davranışçı Terapiler yeme bozuklukları tedavisinde etkinliği araştırmalarca desteklenen ve tüm dünyada en yaygın kullanılan psikoterapi yöntemidir.