Meme büyüklüğü kimi kişilerde ergenlik sonrası genetik yatkınlığa bağlı olarak görülmekle birlikte tetikleyici faktörler arasında hamilelik ve kilo alımı sayılabilir. Yaş ilerledikçe büyük meme yapısına sahip kadınlarda omuz ve boyun ağrıları; omuzlarda çökme ve ağırlığa bağlı sütyen izleri ve daha sık olarak yaz dönemlerinde görülen terlemeye bağlı meme altında pişikler ve kötü koku tarzında şikayetler başlar. Sanılanın aksine birçok kadın hastam bu ameliyatı estetik kaygıları arka planda bırakarak sağlık açısından istemektedir. Bunun dışında meme büyüklüğü kişilerin göğüs ve bel bölgesinde uyumsuzluklara neden olmakta; bu ise kıyafet seçiminde zorluk yaratmaktadır.
Meme küçültme ameliyatı 3 farklı şekilde uygulanabilir. Sıklıkla kullanılan ve uzun süredir birçok hekim tarafından tecrübe edilmiş olan ters-T kesiyle yapılandır. Diğer bir seçenek ise son yıllarda daha fazla uygulanmaya başlanan ‘lolipop’ şeklinde iz bırakan meme başı etrafı ve dik inen kesiyi içermektedir. Üçüncü ise sadece liposuction uygulanarak yapılandır. Bu teknik özellikle meme dokusu yağdan zengin hastalarda kullanılabilir.
AMELİYAT TEKNİKLERİ
• Ters-T Tekniği: Bu teknikte meme başı; meme başından alt oluğu doğru ve alt oluğa oluşturan kesiler yapılır. Bu tekniğin dezavantajları izlerin daha belirgin ve kalıcı olmasıdır. Her türlü meme küçültme tekniğinde izler kalıcıdır. Ancak kimi hastalarda izlerin rengi açılır ve belli belirsiz kalır. Kimilerinde ise izlerde koyulaşma ve kabarmalar daimi olabilir. Özellikle meme altı kesinin orta hat ve koltuk altına uzanan kısımlarında kabarma riski ve bombelik oluşumu daha fazladır. İzlerin toparlama süreci en az bir yıldır ve 2-3 yıla kadar iyileşme devam eder. İzlerin kabarması ve koyu renkli kalması cerrahi tekniğe değil; tamamen hastanın genetik yatkınlığına bağlıdır. Özellikle koyu tenli hastalarda izlerin daha belirgin kaldığı düşünülse de bu her zaman doğru değildir ve açık tenlilerde de belirgin izler kalabilir.
• Vertikal Teknik: Bu tip ameliyatlarda izler meme başı ve oluğa uzanan dik izler olarak kalır. Alt olukta mümkün olduğunca iz bırakılmaz ya da büyük göğüslü hastalarda bir miktar yatay iz olabilir. Bu ameliyatın en önemli dezavantajı erken dönemde meme altında görülen büzülmeler ve şekil bozukluklarıdır. Bu büzülmenin düzelmesi için ortalama 6 ay beklenmesi gerekebilir. Sıklıkla bu dönemde meme istenen şeklini alır. Karşılaştırmak gerekirse ters-T tekniğine nazaran kalan izler çok daha makuldür.
• Liposuction (Yağ Alma):Bu teknik özellikle menapoz sonrası meme dokusu azalan ve yağ dokusundan zengin hastalarda uygulanır. İzsiz bir ameliyattır ancak yağ dokusunun alınmasıyla meme boşalır ve sarkık görüntüler ortaya çıkabilir.
Ters-T tekniğinde özellikle kilolu hastalarda koltuk altına uzanan potlukların giderilmesi daha zor olmakta ve izin uzaması belirginliğini ve kabarma riskini artırmaktadır. Vertikal teknikte ise hastalar açısından meme altına doğru oluşan büzülmeler rahatsız edici olabilmektedir. Ancak bunlar %90-95 hastada ilk 6 ay içinde düzelmekte ve ikinci bir müdahaleye gerek kalmamaktadır. Vertikal tekniğin avantajı; uzun dönem meme şeklinin korunabilmesi ve projeksiyon daha iyi olmasıdır. Ters-T tekniğinde oluşan sarkmalar ve yalancı sarkılık görüntüsünün bu teknikte oluşmamaktadır.
