Yeme bozukluğu olan kişilerin; çoğunlukla; kendi bedenlerini algılamalarında yanılsamalar vardır.
“Şişmanım; başarısızım; kendimden nefret ediyorum; vücudum iğrenç; her tarafımdan yağ fışkırıyor... Bu benim suçum. Kontrolsüzüm. Yeme bozukluğunu hak ediyorum.”
Anoreksiya(aşırı zayıflık) ve bulimiayla(yeme kusma) nervoza yaşayan kişilerin; kendi bedenlerini algılamalarında; farklı derecelerde bozukluk olduğu sıkça görülür. Aynada kendilerini farklı görürler. Kendilerini başkalarıyla karşılaştırdıklarında; kendilerini çok ağır şekilde yargılayabilirler.
Anoreksiya veya bulimia olan bir kişi; kendilerinden kilolu bir başkasına bakıp Keşke onun kadar zayıf olabilseydim diyebilirler.Kendilerini herkesten kilolu görürler. Başka kişileri kendilerinden çok daha zeki; esprili veya başarılı bulabilirler. Özgüven eksikliğinden dolayı kendi özelliklerinin farkına varmayabilirler.
Genelde hayat siyah ve beyazlardan oluşur; griler yoktur. Düşüncelerinde uçlarda gidip gelebilirler. Genellikle kötü durum ve duyguların dünyanın sonu olduğunu; iyi durumların ve duyguların sonsuza dek süreceğini düşünebilirler.
Uçlarda gidip gelmeler yeme davranışlarında da kendisini gösterir. Örneğin yedikleri zaman ölmeyi hak ettiklerini düşünür; yemediklerini zaman ise dünyanın en iyi insanı olduğunu düşünebilirler.
Yeme bozukluğu olan kişiler çevrelerindeki insanların davranışlarını kendi üzerlerine alabilirler. Anne ve babası kavga eden yeme bozukluğu olan bir ergen anne ve babasının kendisi yüzünden kavga ettiğini düşünebilir. Herkesin kendisinden nefret ettiği duygusunu yaşayabilir. İltifatları gerçek olarak algılamayabilir; herkesin kendisine acıdığı duygusuna kapılabilir.
Yeme bozukluğu olan kişiler; çevrelerindeki her şeyi kontrol etmek isterler. Dünyayı daha iyi bir yer yapmak; herkesin hastalıklarını iyileştirmek kendi sorumlulukları altındaymış gibi davranabilirler. Bunu başaramadıkları zaman durumdan kendilerini sorumlu tutabilirler. Kendi ve çevrelerindeki insanların hayatlarını kontrol etmek isteyebilirler. Bunu yapamadıklarında durumu adaletsiz bulur ve acısını kendilerinden çıkartabilirler.
Kendini suçlama da hastalığın başka bir yönüdür. Kişi; başına gelen her kötü şey konusunda kendini suçlar ve bir şekilde bunları hak ettiğine inanabilir. Örneğin “Sevgilim beni terk etti çünkü ben sevilmeyi hak etmiyorum”. Ya da bunun tersine; her konuda başkalarını suçlar ve hayatlarıyla ilgili hiçbir konuda sorumluluk kabul etmezler.
“Annem ve babam bana destek olsaydı kendimi kusturmazdım” gibi…
Çoğunlukla anorektik veya bulimik kişiler; hayatlarının herhangi bir yönü ile ilgili iyimser olmakta zorlanabilirler. Her şey; öyle ya da böyle olumsuz görünür. Bu kişiler; sadece olumsuz şeylere odaklanırlar. Başkalarının başarılarına özenirken kendi başarılarını küçümseyip nasıl daha iyi olabileceklerine takılırlar. Yeme bozukluğu olan kişiler genellikle mükemmel olmayı hedef alırlar.
Temelde; yeme bozukluğu (anoreksiya; bulimia; aşırı yeme bozukluğu gibi) olan kişinin en büyük yanlış algılaması; kilo verdiğimde hayat daha iyi olacak ve ben daha mutlu olacağım düşüncesidir. Genellikle; kendini aç bırakma ve kısıtlama kontrol duygusunu tatmin ederken aşırı yeme sırasında rahatlama; kendini kusturma veya aşırı egzersiz de bastırılmış duyguların boşalması hislerini tatmin eder. Bu bir yanılsamadır.
ZİHİN VE DÜŞÜNCE
Durmadan yemek ve yemeğin miktarı ile ilgili düşünceler içinde kaybolmak; kendini şişman; çirkin olarak görmek; zayıflanınca hayatın daha güzel olacağına dair inanç…Tüm bunlar anoreksiya nervoza; bulimia nervoza veya aşırı yeme bozukluğu olan kişinin zihnini durmadan meşgul eder. Çoğunlukla mutlu olmayı hak etmediklerini düşündükleri için yardım almayı reddedebilirler. Problemlerin çözümüne gitmek yerine kendilerini cezalandırmayı tercih edebilirler.
