Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

“ Başarısızlık İnancı” Kişinin Büyürken Kendisi Hakkında Oluşturduğu Gerçekci Olmayan “yetersizim Değersizim” Olumsuz Düşüncelerinin Ürünüdür.

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
“Adım adım küçük başarılar dizisi yaratabilirsiniz. Her yolculuk ilk adımla başlar. Ama gideceğimiz yere ulaşmak için ikinci; üçüncü ve gerekli tüm adımları atmak zorundayız.“
DAN MİLMAN

İNSANLAR doğarken dünyaya başarı programıyla başarmaya odaklı ve başarmak için gelirler .Getirdikleri;başarı programının içinde yaşamda istedikleri her şeyi gerçekleştirebilmelerini sağlayacak potansiyel içsel güçleri vardır.


İNSAN EDİLGEN; durağan;hareketsiz;gözleyen;izleyen;kösesinde oturan;pasif edilgen bir yasam sürdürmekten mutlu olan bir varlık değil;

İNSAN ETKİN ; yaşama katılmaktan hoşlanan ;meraklı;keşfetmeyi seven;isteklerini yaparak var oluşunu ortaya koyan;böylece kendine güven duyan bunun içinde deneyen;uğraşan ;ter döken;olmadı yeniden ve başka bir yoldan deneyen ve yapan-ortaya koyabilirse ve karşılığında da sevgi;ilgi; onay takdir görürse mutlu olan bir varlık..

Çocukta BAŞARILIYIM –BAŞARISIZIM İNANCI” çocuğun doğumundan itibaren şekillenmeye başlar.önce anne-babayla olan güven –sevgi bağı önemlidir.sevilen zamanında beslenen;altı değişen bebek”GÜVENDEYİM;SEVİLİYORUM”beni koruyan kişiler var diyerek TEMEL GÜVEN DUYGUSU YAŞAR VE BU DUYGU ÖZGÜVEN GELİŞİMİNE ZEMİN HAZIRLAR.Ama anne-bebek ilişkisinde ki bağ sorunluysa;çocuğun ihtiyaçları zamanında ve gerektiği gibi sevgiyle ilgiyle karşılanmıyorsa;çocukta “ SEVİLMİYORUM-GÜVENDE DEĞİLİM” duygusu gelişebilir ve bu duyguda ancak “YETERSİZLİK VE DEĞERSİZLİK DUYGUSUNU VE KENDİNE GÜVENSİZLİĞİ” destekler.

.
SEVGİ-UYUM ANLAYIŞ OLAN BİR AİLE ORTAMINDA BÜYÜYEN ÇOCUĞUN ÖZGÜVEN VE BAŞARI İNANCI DESTEKLENİR; GEÇİMSİZ BİR AİLE ORTAMINDA İSE AKSİ DUYGULAR KAMÇILANIR;

Anne-baba arasında sorunlar ;geçimsizlik;kavga varsa çocuk her gün benzeri sahnelere şahit oluyorsa bu çocuklar okul öncesi eğitim kurumlarında yada diğer okullarda;sorunlarını dile getiremeyen ama dikkatsiz; dalgın;işbirliği yapamayan; sınıf faaliyetlerine katılmayan ve dolaysıyla öğretmen tarafından ;tembel;dersi dinlemeyen; katılmayan küstah terbiyesiz ukala çocuklar olarak değerlendirip;öğretmenin eleştirdiği; sevgisini ilgisini göstermediği aksine cezalandırılan;”YARAMAZ;TEMBEL;KÖTÜ;AKSİ” gibi sözlerle de etiketlenen çocuklar olabilirler. Öğretmenin bu davranış tarzı çocuğun anne-baba sorunlarıyla edindiği BEN YETERSİZiM ;DEĞERSİZiM” duygularını onaylar.


Yine; Diğer kardeşleri- arkadaşları kadar anne-baba ve öğretmenleri tarafından sevilmediğini ilgi gösterilmediğini düşünen çocuklar;kardeşlerini ve arkadaşlarını kıskanırlar ve üzülürler;bu çocuk için oldukça yıkıcı bir durumdur;kişiliğinin benliğinin reddi anlamına gelebilir.onaylanmak için dünyaya gelen kişi “reddedilme “ye dayanamaz ve ilgi ve sevgiye ihtiyacı olan çocuk tamamen aksi yönden anne-baba ve öğretmen sevgi ve ilgisini almaya çalışır.arkadaşının en sevdiği oyuncağı kıran;öğretmenin yapma dediğini yapan ;arkadaşına saldıran;vuran ;anne-babasının yatağına bir bardak suyu bilinçli bir şekilde götürüp döken ;küçük kardeşini çimdikleyip ağlatan sonra da annesinin-öğretmeninin ona kızmasıyla;ihtiyacı olan öğretmen-anne dikkatini ve ilgisini üzerine çeken çocuklar bu konuya örnektirler.


