Her Kilolu Obez Midir?
HER KİLOLU OBEZ DEĞİLDİR…
Fazla kilo ve obezite arasındaki fark nedir?
Fazla kilo; kas; kemik; yağ ya da su gibi beden dokularının biriktirdiği aşırı beden ağırlığının bir sonucu iken; obezite durumu; yalnızca vücut yağının aşırı birikmesiyle oluşur.
Fazla kilolu bir kişi; kas hacmini artırmış yarışçı bir atlet ya da iri kemik yapısına sahip; kısa boylu bir kişi olabilir. Öte yandan; obez bir kişi yalnızca aşırı vücut yağlarına sahiptir. Ağırlığı; bedenin çeşitli kısımlarında gereğinden fazla depolanmış yağdan kaynaklanır.
Vücut Yağı Nasıl Hesaplanır?
Gelişen teknoloji ile vücut analizi yaptırmak mümkün; vücudunuzda kaç kilo yağ var; metabolizma hızınız kaç; kas ve kemik ağırlığınız ne kadar?
Yalın ayakla yapılan ölçümle; vücutta oluşan direnç farkıyla yağ ve kas ağırlığınız hesaplanabiliyor.
Vücut yağı zor eriyor… Ama imkansız değil…
Vücut yağlarının kolay erimediği;
"1 kilogram vücut yağının erimesi için 43 saat voleybol oynamak";
"13.4 saat ip atlamak" ya da "125 kilometre koşmak" gerektiği bilinmekte…
ancak kilo vermek sadece harcanan kalorinin artması ile gerçekleşemiyor; mutlaka alınan kaloride dengelenmelidir.
Obezitenin nedeni olan yağ dokusunu tanımakta fayda var; Yağ dokusu kararlıdır; disiplinlidir; vücudun savunma mekanizması olarak çalışır. Yağ kaybı için;
"BESLENME DİSİPLİNİ + EGZERSİZ " minimal ihtiyaçtır.
Kısa süreli (4 haftadan kısa süreli); aç kalmaya dayalı diyetler; tutarsız beslenme yaklaşımı; çok kalorili besin tercihleri yağ dokusunun en sevdiği durumlardır; büyüdükçe büyür…
Önce büyüyen yağ hücreleri doyuma ulaşır ve bu kez de sayıca artmaya başlar; sayıca artması kilo kaybını zorlaştırır.
Sadece büyümüş yağ dokusunda kilo kaybı nispeten daha hızlıdır; kişi çabuk motive olur; diyet ve egzersiz devam ederse kilo alımı gerçekleşmez.
Sayıca artan yağ dokusunda ise durum tamamen farklıdır. Kilo zor verilir; sabır gerektirir… motivasyon çok çabuk kırılır; vazgeçilir; vazgeçildiğinde kilo kazanımı hızlıdır. Bu tür vakalarda ilk adım ruhsal ve çevresel desteğin sağlanmasıdır; ikinci adım profesyonel yardım almaktır.
Bel çevreniz sizi ele verir…
Geleneksel görüşe göre belinin çevresi 101.5 cm. den fazla olan erkekler ve belinin çevresi 89 cm. den fazla olan kadınlar önemli oranda fazla kiloludurlar ve sağlık problemleri ve kalp krizi yaşama riskleri yüksektir. Güncel bulgular; riskin tespitinde karın bölgesindeki yağın ölçülmesinin; bütün kilonun ölçülmesinden daha iyi sonuç verdiğini göstermektedir. Bel çevrenizde birikmiş yağlar; diğer yerlerde; örneğin kalçalarınızda ya da basenlerinizde toplanan ekstra yağa göre daha fazla sağlık riski taşır. Yani elma tipi; armut tipine göre çok daha fazla kalp hastalığı tetikleyici bir nedendir.
Ne yapılmalı?
Obezite bir hastalıktır; teşhisi ve tedavisi olabildiğince erken olmalıdır. Yağ dokusunun artmasına neden olan sebep bilinmeli; uygun tedavi yöntemleri belirlenmelidir. Tek başına diyet yeterli olmayacağı gibi tek başına egzersizde sağlık problemlerini tetikleyici olabilmektedir.
Yalnız bu konuda bir uyarı yapmadan geçemeyeceğim;
MUCİZE yöntem yoktur…
Lütfen sizi hem maddi hem de manevi yönden zarara uğratacak ilaç; uygulama ve bitkisel ürünlere rağbet etmeyin…
Doktorunuzla ve diyetisyeninizle size uygun bir program belirleyin ve uygulayın…
Göbekte biriken fazla kilolar insanın canını fazlasıyla sıkıyor. Göbekli olmak özellikle kadınlar için büyük dert. Cerrahi bir işlem yapılmadıkça maalesef tek yol diyet ve spor… Elbette aç kalmak ya da yorulmak değil…
Vücuttaki yağ deposu beslenmedeki yağ miktarı ile ilgili değildir; daha doğrusu tek sebep değildir; tüketilen ve harcanamayan elma bile yağ dokusuna dönüşür; ekmekte; meyve suyu da; sebze de… Fazla yağ deposu da kiminde göbektedir; kiminde basende… Vücudun genetik olarak yaptığı bir seçimdir… Bölgesel kilo alımı; yağlanma genellikle kadınlarda armut şeklinde; basenlerde olurken; erkeklerde elma tipinde göbekte olmaktadır. Bölgesel yağlanmada çözüm için 2 kural vardır; aç kalma; tembel olma...
