Tuğçe Hanım; misafirlerine çay koymak için mutfağa giderken kızının odasına yöneldi; kapıyı açtığında gördüklerine inanamayıp bir çığlık attı. 4yaşındaki kızı; arkadaşının 7 yaşındaki oğluyla yatakta çırılçıplak öpüşüyordu! Dehşete kapılan Tuğçe hanım duruma müdahale ettikten ve kendini toparladıktan sonra küçük kızına neden böyle bir şey yaptığını sorduğunda çocuğun verdiği cevap : ‘evcilik oynuyorduk ben Bihter oldum o da Behlül’
Mine hanımın 6 yaşındaki kızı son iki aydır her gece yatağına yattığında oyuncak ayısının üstüne çıkıyor kan ter içinde kalana kadar cinsel organıyla oyuncak ayıya sürtünüyordu. Mine hanım ve eşi ne yaptılarsa küçük kızı bu davranıştan vazgeçirememişlerdi.
Özge hanım ilköğretim okulunda öğretmen;
Bir gün ders saatinde 3.sınıflardan iki erkek öğrenciyi 2.sınıftan bir kız öğrenciyi yere yatırmış zorla eteğini açarlarken yakaladı. çocukların verdiği cevap: ‘oyun oynuyorduk. o Fatmagül oldu bizde onun arkadaşları’….
Günümüzde çocuk ve ergenlerde dikkatleri çeken bir durumla karşı karşıyayız. Çocuklarımız çok erken yaşlarda fazlaca cinsellikle ilgili davranışlar sergiliyorlar. Birçok çocukta Çok erken yaşlarda cinsel uyarılmışlık düzeylerinin yüksek olduğunu gözlemliyoruz.
Zamanımızda çocuk yetiştirmenin zorlukları; her anne-babanın farkında olduğu bir gerçek sanıyorum…
gazetelerin 3.sayfalarını son günlerde ne yazık ki şu tarz haberler bolca süslüyor;
"12 yaşındaki kız internette tanıştığı adama kaçtı."
“Edirne de cinsel ilişki yaşarken görüntülenen liseli kızın fotoğrafları...”
Lise mezuniyet balolarında ağır makyajları; derin dekolteleriyle; yüksek topuklu ayakkabılarıyla dans etmeye çalışan gencecik kızlarımızın bu çabalarını sadece güzel ve şık olmaya çalışıyorlar şeklinde yorumlarsak ne kadar sağlıklı bir yorumda bulunmuş oluruz?
Biriktirdiği 3-5 kuruşla ailelerinden gizli estetik cerrahlara koşup; televizyonda ona “bunun gibi olursan güzelsin!” diye empoze edilen kadınlarınki gibi dudaklar; kalçalar isteyen de bizim kızlarımız…
Genelde üst gelir grubundan hastaları bulunan bir jinekolog arkadaşımdan duyduklarım beni daha da endişelendirdi.
16 17 yaşlarında bir çok genç kızın kürtaj için kliniğine başvurduğunu anlattı.
Genç kızlar çok daha erken yaşta adet görmeye başladı artık.
Bunun; iklimden beslenmeye kadar pek çok nedeni olabilir ama en önemli nedenlerinden biri "psiko - seksüel uyarımın artması"...Yani; okulda; çevrede ve özellikle de medyada cinsel çağrışımların;erotik yayınların yaygınlaşması...
12 13 yaşlarında bir ergenin bir gün içerisinde kaç kez erotik görüntülere ;erotik cümlelere maruz kaldığını şöyle bir düşünelim
Bir ergen genç kız günde kaç kez ‘ne kadar çok erkeği baştan çıkarabilirsen arzulanır olursan o kadar özel ve değerlisin’ mesajına maruz kalıyordur? Yada ergen bir genç erkek günde kaç kez ‘kızları ne kadar etkileyebilirsen o kadar karizmatiksin o kadar erkek adamsın’ mesajını alıyor bilinçaltına?
Gelişme çağındaki bir çocuğu yada ergeni bunca cinsel çağrışım; uyaran; mesaj ve telkine maruz bıraktığımızda doğal olarak bu çocuk yada ergen; zihinsel davranışsal ve de bedensel olarak cinselliğe çok daha açık ve hazır hale geliyor.
Cinsellik çocuğun algılarında olması gerekenden çok daha önemli öncelikli bir konuma oturuyor.
Tüm bunlara bir de toplumca zihinsel-entelektüel faaliyetlere tembelliğimizi soğukluğumuzu da eklersek durum daha da endişe verici hale geliyor.
Kendimizi de çocuklarımızı da gelişime yönlendirmek zorundayız. gelişmek eğitilmek okumak çok yönlü olmanın hayatı çok yönlü yaşamanın güzelliğini keşfetmeli ve gençlerimize keşfettirmeliyiz. zihinsel – sanatsal faaliyetlerin ne denli değerli bir hazine olduğunu keşfettirmeliyiz çocuklarımıza.
Genç kızlarımız güzel bir vücuda sahip olmak için harcadıkları çabanın yüzde birini güzel bir beyine sahip olmaya harcıyorlar mı dersiniz..?
Ya da genç delikanlılar karşı cinsi etkilemeye harcadıkları enerjinin ne kadarını zihinsel faaliyetlere ayırıyorlar?
Can Dündar’ın dediği gibi;
“İyi bir kalça sahibi olmanın; iyi bir kafa sahibi olmaktan daha fazla prim yaptığı bir ülkede; hiçbir şey daha iyiye gitmez…”