Sevilerek ve değer verilerek büyütülürsek ve yetenek ve ilgilerimizin gelişiminin destekleneceği bir çevre de yaşar ve büyürsek ;küçük küçük başarılarımız övülür desteklenirse( bir kağıdı çöpe atmak; bardağı tezgaha koymak;çatalla yemek yemek;bir büyüğe su getirmek;dökmeden yemek yemek;kutudan yaptığımız trenin çok beğenilmesi; beraber boyanması;süslenmesi..)yeni başarılara zemin oluşturulur; teşvik edilirse” ben başarılıyım;çalışkanım;yetenekliyim; her şeyi yaparım;benim yaptıklarım beğeniliyor; istediğim her şeyi başarabilirim; başarıncaya kadar uğraşabilirim;yapamazsam tekrar denerim;başka yollar bulurum;çevremdekiler bana yardım eder;yapamadığım o konuyu daha iyi çalışırım;moralim bozulmaz; sınavlarda yüksek başarılar elde ederim;hayatta istediğim her hedefime ulaşırım…” gibi kendimiz hakkında olumlu düşüncelere sahip bir kişi olarak başarı ve mutluluk duygu ve düşüncelerimizi destekleriz.


Ama tam tersine istek ve yeteneklerimizin destekleneceği bir çevrede yetişmezsek; çevremizdeki kişiler yasama dair olumsuz duygulara hakim;eleştirici;tatminsiz; karamsar kaygılı korkulu ;kontrolcü;baskıcı ise ; sorumluluk duygusu aşılayan özgür bir ortamda gelişim fırsatı bulamazsak; aşırı müdahaleci kültürün;geleneklerin;anne-babalarımızın ;öğretmenlerimizin çevre ortamında yetişirsek aynı olumsuz düşünceler bizi de etkiler ; kendimiz hakkında olumsuz bakış açısı edinebilir ve “ben başarısızım;tembelim;ders çalışmayı sevmem;yeteneksizim; ben diğerleri gibi değilim;onlar gibi olamam;onlar benden üstün ;daha zeki daha çalışkan;ben hiçbir şey yapamam;kimse yaptığımı beğenmez;hayatta olmak istediğim kişi olamam; istediğim mesleği yapamam; istediğim okulu kazanamam; değersizim; kimse beni sevmez;takdir etmez;benden adam olmaz.."düşüncesiyle ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİĞİ YAŞAR VE " öyleyse çalışmama gerek yok;çalışsam da başaramam nasıl olsa iyi not alamam;;istediğim okulu kazanamam.. “gibi kendimiz hakkında olumsuz düşünceler ve algılara sahip olabiliriz.


ÖRNEĞİN;

-0-6 yaşta resim yapan bir çocuk bunu devam ettirebilir; kendince tamamlayabilirse; tamamlaması için teşvik edilirse ve büyükleri tarafından beğenilirse;;
-0-6 yaşta hayali oyunlar oynayan çocuk bunu çeşitli oyun araçlarıyla somutlaştırmaya çalışır ve büyüklere neler yaptığını;hayallerini anlatabilirse;anne-baba-öğretmenleri önem verdiği kişiler onu dinlerse;onaylarsa…
-Okula giden bir çocuk öğretmeni ve arkadaşları tarafından sevildiğini bilir ve ders çalışmaktan hoşlanır;başarılı olur ve başarısı fark edilir; onaylanır; teşvik edilirse ;bu çocuklar;

POTANSİYEL GÜÇLERİNİ KULLANMAYI ÖĞRENMİŞ ;UĞRAŞAN; YAPAN; GERÇEKLEŞTİREN TAKDİR EDİLEN MUTLU ÇOCUKLAR OLABİLİRLER..…ve MUTLU YETİŞKİN BİREYLER OLMAYA ADAYDIRLAR..


Anne-babalar çocukların öğretmenleriyle sık-sık görüşmeli;çocuktaki değişimler;davranış sorunları hakkında işbirliği yapmalılar; öğretmen sevgi ve ilgisini çocuğun yaşaması için gayret göstermeliler.çünkü çocuk öğretmenin sevgi ve ilgisini görmediğinde ; takdir edilmediğinde çocuğun başarı inancı ve özgüveni risk altındadır. Öğretmenini sevmeyen çocukların okulu da derslerini de sevmediği gözlenir.


BAŞARISIZIM İNANCI YERLEŞMİŞ YETİŞKİNLER;BU OLUMSUZ DUYGULARINI “BAŞARILIYIM;YAPABİLİRİM”DUYGULARIYLA DEĞİŞTİREBİLİRLER.