Anoreksiya ve/veya bulimiası olan kişiler güç duygusu hissederler. Oysa bu güç duygusu bir yanılsamadır. Uzun açlık dönemleri kişinin kontrol duygusunu pekiştirir. Aşırı yeme bağımlıları da tam tersine bir kontrol kaybı ve güçsüzlük hissederler.
Yeme bozukluğu olan kişiler sıkça Kilo versem hayatım daha iyi olurdu şeklinde düşünürler veya insanların kilo verdikleri zaman onları daha çok seveceklerine inanabilirler.
Aşırı yeme bozukluğu olan kişiler; motivasyonu düşük gözükebilirler ama aslında bu kişilerin depresyonda olma ihtimalleri yüksektir. Sevgi ve ilgiye olan ihtiyaçlarını ve içlerindeki boşluğu yemekle doldurmaya çalışırlar.
Suçluluk duygusu yeme bozukluğu olan kişilerde oldukça sık rastlanır. İnsanların beklentilerine cevap verememekten; yeterince iyi olamamaktan; anormal yeme davranışlarından dolayı suçluluk duyabilirler. Ayrıca geçmişlerinde başlarına gelenlerden; günlük yaşantıda olup bitenlerden kendilerini suçlayabilirler.
Güç yeme bozukluklarında en yoğun ihtiyaç duyulan duygulardandır. Fiziksel ve duygusal çevreyi değiştirme ihtiyacı güçlü olmak zorunluluğu hissettirir.
Güç; yeme bozukluğu olan kişiler için duygularını kontrol etme veya bastırma yoludur. Yemek düşünmek veya açlığa odaklanmak duyguları hissetmeyi engeller. Gücü getirir.
Depresyon ve kaygı bozuklukları yeme bozukluğu olan kişilerde sıkça rastlanır. Duygusal dengesizlik; motivasyon eksikliği; umutsuzluk duygusu; huzursuzluk ve panik atak; kalabalık yerlerde duyulan kaygı; dış dünyadan kopukluk ve yalnızlık duyguları yoğun yaşanabilir. Bunlar; intihara sebep olabilir.
YANILSAMALAR
Doğru Sanılan Yanlış Düşünceler
Anoreksiya değilim çünkü yemek yemem gerektiğinde yiyorum...
Kalori ve yiyeceklerde kısıtlama; herkes için tamamen kısıtlama anlamına gelmeyebilir. Kimisi bazı yiyecekleri kısıtlarken kimisi de düzenli olarak normal günlük kalorinin altında besin tüketir. Yeme bozukluğu olan bazı kişiler; belirli süre kendini aç bıraktıktan sonra belirli bir süre normal beslenir. Bu döngü sürekli devam eder.
Herhangi bir kategoriye girmiyorum... Sadece yemek yemem gerektiği zaman yiyorum; aşırı yemiyorum ve sonra ne yediysem kusuyorum...
Anoreksiya olan hastalar; her zaman yediklerini tamamen kısıtlamazlar. Yemek yenilen bir ortamdan kaçamayacakları zaman ne gerekiyorsa yerler ve sonrasında da laksatif kullanarak veya kusarak kalorilerden arınmaya çalışırlar. Bu Kusmalı Anoreksiya Nervoza diye adlandırılır.
Sağlıklı kilo aralıklarının üstünde/üst sınırındayım... Bir yeme bozukluğum olamaz...
Herhangi bir kilodaki biri; herhangi bir yeme bozukluğuna sahip olabilir. Yeme bozukluğu olan kişilerde genellikle kilo sürekli olarak değişir. Yeme bozukluğu olan kişinin kilosu; genel sağlığına dair fikir vermez. Kilonun az ya da çok olması kadar yeme biçimindeki düzensizlikler de sağlık problemleri yaratır.
Çok fazla çikolata ve şeker tüketiyorum; anoreksiya veya bulimia olamam!
Çok sayıda anoreksiya ve bulimia nervozalı kişi; abur cubur bağımlısıdır. Abur cubur gıdanın besin değeri çok düşük olmakla beraber; yanıltıcı bir enerji hissi verir. Ayrıca; şiddetli yeme dürtülerini bastırır. Anoreksiya veya bulimia olan bir kişinin sadece abur cubur besinlerle beslenmesi sık rastlanan bir durumdur ve bu; kişinin sağlığını ciddi anlamda tehlikeye atar. Yemeğin yerine koyulan diğer şeyler ise uyuşturucu; alkol; kahve; çay ve/veya sigaradır.
Yalnızca gelir düzeyi yüksek; genç kadınlar yeme bozukluğuna yakalanır.
