Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Bel ve Boyun Ağrılarında Bütüncül Bakış:Osteopatik Yaklaşım

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Osteopati kişinin tüm organ ve sistemlerinin beraber çalıştığını kabul eden bir bütüncül tedavi yaklaşımıdır. Ağrının asıl sebebini bulup vücuda bunu düzeltmeye yönelik uyarılar vererek vücudun kendi kendini iyileştirebilme yeteneğini uyarma ve ağrıyı tedavi etme yöntemidir. Osteopati eğitimi içersinde Craniosacral terapi eğitimleri de mevcuttur.
Osteopati kelimesinin kökeni "kemik" anlamına gelen "osteo"dan geliyor. Her ne kadar bu anlamıyla osteopati denilince; kemik sorunlarına şifa getirmek; sırt ve ense ağrılarını dindirmek amacıyla yapılan uygulamalar anlaşılsa da bu bilimin uygulandığı alanlar tahmin edildiğinden çok daha geniştir.

Osteopati eklemlerdeki hareket kısıtlılığını düzeltmek; ağrı ve fonksiyonel bozuklukları ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan bir tedavi yöntemidir.
Osteopati sadece hasta organı ve eklemi tedavi etmez; tüm vücudu etkileyerek bedenin kendi kendine yapması gereken fakat aşırı yüklenmeden dolayı yapamadığı iyileştirme etkisini açığa çıkarır.

Tüm vücudumuzu saran fasial dokunun herhangi bir yerinde oluşan kısıtlılık doku çekimi ile problemin olduğu bölgeden çok uzakta ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilmektedir. Asıl problemin olduğu bölgedeki fasial kısıtlılığın yeri bulunup tedavi edilmez ise hastanın ağrıyan bölgesinin kalıcı olarak iyileştirilmesi de mümkün olamamaktadır. Örneğin omurganın alt bölgesine gelen bir travma bir süre sonra doku çekimi nedeniyle geçmeyen baş ağrılarına ve ya karaciğerdeki bir disfonksiyon boyun veya omuz ağrısına neden olabilmektedir. Klasik tedavi yaklaşımında omurga ve omuz tedavi edilmeye çalışılır. Bu tedavi yaklaşımı bazen etkili olurken bazen etkili olamamaktadır. Osteopatik yaklaşımda ise karaciğer ve omurgadaki limitasyonlar ve disfonksiyonlar giderilmeye çalışılır. Osteopati tedavisi sonuçlardan çok nedenleri tedavi etmeye çalışan bir yaklaşımdır.

Osteopati Amerika’da 1870’li yıllarda Missouri’li bir doktor olan Andrew Taylor Still tarafından geliştirilmiş ; çağdaş; modern bir bütünlük içeren bir tedavi yöntemidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bilimsel bir tedavi olarak kabul edilmektedir.
Osteopati; sadece adele ve kemik sorunlarında değil; aynı zamanda vücudun diğer fonksiyonel düzensizliklerinde de uygulanmaktadır.
Elle uygulanan osteopati; hastalıkları oluşturan nedenleri bulur; ortadan kaldırır; dolaşım ve metabolizmayı düzenler ; vücudun kendi kendine iyileştirme yeteneğini açığa çıkararak; hastayı bir bütün olarak tedavi eder.
Osteopati bel ve boyun rahatsızlıklarının yanında; sıklıkla rastlanan omuz ;diz ;kalça gibi diğer eklem rahatsızlıklarında da kullanılmaktadır.
Tedavinin kalıcı olabilmesi içinde; denge ve duruş bozuklukları düzeltilir; omurga ve pelvis eklemlerine mümkün olabildiği ölçüde yeniden fonksiyon kazandırılır

CRANIOSACRAL OSTEOPATİ:

Beyin-omurilik sıvısının vücutta dolaşımının düzenlenmesiyle ilgilenen osteopatik yaklaşımdır.

Craniosacral terapi vücudumuzun kendi kendini iyileştirme yetisinin gündeme gelmesi ile ortaya çıkmış yumuşak; non-invasif dokunma tekniğidir. Terapi; ağrıyı ve diğer bulguları azaltmak amacı ile kafatası kemiklerinin (kranium) ve sakrumun manipulasyonunu içerir. (Sakrum; bel omuru ile son omur arasında kalan; arka kalça duvarını yapan; birbirine bağlanmış beş omurdan oluşan kemiktir.) Craniosacral terapi; santral sinir sistemi üzerindeki baskının negatif etkilerini ortadan kaldırarak vücudun doğal iyileşme mekanizmasının işleyişine yardımcı olur.

Terapistler craniosacral sistemi oluşturan cranium; sacrum; beyin-omurilik sıvısı ve membranlar arası craniosacral ritmin işleyişini inceleyebilirler ve fikir sahibi olabilirler. Ritmin dengeli ve akışkan olması sağlık durumunun iyiliğine işaret eder. Ritm terapistlerin elleri tarafından değerlendirilir. Ritimdeki etkili değişiklikler ya da herhangi ihtiyaç duyulan değişiklikler sadece terapistin elleri ile kontrol edilir. Ritmi veya değişikliklerini ölçen herhangi bir alet yoktur; ayrıca sağlıklı veya sağlıksız ritmi karşılaştıracak objektif değerlendirme yöntemi bulunmamaktadır. Değerlendirme; terapi ve iyileşme tamamen subjektif verilere dayanır.

Ritimde herhangi bir değişiklik ya da farklılık bulunursa terapist; sıvının ve bağlantılı yumuşak dokunun doğal hareketine yardımcı olur. Craniosacral terapide hedef vücudun sinir sisteminin her seviyesinde dengeyi ve harmoniyi sağlamasıdır. Sinir sisteminin iyileşmesini; vücudun fiziksel ve emosyonel travmadan doğan sorunlarının yeniden düzenlenmesini ve tamir etmesini sağlar.

Craniosacral terapiyle tedavi edilen hastalıklar:

-Boyun ve bel ağrıları
-Öğrenim bozuklukları
-Hiperaktivite
-Bebeklerde uykusuzluk
-Sempatik sistemin düzenlenmesi
-Ritm bozukluğu
-Migren; baş ağrıları
-vücut dengesiyle ilgili sorunlar
-Merkezi sinir sistemiyle ilgili sorunlar
-Ortopedik problemler
-Kas ağrıları
-Menstruasyon ağrıları
-Endokrin bozukluklar