Halka; üstünde yaşadığımız; yürüdüğümüz; koşup zıpladığımız veya üzerinde uçtuğumuz yeryüzüdür. Halka; yaşamın temel unsurlarını barındıran güneş sisteminin kendisidir. Bu güneş sisteminde; birçok halkadan oluşan yıldızlar ve gezegenler mevcuttur. Yeryüzünün sembolü olması dışında halka; ilkel ya da gelişmiş bir bütün klan; kabile; toplum veya uygarlıkların kültürlerine ait bir sembol olarak sürekli halkayı kullanmaları tesadüfi bir olgu olmasa gerek.
Grup terapi eğitimlerim deneyimlerimde öğrenci iken neden halka oluyoruz sorularımın cevapları; üyelerin birbirlerini daha iyi görmeleri ve daha iyi iletişim kurmaları şeklinde açıklamalardı. Ayrıca daha sıcak ve samimi bir ortamın oluşmasını sağlamasıydı. Evet bu açıklamalar doğruydu ancak başka nedenleri olabilir miydi?
Halka veya küre; başlangıcı ya da sonu olmayan; kuramsal olarak bir çatışma olmaksızın karşıtların uyum içinde olduğu mükemmel bir durumu temsil eden bir varlıktır. Diğer sembollere ve şekillere kıyasla; tüm noktaların aynı ve eşit düzeyde olduğu tek semboldür. Grup terapisinde de her üye aynı ve eşittir.
Antik Çağlarda; atalarımızın ateş yakıp etrafında tek sıra olmak yerine halka biçiminde oturmaları hepsinin eşit düzeyde ısınmalarının yanında başka anlamlar da taşımaktadır. Amerika’daki Navajo Kızılderililerinin; Afrika; Hindistan ve Meksika’daki farklı kabile ve kast sistemlerinin dini ayinleri ve törensel çalışmalarında yine halka sembolü bulunur. Antik Babil’in gövdesini bir halka biçiminde tutan yılan; dünyanın sembolüdür. Eski Yunan’da olimpiyatlarda veya agorada insanların bir araya gelme şekli yine halka benzeri biçimlerde olmuştur.
Halka ya da daire; genellikle anne karnını ya da yaşamın fışkırdığı kaynağı temsil eder. Çin Felsefesi’nin yin ve yang’ı bunun bir örneğidir. Bunun yanında evlenen çiftlerin kare veya başka şekiller yerine yine halka biçiminde alyans takmaları yeni bir yaşamın başladığının göstergesidir. Bu evli çiftin yeni doğan çocuğu biraz büyüyüp ilk kalem kağıt deneyimiyle yine daire çizerek işe başlaması da tüm bu evrimsel ihtiyaçlarıyla örtüşmektedir.
Peki tüm bunların grup terapisi ile ilişkisi nedir diye bir soru sorup cevap vermeye çalışırsak çok fazla anlam çıkartabiliriz. İşte bunlardan birkaçını ele almaya çalışalım.
Halkanın tarihsel bir önemi olduğu ve belki de insanoğlu için bir çekiciliği vardır. Halka veya halkanın bir fiziksel parçası olma; belli bir duygusal rahatlama; tanıdıklık; güç ve koruma sağlar. Grup terapisi de halka biçimde oturarak üyelerin duygusal rahatlama sağlmasını ve güç kazanmasını amaçlar. Ayrıca halka şeklinde oturulması nedeniyle grup terapisinde; insanların bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde dönmeyi istediği birlikteliğin yarattığı bir ait olma; bireysel farklılıkların kabulü ve iyileşme olasılığını içeren o korunaklı ve yoğun durumun yaşanabileceği ortamın oluşması sağlanır. Semazenlerin semah gösterilerinde duygu yoğunluğu yaşayarak aradıkları Aşk’a ulaşma çabası ve bu gösteri esnasında büyük halkanın içinde kendi etrafında küçük halkalar oluşturarak dönmeleri yine bu iyileştirici etkiyi ve ait olma hissini karşılamaktadır.
Tüm bu açıklamaları okumak ve sizinle paylaşmak adına yazdığım bu makale sonrası artık neden grup terapisinde halka biçiminde oturulduğunu daha evrimsel ve tarihi bir bakışla cevaplandırabiliyorum. Böylece hem grup terapi eğitimlerinde hem de grup terapi liderliği yaptığım oturumlarda bu şekilde oturma biçiminin nedenini daha iyi anlıyorum. Bu yüzden sadece halka olmanın tedavi edici etkisi olduğuna dair düşüncem grup terapinin etkinliğine olan güvenimi daha çok arttırmaktadır.