Bünyeye giren enerji miktarı azaldıkça; vücut bir tür alarma geçerek; kıt kanaat alınan enerji kaynağını depolamaya çalışır. Dolayısı ile yağ dokusun azaltalım derken arttırmış oluruz. Bu nedenle gün içinde her 2-3 saatte bir; bir şeyler yenilmesi öneriyoruz. Bu; vücuttaki yağı yakmaya yardımcı olur.
Haftada 2-3 kez yapılacak 35 dakikalık (bir saate de çıkılabilir) ağırlık çalışması; hem vücuttaki kas kütlesini; hem de metabolizma hızını arttırır; çünkü kas; yağdan daha çok kalori yakar. Kas kitlesi arttıkça siz daha zayıf görünürsünüz. Bu şekilde günde fazladan 30 ila 50 kalori yakabilirsiniz. Ağırlık çalışmasına karın egzersizlerini de dahil etmelisiniz. Böylece bir yandan vücudunuzdaki yağ miktarını azaltırken; diğer yandan da karnınızı sıkılaştırmış olursunuz. Ancak burada en öneli şey; devam ettiremeyeceğiniz aktiviteye başlamayın; ağırlık çalışmak kasları geliştirir ancak uygulama ortadan kalkarsa kaslarınızın kaybı hızlı olacaktır.
Haftada 3 ila 5 gün; 30-40 dakikalık orta yoğunlukta kardio egzersizleri (yürüyüş; koşu; yüzme; bisiklet vs) yapılması da önerilenler arasında. Başlangıç seviyesindekiler; egzersizin yoğunluğunu kademeli olarak arttırmalılar. Eğer zaten belli bir seviyedeyseniz; haftanın iki günü daha yoğun program uygulayabilirsiniz. Bunu düzenli uygular; yediklerinize dikkat eder ve bu rutini her 3-4 haftada bir değiştirirseniz; düz bir karna sahip olabilirsiniz.
Uzm. Diyetisyen Esra DİNÇER
Fazla kilo ve obezite arasındaki fark nedir?
Fazla kilo; kas; kemik; yağ ya da su gibi beden dokularının biriktirdiği aşırı beden ağırlığının bir sonucu iken; obezite durumu; yalnızca vücut yağının aşırı birikmesiyle oluşur.
Fazla kilolu bir kişi; kas hacmini artırmış yarışçı bir atlet ya da iri kemik yapısına sahip; kısa boylu bir kişi olabilir. Öte yandan; obez bir kişi yalnızca aşırı vücut yağlarına sahiptir. Ağırlığı; bedenin çeşitli kısımlarında gereğinden fazla depolanmış yağdan kaynaklanır.
Vücut Yağı Nasıl Hesaplanır?
Gelişen teknoloji ile vücut analizi yaptırmak mümkün; vücudunuzda kaç kilo yağ var; metabolizma hızınız kaç; kas ve kemik ağırlığınız ne kadar?
Yalın ayakla yapılan ölçümle; vücutta oluşan direnç farkıyla yağ ve kas ağırlığınız hesaplanabiliyor.
Vücut yağı zor eriyor… Ama imkansız değil…
Vücut yağlarının kolay erimediği;
"1 kilogram vücut yağının erimesi için 43 saat voleybol oynamak";
"13.4 saat ip atlamak" ya da "125 kilometre koşmak" gerektiği bilinmekte…
ancak kilo vermek sadece harcanan kalorinin artması ile gerçekleşemiyor; mutlaka alınan kaloride dengelenmelidir.
Obezitenin nedeni olan yağ dokusunu tanımakta fayda var; Yağ dokusu kararlıdır; disiplinlidir; vücudun savunma mekanizması olarak çalışır. Yağ kaybı için;
"BESLENME DİSİPLİNİ + EGZERSİZ " minimal ihtiyaçtır.
Kısa süreli (4 haftadan kısa süreli); aç kalmaya dayalı diyetler; tutarsız beslenme yaklaşımı; çok kalorili besin tercihleri yağ dokusunun en sevdiği durumlardır; büyüdükçe büyür…
Önce büyüyen yağ hücreleri doyuma ulaşır ve bu kez de sayıca artmaya başlar; sayıca artması kilo kaybını zorlaştırır.
Sadece büyümüş yağ dokusunda kilo kaybı nispeten daha hızlıdır; kişi çabuk motive olur; diyet ve egzersiz devam ederse kilo alımı gerçekleşmez.