Hepimiz doğduğumuz günden itibaren içinde bulunduğumuz çevreden;kültürden değer yargılarından deneyimlerimizden ;çevremizdeki insanların ;anne-babamızın deneyim ve davranışlarından;eğitimlerinden duygu ve düşünce yapılarından ; kuralları;doğruları;yanlışları;beğenileni; beğenilmeyeni;ne yapmamız yada yapmamamız gerektiğini; neleri sevip-sevmememiz gerektiğini nasıl davranacağımızı ;nasıl korunacağımızı; neden korkup neden korkmayacağımızı öğrenmeye başlarız.Nelere ilgimiz var;yeteneklerimiz nelerdir ;neleri başarırız yada başaramayız anlamaya ve kendimiz hakkında hem kendi deneyimlerimizden hem de başkalarının hakkımızdaki görüşlerinden bir fikir oluşturmaya çalışır ve nihayetinde kendimiz hakkında bazı doğru veya yanlış yargılara vararak bir benlik algısına ulaşırız;


YETERLİYİM; DEĞERLİYİM; SEVİLİYORUM;BAŞARILIYIM gibi olumlu… veya

-YETERSİZİM;DEĞERSİZİM; SEVİLMİYORUM;BAŞARSIZIM gibi olumsuz……

BURADA YETİŞKİN KİŞİLERİN ÖĞRENCİLERİN BAŞARSISIZIM İNANCI YERLEŞMİŞ KİŞİLERİN FARK ETMESİ GEREKEN ÖNEMLİ NOKTA;


kültürün;değer yargılarının;doğruların/yanlışların-deneyimlerin kişiden kişiye;aileden aileye ve toplumdan topluma değişebildiği ve dolayısıyla bizi mutsuz eden;düşünce;duygu ve inançlarımızı her an üzerinde çalışarak yeniden yapılandırabileceğimizi böylece duygu;düşünce ve davranışlarımızı istediğimiz yöne çekebileceğimiz; istediğimiz “biz “olabileceğimizi ve YENİDEN BAŞARIRIM İNANCINI oluşturma imkanına sahip olduğumuzu görebilmektir.

Aynı başarı kapasitesiyle dünyaya gelmiş 2 insan farklı kültür;aile;toplum ve imkanlarla büyüyen kişiler olsalardı ; farklı kişilik özelliklerine sahip olabilirlerdi. Bu da bize “BAŞARSIZIM;BAŞARAM; BEN KİM BAŞARMAK KİM; BENDEN ADAM OLMAZ” gibi inançlarımızın kendimiz ve çevremizin ; yetersiz gelişim koşulları veya engellemelerle kendimizi ortaya koyma fırsatı yakalayamadığımızdan ya da ne kadar başarılı olursak olalım buna inanamamaktan ve kendimizi onaylayamamaktan kaynaklandığını GERÇEKCİ OLMAYAN BİR BAKIŞ AÇISI OLDUĞUNU ORTAYA KOYAR YA DA BAŞARISIZLIK GERİ BİLDİRİMİ HENÜZ İLGİ VE YETENEKLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA DOĞRU BİR ŞEKİLDE YÖNLENDİRİLMEDİĞİMİZİ GÖSTERİR.


BAŞARSIZIM;YETERSİZM DEĞERSİZM “DÜŞÜNCE TARZI KİŞİNİN KENDİ HAKKINDA “GERÇEKCİ OLMAYAN” OLUMSUZ DÜŞÜNCE YAPISININ ÜRÜNÜDÜR

VE İNSANIN TEMEL VARSAYIMLARINA AYKIRIDIR;

ÇÜNKÜ;

-her insan başarı programıyla doğar ve yaşamda istediği her şeyi elde etmek için gerek duyduğu içsel güçlere sahiptir.
-dünyada bir kişi bir işi başarmışsa herkes o işi başarabilir.
-insan için başarsızlık diye bir şey yoktur; başarsızlık kişinin kendi hakkındaki olumsuz imajını anlatan ve özgüven eksikliğine ve yanlış algılamaya dayanan; aslında başarmak için başka bir yol denemenizi söyleyen bir rapordur;geri bildirimdir.
-başarının ilk şartı başarabileceğine inanmaktır yani “başarılıyım”inancına sahip olmaktır.


BASARSIZ BİR COCUKLA ;ÖĞRENCİYLE ÇALIŞILACAK İLK KONU; BAŞARININ HERKES İÇİN MÜMKÜN OLDUĞU GERÇEĞİNİ GÖSTERMEK;İSPATLAMAKTIR.


sevgi ;olumlu iletişim ;yaşam başarısı ;mutluluk sizinle ve çocuğunuzla olsun.