HERHANGİ BİRİ anoreksiya veya bulimiaya yakalanabilir. Eski inanışların tersine; yeme bozukluğuna yakalanan kişiler yalnızca genç; yüksek gelirli ailelerden gelen kişiler değildir. Kadın veya erkek; zengin veya yoksul; genç yaştaki kişilerden ellili yaşlara kadar; her yaş aralığı; sosyal sınıf ve kültürden kişilerde yeme bozukluğu görülebilir.
Bir insanın yeme bozukluğu olduğunu itiraf etmesi zor olabilir. Yalnızca genç kızların yeme bozukluğuna yakalandığı yargısı pek çok yetişkin erkek ve kadını yardım istemekten alıkoyabilir.
Kişi olgun yaşına rağmen kurtulamamış olduğu bozuk yeme davranışından utanabilir.
Günde üç öğün yemek yiyorum (veya gün içinde sık sık yiyorum) ve hiç kusmuyorum. Nasıl bir yeme bozukluğum olabilir ki?’
Yeme bozukluğu sadece yemekten kısmak; aşırı yemek; ve/veya kusmak değildir. Kişiler; günde üç öğün yiyerek veya gün boyunca atıştırarak kendilerinin bir yeme bozukluğu olduğunun farkına varmayabilirler. Kişi kilo almaktan çok korkuyor ve çok düşük kalorili besinlerle besleniyorsa; yemek ve duygu arasında bir bağıntı varsa bu kişi anoreksiya nervoza kabul edilir. Bu kişi kendini aç bırakmamakta olabilir ancak vücudunu ihtiyacı olan temel besin maddelerinden mahrum bırakmaktadır.
Kendimi kusturmuyorum veya aşırı laksatif kullanmıyorum; bulimik olamam
Bir aşırı yeme sürecinin sonrasında çıkarma nın (yani kalorilerden hızla kurtulmanın) başka yolları vardır. Bulimiası olan bir kişi; kısa sürede aşırı besin tükettikten sonra; kusma veya müshil ilacı kullanmanın dışında aşırı egzersiz yaparak; tamamen aç kalarak da aldığı kalorileri çıkartmaya çalışabilir.
Akrabam/arkadaşım benim yanımda normal yemek yiyor; bir yeme bozukluğu olamaz...
Anoreksiya/bulimia nervoza veya aşırı yeme bozukluğu olan kişilerin başkalarının yanında normal yemesi sık görülen bir durumdur. Böyle kişiler; başkalarının yanında normal yiyerek geçirdikleri zamanı telafih etmek için yalnız kalmayı dört gözle beklerler. Kendi ortamlarında yalnız kaldıklarında anorektikler kendilerini tamamen aç bırakacak; bulimikler aşırı yiyip çıkartacak; aşırı yeme bozukluğu olan kişiler de aşırı miktarlara yiyeceklerdir.
Bu sadece geçici bir dönem...
Anoreksiya; bulimia ve aşırı yeme bozukluğu bir dönem değildir. Kimi insanlar; diyet dönemlerinden geçebilir ama bu; yeme bozukluklarından tamamen farklıdır. Yeme bozukluğu bir dönem değildir; ciddi bir psikolojik problemdir ve ömür boyu sürebilir.
‘Sağlıklı olduğumdan emin olmak için vitamin/mineral hapları kullanıyorum.’
Vitamin desteği kimseyi bir yeme bozukluğunu sebep olacağı hasardan korumaz. Vitamin ve mineral alımı; bir güvenlik hissi yaratabilir; hatta bazı sağlık problemlerinin ortaya çıkmasını geciktirebilirler. Yalnız; yeme bozukluğunun sebep olabileceği hasarlardan vücudu koruyamazlar.
Şişman veya aşırı kilolu herkeste aşırı yeme bozukluğu vardır...
Aşırı yeme bozukluğu kişinin vücut ağırlığından farklı şeylerle ilişkilidir. Duygusal yeme; bir boşluğu doldurmak için yeme; duyguları bastırmak için kontrolsüz şekilde yeme; kendini sosyal ortamdan uzaklaştırma bunlardan sadece birkaçıdır. Aşırı yeme ve yeme bağımlılığı olan kişiler aşırı kilolu olmayabilir. Kişininherhangi biryeme bozukluğu olup olmadığını gösteren en temel belirtiler; yeme davranışları; beden algısı; duygu durumu ve stresle baş etme yöntemleridir.
Bu beni öldüremez...
Anoreksiya; bulimiya ve aşırı yeme bozukluğu; kişileri öldürebilir. Yeme bozuklukları; diğer bütün psikolojik bozukluklardan daha yüksek oranda ölüme sebep olur. Yeme bozukluğu çeken kişilerin 30% u hastalıklarının sebep olduğu bir komplikasyonların sonucu olarak hayatlarını kaybederler.