Sayıca artan yağ dokusunda ise durum tamamen farklıdır. Kilo zor verilir; sabır gerektirir… motivasyon çok çabuk kırılır; vazgeçilir; vazgeçildiğinde kilo kazanımı hızlıdır. Bu tür vakalarda ilk adım ruhsal ve çevresel desteğin sağlanmasıdır; ikinci adım profesyonel yardım almaktır.
Bel çevreniz sizi ele verir…
Geleneksel görüşe göre belinin çevresi 101.5 cm. den fazla olan erkekler ve belinin çevresi 89 cm. den fazla olan kadınlar önemli oranda fazla kiloludurlar ve sağlık problemleri ve kalp krizi yaşama riskleri yüksektir. Güncel bulgular; riskin tespitinde karın bölgesindeki yağın ölçülmesinin; bütün kilonun ölçülmesinden daha iyi sonuç verdiğini göstermektedir. Bel çevrenizde birikmiş yağlar; diğer yerlerde; örneğin kalçalarınızda ya da basenlerinizde toplanan ekstra yağa göre daha fazla sağlık riski taşır. Yani elma tipi; armut tipine göre çok daha fazla kalp hastalığı tetikleyici bir nedendir.
Ne yapılmalı?
Obezite bir hastalıktır; teşhisi ve tedavisi olabildiğince erken olmalıdır. Yağ dokusunun artmasına neden olan sebep bilinmeli; uygun tedavi yöntemleri belirlenmelidir. Tek başına diyet yeterli olmayacağı gibi tek başına egzersizde sağlık problemlerini tetikleyici olabilmektedir.
Yalnız bu konuda bir uyarı yapmadan geçemeyeceğim;
MUCİZE yöntem yoktur…
Lütfen sizi hem maddi hem de manevi yönden zarara uğratacak ilaç; uygulama ve bitkisel ürünlere rağbet etmeyin…
Doktorunuzla ve diyetisyeninizle size uygun bir program belirleyin ve uygulayın…
Göbekte biriken fazla kilolar insanın canını fazlasıyla sıkıyor. Göbekli olmak özellikle kadınlar için büyük dert. Cerrahi bir işlem yapılmadıkça maalesef tek yol diyet ve spor… Elbette aç kalmak ya da yorulmak değil…
Vücuttaki yağ deposu beslenmedeki yağ miktarı ile ilgili değildir; daha doğrusu tek sebep değildir; tüketilen ve harcanamayan elma bile yağ dokusuna dönüşür; ekmekte; meyve suyu da; sebze de… Fazla yağ deposu da kiminde göbektedir; kiminde basende… Vücudun genetik olarak yaptığı bir seçimdir… Bölgesel kilo alımı; yağlanma genellikle kadınlarda armut şeklinde; basenlerde olurken; erkeklerde elma tipinde göbekte olmaktadır. Bölgesel yağlanmada çözüm için 2 kural vardır; aç kalma; tembel olma...
Bünyeye giren enerji miktarı azaldıkça; vücut bir tür alarma geçerek; kıt kanaat alınan enerji kaynağını depolamaya çalışır. Dolayısı ile yağ dokusun azaltalım derken arttırmış oluruz. Bu nedenle gün içinde her 2-3 saatte bir; bir şeyler yenilmesi öneriyoruz. Bu; vücuttaki yağı yakmaya yardımcı olur.
Haftada 2-3 kez yapılacak 35 dakikalık (bir saate de çıkılabilir) ağırlık çalışması; hem vücuttaki kas kütlesini; hem de metabolizma hızını arttırır; çünkü kas; yağdan daha çok kalori yakar. Kas kitlesi arttıkça siz daha zayıf görünürsünüz. Bu şekilde günde fazladan 30 ila 50 kalori yakabilirsiniz. Ağırlık çalışmasına karın egzersizlerini de dahil etmelisiniz. Böylece bir yandan vücudunuzdaki yağ miktarını azaltırken; diğer yandan da karnınızı sıkılaştırmış olursunuz. Ancak burada en öneli şey; devam ettiremeyeceğiniz aktiviteye başlamayın; ağırlık çalışmak kasları geliştirir ancak uygulama ortadan kalkarsa kaslarınızın kaybı hızlı olacaktır.
Haftada 3 ila 5 gün; 30-40 dakikalık orta yoğunlukta kardio egzersizleri (yürüyüş; koşu; yüzme; bisiklet vs) yapılması da önerilenler arasında. Başlangıç seviyesindekiler; egzersizin yoğunluğunu kademeli olarak arttırmalılar. Eğer zaten belli bir seviyedeyseniz; haftanın iki günü daha yoğun program uygulayabilirsiniz. Bunu düzenli uygular; yediklerinize dikkat eder ve bu rutini her 3-4 haftada bir değiştirirseniz; düz bir karna sahip olabilirsiniz.
Uzm. Diyetisyen Esra DİNÇER