Günümüzde çoğu zaman herkes “Depresyondayım” der. Ancak depresyon tam olarak ne olduğu ile ilgili; toplumda çeşitli soru işaretleri hala bulunmaktadır. Depresyon; kolay bir durum olmadığı gibi ciddiye alınması da önemlidir.
Bu yazıda; depresyonun gençlerde ortaya çıkışı ve hastalığın seyri ele alınacaktır.
Gençlerde çok sık rastlanılan bir bozukluktur depresyon. Her kişide aynı belirtileri vermeyebilir bu sebepten tanının bir uzman tarafından görüşmelerle ve hatta testlerle konması uygun olur.
Belirtileri:
Elem; keder;karamsarlık; umutsuzluk
Tahammülsüzlük;öfke
Zevk aldığıuğraşlardan artık zevk almama;
İzolasyon(yalnız kalma isteği)
Unutkanlık
Aşırı uyku/Uykusuzluk
Aşırıyeme/iştahsızlık
Kilo kaybı
Bedenselyakınmalar
***Gençlerdebelirtiler tipik olmayabilir; daha çok aşırı öfke; davranış değişiklikleri; alkol ve uyuşturucuya yönelme gözlenmektedir.
Sebebi:
Hastalığın ortaya çıkış nedeni ile ilgili tartışmalar hala devam etmektedir.
Bu sebepler; genetik yatkınlık ya da yaşanan travmatik olaylar olabilir. Depresyonun belirtilerinin öğrenildiğine dair araştırmalar da yapılmıştır.
Sebep ne olursa olsun; doğru tedavi yöntemi ile hastalığı tedavi etmek ve hastalıktan korunmak mümkündür.
Eğer uygunzamanda tanı konulmaz ve tedavi yoluna gidilmezse; çeşitli olumsuz sebepleriolabilir. Bunların arasında; madde kullanımı başlangıcı; sosyal hayat veakademik hayatta başarısızlık; topluma uyum sağlamada güçlük çekme ve maalesefintihar riski bulunmaktadır. Araştırmalar; depresyon tanısının konulmasıylagençlerin madde bağımlılığı riskinin azaldığını göstermektedir.
Bu konuda çeşitli araştırmalar yapılmakla birlikte; araştırmaların bir kısmı; gençlikdöneminde ortaya çıkan depresyonun ileriki yaşlarda çıkan depresyona göre dahafazla olduğu göstermektedir. Bu sebepten; depresyonun tanısını ve tedavisinigeciktirmeden ele almak büyük önem taşımaktadır.
Tedavi metodlarına bakıldığında çeşitli yöntemlerin daha fazla ön planda olduğunugörmekteyiz. Bunlar arasında; ilaç kullanımı; psikoterapi hizmeti sağlamabulunmaktadır. İlaç kullanımı; zaman zaman yan etkilerinden dolayı hastalartarafından tercih edilmemekte ve tedavinin seyrini bozmaktadır. Bu bir dereceyekadar anlaşılabilir; ancak gerektiği noktada mutlaka kullanılması gerekir. Bununkararını verecek olan kişi tabi ki hasta ve hekimdir. Zira; hasta ve hekimin iş birliği kurmasıönemlidir. Olumlu kurulan bir ilişki; tedavinin seyrini de olumlu olaraketkileyecektir.
Ancak belkide en önemli nokta şudur: Sadece ilaç tedavisi gören kişilerin hastalıklarıtekrarlamaktadır. Bu da bize; hastalığı ileriki dönemlerde önleme açısındanyetersiz olduğunu göstermektedir.
Bu durumdane yapmak gerekir? Yapılacak şey;hastanın bir Klinik Psikolog’danpsikoterapi hizmeti almasını sağlamaktır. Bu; kişinin yaşadığı olayları tekrargözden geçirmesine; farklı bakış açısıyla tekrar değerlendirmesine vesileolacaktır. Aynı zamanda; hayata dair baş etme stratejileri geliştirmesiaçısından da PSİKOTERAPİ olumlusonuçlar vermektedir.
Hastanıninancı ve motivasyonu; terapistle kurduğu ilişki; psikoterapistine karşı olumluduygular beslemesi; güven duyması; tedavinin başarısını güçlendirir. Aynızamanda; aile görüşmeleri ve ailenin desteği de çok önemlidir.
DİKKATEDİLECEK NOKTALAR :
Ailedepsikiyatrik bozukluk varsa;
Anne ve babaile dikkat çekici bir şekilde sürekli çatışma halindeyse;
Daha öncedepresyon atağı geçirilmişse;
İntiharateşebbüs öyküsü varsa;