Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Genellikle Alman Çoban Köpeklerinde Görülen ve Halk Arasında Çene Kitlenmesi Olarak Bilinen Eozinophilic Myositis

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Köpeklere özgü olan; masseter; pterygoideus ve temporal kaslarda yerleşen; ilerleyici bir yangı halinde ortaya çıkan; periyodik krizlerle kendini belli eden; kaslarda atrofilere yol açan özel bir myositis şeklidir. Kasların bu inflamatuar nüksedici miyositisi Alman kurdu ırkı köpeklerde daha sık görülür ve çoğunlukla çiğneme kaslarını etkiler.

Neden belli değildir. Allerjik myositis ve hiperergie olduğu yönünde görüşler vardır. Fakat eldeki veriler masikatör tip 2M kas liflerinin spesifik proteinlere karşı yönlendirilen immun mediate selektif bir etki sonucu oluştuğu şeklindedir.Hastalık çoğunlukla ani başlar ve nöbetler halindedir. Nöbetler arasında 3–6 ay süre vardır.Nöbet sırasında çene kilitlenir; çiğneme kasları simetrik olarak şişer.Konjonktivada hiperemi ve ödem; üçüncü göz kapağı prolabsus’u ve ekzophtalmus gelişir.Nöbetler sırasında kaslarda ağrı olduğundan hayvan yem çiğneyemez ve ağzını açamaz.1–3 hafta süren nöbetlerde leucositose ve eosinophilie saptanır.Uzun burunlu ırklardaki eozinophilie diğerlerinden hafif olur veya hiç olmaz.Nöbetler sırasında ki periyot 3-6 ay arasında değişir.Bölgesel lenf yumruları şişkinleşir.Her nöbet sonrası ilgili kaslarda atrofi şekillenir.Kronik olgularda arcus zygamaticus ve çene bölgesi iyice belirginleşir. Hayvanın başı tilki kafasını andırır.Bazı olgularda korneada ulkus ve leucom’a gibi lezyonlar görülür. İlk nöbetler sırasında lezyon çiğneme kaslarında iken giderek yayılan bir eğilim gösterebilir. Histolojik olarak lezyon akut eozinophilic myositis tir. Eozinofilik yayılım histolojik olarak oldukça yaygın olmasına rağmen kas doku dışında pek rastlanmaz. Nekroze olmuş kas lifleri genellikle lezyonun merkezdir.

Hastalıktan etkilenen çiğneme kaslarında daha ileri dönemde görülen lezyonlar ; yaygın atrofi ; fibrozis ile plazma hücresi ve lenfosit infiltrasyonudur.

Klinik Görünüm :

Yapılan tam kan sayımında formul lökositte %50 ye varan bir leucositose ve eosinophilie saptanır. Bundan dolayı kanın sedimentasyon hızında da artış meydana gelir. Hayvanın çiğneme kaslarında (masseter ; temporal ve pterygoides ) şişkinlik ; duyarlılık; sertlik ve ağrı gibi yangı belirtileri gözlemlenir. Başlangıç döneminde nöbetler seyrektir. Akut dönemde daha çok göz lezyonları dikkati çeker. ( ekzophtalmus ; conjuktiva hiperemisi v.s.)


Ağzı kendiliğinden açmak istediğin de büyük ağrılar duyar. Bu yüzden ağza alınan besinleri çiğnemek ve yutmak çok zordur. Salya artışı gözlemlenir.
Bozukluk krizler halinde 2 veya 3 hafta sürer sonra da krizler halinde devam eder. Ortalama olarak senede 2 sefer krizler baş gösterir. Köpekler de meydana gelen zayıflama kronik ve giderek artan bir seyir izler. Krizlerin sıklaşmaları ile birlikte hastalık bir süre kronik bir döneme girer ve ilgili bir takım bozuklukların ortaya çıkması kaçınılmaz olur. Köpekler de arcus zygomaticus ve çene bölgesi oldukça belirginleşir ve bu yüzden tilki kafası denilen görünüm oluşur. Bazı olgularda kornea da kuruyup çatlama gözlemlenmiştir.

Krizler arası dönem de formül lökosit te normale dönüş gözlemlenir. Kronikleşmiş olgularda bazen omuz bacak kaslarına yayılan atrofiler oluşur. Özellikle bu dönemde ağzını kesinlikle açamaz.

Tanı :


Hastalığın tanısında öncelikli olan tam kan sayımı ve biyokimya değerlerinin bilinmesidir. Örneğin %50 yi geçen eosinophilie tablosu tek başına teşhisi doğrulamak için yeterlidir. Bunun yanında serum albumin düzeyinin %50 nin altına düşmesi buna karşın globulin in artması yine hastalığın tanınmasında yardımcı parametrelerdir. Hastalığın periyodik yapısı ile ırk ve yerleşimi için ender olan selektivitesi genellikle tanıyı kolaylaştıran unsurlardır. Eğer şüpheye düşüren bir durum var ise kas biyopsisi tanıyı sağlama almanın ve kesin tanının en güvenilir yöntemidir.

Hastalığın seyri :

Hastalığın seyri genellikle elverişsizdir.

Sağaltım/tedavi :

Bu tarz belirtiler gö
zlemlediğiniz de hemen veterinerinize başvurunuz. Çünkü bu tarz hastalıklar da sağaltımlar semptomplar üzerinden yapıldığı için spesifik bir sağaltım metodu yazmak güçtür ve hekimlerin değerlendirme sonrası uygun sağaltım metodunu seçmesi önerilir.

Kemal ŞİMŞEK

Veteriner Hekim