Çocuğunuz doğuştan getirdiği" başarı programı"nı kullanırsa başarılı olur.Sonradan yaşarken öğrendiği" başarıszlık programı "nı kullanırsa başarsız olur.
Çocuğunuz da" başarı proramı"mı; "başarsızlık programı"mı çalışıyor öğrenebilirsiniz.
"BAŞARSIZLIK"kalıcı bir durum;bir kişilik özelliği değildir.Başka yol denemeniz gerektiğni bildiren bir "GERİ BİLDİRİM"dir. Bu nedenle çocuğunuza "SEN BAŞARISIZSIN;BECERİKSİZSİN;SEN KİM BAŞARMAK KİM" gibi sözLer söylemek;mesajlar vermek bir kişilik eleştirisi;bir "ad koyma"dır.çocuğunuzu adıyla "kaan;selin"diye çağırdığınızda nasıl geliyorsa "BAŞARSIZSIN" dediğiniz de de sözünüze uyar ve "BAŞARISIZ"olur.
ÇÜNKÜ :Beyin için "BAŞARSIZLIK"ta bir "BAŞARI" programıdır
Bu nedenle anne-baba;öğretmenler ve çevre çocuk büyürken özellikle 0-6 yaş döneminde çocukla iletşimlerinde sözlerine ve davranışlarında;olumsuz sözler ve mesajlardan kaçınmalıdr.
Olumlu iletİşim de;çocuğun ve kişinin yapamadıklarına değil yaptıklarına odaklanılır.Yani sorun kaynaklı değil ;çözüm kaynaklı iletişim tarzıdır.
OLUMLU İLETŞİMDE :kişinin yaptıkları;becerdikleri görülerek ;ortaya cıkarılarak;olumlu sözlerle;ödüllerle;teşvik edilerek olumlu davranışların;başarıların çoğalmasına odaklanılır.Çocuk her güzel yaptığında;farkedilir;övülür;sevilir;"bravo..Aferin.."denir.yapadıklar ında "başarsız;beceriksiz"denilmez;doğru olan öğretilir.
Tenkit etmek; azarlamak; eleştirmek; kızmak ;öfkelenmek;alay etmek;kıyaslamak...gibi davranışlar ve sözler" YIKICI İLETŞİM"dir.
Yıkıcı iletşimin söz konusu olduğu ailerlede; toplumlarda;kişiler kendini ifade temekten; ortaya koymaktan çekinir; utanır; sıkılır;tenkit edilmekten ;eleştirillmekten ;alay edilmekten korkar;bu kişiler kendi ilgi veyetenekleri doğrultusunda özgürce ve sorumluluk duygusuyla hareket edemiyecekleri için "kendileri"olamazlar;bütün çabaları "çevrenin onaylacağı bir kişi"olmaktır".Kendi beğenisi önemli değildir.Kan gördüğünde bayılan doktorlar;sözel zekaya sahip iyi bir avukat olmak isterken kimya mühendisi olmuş;iyi bir müzisyen olacakken hakim olmuş; mesleğiyle ve dolayısyla yaşamla barısık olamayan kişiler toplumuna dönüşür durum.
ŞÖYLE DÜŞÜNÜN: ÖNEM VERDİĞNİZ KİŞİLER İÇİN İLK KEZ BİR PASTA DENİYORSUNUZ VE ÇOK HEYECANLISNIZ;ELİNİZ AYAĞINIZA DOLANIYOR VE GERÇEKTEN PASTA BOZULUYOR;İSTEDİĞNİZ GİBİ OLMUYOR;HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRUYORSUNUZ; ÜZGÜNSÜNÜZ.
O KİŞİLER GELİYOR:"Aaa! pastan neden böyle oldu;hiç kabarmamış;sen bu işi becerememişsisn..sen daha pasta yapmayı da mı bilmiyorsun ;bir daha deneme sakın bari malzeme ziyan olmasın..!"diye şakayla karışık ta olsa sözler söylerlerse size verilen mesaj"başarsızsın;beceriksizsin; sen bu işi bir daha deneme"derse sizde büyük bir ihtimalle "asla güzel pasta yapamıyacağınıza inanır" ve belllki bir daha denemezsiniz.Oysa ilk denediğiniz pastanızın guzel olmaması yeteneksizlikten çok deneyim eksikliğinden değilmidir?yani deneye deneye "en guzel pasta yapanlardan biri olmanız"da mümkündür.Bu tarz iletşim sayesinde;önemli yetenek ve ilgiler körelir yok olup gidebilir..
EDİSON;AMPULU 999 KEZ DENEDİĞİNDE BULAMAMIŞ.
her toplumda benzeri kişilerin olabileceği gibi;"sen 999 kere ampul yapmayı beceremedin"demişler.
EDİSON;"Ben 999 kez ampul bulmamanın yollarını denedim ve bir kere de de ampulu buldum"demiş. Başarsızlığı hiç kendine kondurmamış ve başarılı olmuş.
ÇEVRENIN SESİNİ SUSTURABİLİp VE KENDİ İÇ SESİne KULAK VEREBİLENLER ;BAŞARABİLECEKLERİNE ÖNCE KENDİLERİ ŞAŞIRACAKLAR.