SINAV KAYGISININ AZALTILMASINA YÖNELİK AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER
Ø Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi; ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
Ø Sınavı; öğrenci gözünde;hayati değer taşıyan büyük bir olay gibi göstermeyiniz; bu durum öğrencide isteksizlik ve aşırı tedirginlik oluşturur.
Ø Çocuk ve ailesinin sınava ilişkin ürettikleri olumsuz düşünceler; sınavdan önce sınavın sonucuna ilişkin olumsuz tahmin yürütmeler; karşılaşılan herhangi bir güçlükten sonra sınavın başarılı geçmeyeceğine yönelik atıfta bulunulması çocuğun kaygı düzeyini arttırır.
Ø Sınav sonuçlarının ilişkinizi etkilemeyeceği ve çocuğunuzun değerini önemini değiştirmeyeceği duygusunu hissettirmeye çalışın.
Ø Sınav öncesinde “Sana güveniyoruz; sen yaparsın...” gibi teşvik amaçlı iletilen mesajlar çocuğunuz için bir tehdit haline dönüşebilir. Verilen mesajların çocuk üzerindeki etkisini düşünüp onun heyecanını arttıracak mesajlardan uzak durulmalıdır. Anne-baba ve genç arasındaki olumlu iletişim ailenin mutluluğunu arttırdığı gibi; gencin başarısında da çok önemli bir etkendir. Sizler sınavla ilgili ne kadar rahat cümleler kurar ve davranışlar sergilerseniz; çocuğunuz da o ölçüde rahat bir sınav geçirecektir.
Ø Anne –baba olarak çocuğunuzun gelecekteki mutluluğunun tek belirleyicisinin elde ettiği başarı olmadığını; bunun dışında iyi yapabileceği birçok alternatifi olduğunu zaman zaman vurgulayın.
Ø Anne babanın çok kaygılı olması çocuğun da kaygılanmasına neden olur. Lütfen soğukkanlı olunuz.
Ø Çocuğunuzun daha önce elde etmiş olduğu başarılarını hatırlatarak ona güç verin.
Ø Olumlu davranışlarını takdir edin ve övün. Olumsuz davranışlarında ise yapıcı eleştirilerde bulup; duygusal olarak hareket etmeyin.
Ø Bir çok anne-baba çocuğunun başarısıyla kendi başarısını özdeşleştirir. Çocuğun aldığı her kötü dereceyi kendisi almış gibi utanç duyar. Bu durum; çocuğun başarısını artırmak yerine kaygısını artırır ve başarabileceği bir sınavı dahi kaybettirebilir.
Ø Gereğinden fazla fedakârlıktan kaçının ve bunları çocuğunuza hatırlatmayın. Örneğin sınav hazırlığı süresince eve misafir kabul etmemek; televizyonu hiç açmamak gibi. Kendi hayatınızı unutmayın! Öğrenci bu durumu ailemin bu fedakarlıkları karşısında mutlaka başarmalıyım kaygısına girer.
Ø Kaygıyı artırıcı ifadelerden kaçınmak gerekir. “Yapılan masrafları boşa çıkarma.”; “Bak; amcanın çocukları nerelere geldi!”; “Ben senin gibiyken…”; “ Sen bu gidişle adam olmazsın.”; “Bu sene de sınavı kazanamazsan…”; şeklindeki ifadeler çocuğumuzun gözünde kendisinin değil sınav başarısının daha önemli olduğunu düşünmesine neden olur. Kaybedilecek bir sınavda kendi değerini kaybedeceğini hisseder. Ailenin sevgisini ve değerini kazanmak için sınavı mutlaka kazanması gerektiğine inanır ve asıl kaygı o zaman başlar!
Ø Evde olağanüstü bir ortam ve durum varmış gibi davranmayın.
Ø Başkaları ile çocuğunuzu kıyaslamayın ve aldığı puanları karşılaştırmayın.
Ø Öncelikle kendi kaygılarınızla yüzleşin ve bu kaygılarınızdan kurtulmaya çalışın.
Ø Çocuğunuzun yaşadığı duyguları; yok saymayın onunla paylaşmaya çalışın.
Ø Çocuğunuzun duyularını küçümsemeyin gerekirse profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.
Ø Çok sıkıldığında birkaç gün ders molası verilebilir. Bu sırada çocuğun rahatlayabileceği faaliyetlere ağırlık verilebilir.
Ø Sınava hazırlanan çocuklarda sporu ihmal etmemek gerekir. Fiziksel egzersizlerin vücutta rahatlatıcı etkiler yarattığı bilimsel bir gerçektir.
Ø Olumsuz etiketlemeler kullanmayın: Ailenin küçük yaşlardan itibaren; çocuklarından yüksek başarı beklentisi ve bu beklentiyi karşılamak için de çocuğun eleştirilmesi; dayakla veya cezayla ders çalışmaya zorlanması;onları olumsuz bazı sıfatlarla yargılaması (tembel; haylaz; sorumsuz; geri zekâlı vb.); çocuğun kendine olan güveninin azalmasına; düşük benlik saygısı geliştirmesine ve bu durum da çocuğunuzda kaygıya; başarısının düşmesine neden olur.
Ø Çocuğunuzun çalışabilmesi için uygun ortam hazırlayın.
Ø Var olan kapasitesinin üstünde başarı beklemeyin.
Ø Kendi amaçlarınızla çocuğunuzun amaçlarını birbirine karıştırmayın: Gençliğinde anne-babanın yapmak isteyip de yapamadığı; ulaşmak isteyip de ulaşamadığı hedeflerini; çocuktan istemesi ve bu konuda doyuma ulaşmaya çalışması; çocuğun içsel dünyasında çatışmaya neden olabilir ve başarısını olumsuz yönde etkileyebilir.
Ø Sınav bir araçtır; esas amaç mutlu ve sağlıklı bir yaşamdır. Çocuğunuzun ders çalışması ve sınavda başarılı olması uğruna onunla ilişkilerinizi ve psikolojik sağlığını tehlikeye atmayın.
Ø Unutulmamalıdır ki sınavlar sadece bir fırsattır. Bu fırsatların bir şekilde telafisi vardır. Aile; öğrenciye sınavın bir ölüm-kalım meselesi olmadığını; yararlanılması gereken bir fırsat olduğunu; bu fırsat kaçırılırsa bile hayatta başka fırsatların onu beklediğini hatırlatmalıdır.