• İZ: Bahsedilen her iki teknikle de memede izler kalmaktadır ve bunlar kalıcıdır. Ancak iyileşme süreci ve belirginliği her hastada değişkendir. Ameliyat sonrası izlerin renginde açılmalar ve hassasiyetin geçmesi ortalama 6 ay ile 1 sene arası devam etmekte; kimilerinde 2-3 yılı bulabilmektedir. Yara yerlerinde kabarma ya da koyu renkli izlerin kalması cerrahiye değil hastanın deri yapısına ve genetik yatkınlığına bağlıdır.
• DUYULANIM: Ameliyat sonrası meme başı ve memede yaygın uyuşmalar ve his kaybı görülebilir. Çoğunlukla hastada bu süreç geçicidir. Ancak bazı hastalarda duyulanım düzelmeyebilir ve bu kalıcıdır. Bunun önceden tespit edilmesi ya da düzeltilebilmesi mümkün değildir.
• EMZİRME: Meme küçültme ameliyatı sonrası emzirmeyle ilgili problem yaşayabilirsiniz. Meme küçültme ameliyatı olmayı planlayan bir hastanın ameliyat sonrası emzirmeyle ilgili problem yaşayabileceği ihtimalini göz önünde bulundurması gerekir. Yapılan araştırmalar; özellikle iri göğüslü hastalarda emzirememe ya da sütün yetersiz kalma riski bulunduğunu ortaya koymaktadır. Daha önce hiç emzirmemiş bir hastada bunun ameliyat öncesi tespiti mümkün değildir.
AMELİYAT SONRASI ERKEN DÖNEM YAŞANABİLECEK PROBLEMLER
• Yara yeri iyileşme problemleri: Özellikle büyük göğüslü hastalarda ters-T kesiler sonrası yatay ve dikey kesilerin birleşme hattında ufak açılmalar olabilmektedir. Bunlar sıklıkla pansumanla düzelebilen durumlardır. ‘Lolipop ‘ kesilerde yara yeri problemleri daha az görülmekle birlikte oluşması durumunda yine pansuman tedavisi dışında tedaviye gerek duyulmaz. Bunların dışında şeker hastalarında ya da sigara tiryakilerinde yara yeri problemleri daha sık görülmektedir. Bu tip hastalarda izlerin uzun dönemde iyileşmesi ya da daha belirgin iz kalma riski de bulunmaktadır.
• Kanama: Kanama riski özellikle hipertansif ya da antikuagülan ilaç tedavisi alan hastalarda mevcuttur. İlaç kullanan alan hastaların bu durumu ameliyatı yapacak hekime muhakkak belirtmeleri gerekmektedir.
• Enfeksiyon:Ameliyat sonrası koruyucu antibiyotik kullanımı enfeksiyon riskini neredeyse sıfırlamaktadır.
• Meme başında doku ölümü:Meme ameliyatı sonrası nadir olmakla birlikte karşılaşılabilecek en önemli problemlerdendir.
• Kozmetik problemler
MEME BÜYÜKLÜĞÜ
Özellikle memedeki küçülmeyi sütyen ölçüsüyle ilişkilendirmek yanlış olacaktır. Sütyen ölçüleri çok çeşitli ve farklıdır. Burada önemli olan göğüs kafesi ölçüsüdür. Bu ölçü koltuk altlarının hemen altından alınır ve ameliyat sırasında bu ölçüyü değiştirme imkanı yoktur.
Sizin göğüs kafesi ölçünüz 90 cm ise bu ameliyat sonrası 80 cm’e yani 80 bedene inemez. Ameliyat sırasında değişen; sütyenin ‘cup size’ dediğimiz hacim ölçüsüdür. Bu ‘A; B; C; D’ olarak değişir.
Yine ameliyat sonrası kilo alıp vermeye bağlı memede bulunan yağ dokusundan dolayı büyüme ya da küçülme görülebilir.
ŞEKİL
Meme küçültme ameliyatında sonucu etkileyen en önemli faktör memenin ameliyat öncesi şeklidir. Meme üst kadranı dolgun olmayan ya da belirgin sarkıklığı olan bir hastada ameliyat sonrası üst kadran dolgunlaştırılamaz.
AMELİYAT SONRASI GÜNLÜ HAYATA DÖNÜŞ
Ortalama işe dönüş süreci 10-15 gün arasında değişir. Masa başı işlerde 1. haftanın sonunda işe başlanabilirken; daha aktif pozisyonlarda en az 10 gün dinlenmeniz uygundur. Ikinci haftada hafif yürüyüşlere başlanabilirken koşu; yüzme ve kolları çalıştıran hareket ve aktiviteler için 1 ayı beklemeniz uygundur.