Projektif testler; psikodinamik modelin öngördüğü projeksiyon (yansıtma) savunma mekanizmasını temel almaktadır. Projektif testlerde test materyalleri belirsizdir ve birey uyaranlara kendi arzu; istek; gereksinim; dürtü ve savunmaları doğrultusunda yanıt verir. Projektif varsayım; bireyin her eyleminin onun dinamik kişilik örüntüsünün ürünü olduğu düşüncesinden hareket eder. Buna göre bireye belirsiz; diğer bir deyişle yapılanmamış uyaranlar vererek onun gereksinim; duygu ve düşünceleri saptanmaya çalışılır.
Projektif testler; kişiliğe ilişkin geniş bilgi vermelerinin yanı sıra kişinin belirli bir yönde cevap vermesini de zorlaştırmaktadır. Ancak; projektif testlerin puanlanmasındaki sıkıntı; güvenirlik ve geçerliklerine ilişkin soruları beraberinde getirmektedir ve projektif testler yapılandırılmış testlere göre daha fazla zaman almaktadır.
Projektif bir test olan TAT; Harvard’da Morgan ve Murray tarafından 1930’larda oluşturulmuştur. Kişiliğin; çatışmalar; baskın dürtüler; ilgi alanları ve güdüler gibi altta yatan dinamiklerinin araştırılması amaçlanmıştır.
2. Dünya savaşından sonra psikanalistler ve klinisyenler tarafından duygusal olarak sorunlar yaşayan kişilere yönelik olarak kullanılan TAT 30 resim ve 1 boş karttan oluşmaktadır. 30 resmin bir kısmı kadın ve erkekler için ortak; bir kısmı ise sadece bu gruplara özgü resimlerdir. Projektif yaklaşımın bir özelliği olarak resimler somut ve ayrıntıyı gösterecek şekilde değil hayal gücünü harekete geçirebilecek şekilde; silik; kapalı; sembolik olarak hazırlanmıştır. Böylece; uyarıcılar herkes için aynı olmakla birlikte tepkilerin çeşitliliği sağlanmakta ve “yansıtma” mümkün olmaktadır. Boş kartın amacı ise; bireyin resimlerde anlatamadığı bir şey varsa onları da anlatmasına olanak sağlamaktır. Bu kart kişiye gösterilerek “ne gördüğü” sorulur.
TAT çocuklar; gençler ve yetişkinlerde kullanılmakta ve kişilerarası ilişki dinamiklerini en iyi veren test olarak nitelendirilmektedir.
TAT kartlarının yorumlanması 2 temel varsayıma dayanmaktadır:
-Kişiler; başkalarıyla konuşurken veya yapılandırılmamış durumlarla karşılaştıklarında kendi kişiliklerini ortaya çıkarmaktadırlar.
-Hikayelerde tanımlanan karakterler; durumlar ve problemler kişinin günlük yaşamında karşılaştıklarının ve gözlemlediklerinin benzeridir.
Uygulama sırasında testör; testin uygulanacağı kişiye; üzerinde resimler olan bazı kartlar göstereceğini söyler ve ondan her resme bakıp gördüğü resimle ilgili bir hikaye oluşturmasını ister. Bu hikayeyi bir başı; bir ortası bir de sonu olacak şekilde oluşturmasını belirtir.
Tüm kartlar için hikayeler tamamlandıktan sonra; testör kartları yorumlama sürecine geçer. Her hikayede yorumlanacak noktalar;
1-Ana Tema: Hikayenin ve tanımların esaslarına bakılır. Hikayelerdeki yaşantıları anlatırken kişinin kullandığı kelimelere mümkün olduğunca sadık kalınmaya dikkat edilir. 2-Kahraman: Kişinin en çok ilgilendiği; duygularını benimsediği; dramatik bir olayda en büyük rolü oynayan; yaşına; cinsiyetine ve diğer özelliklerine en çok benzeyen karakter kahramandır. Kahramanın ilgileri; özellikleri; duyguları;becerileri; yeterliliklerivebeden imajı da bir liste haline getirilebilir. 3-Kahramanın ihtiyaçları/dürtüleri: Hikayede ifade edilen en temel gereksinimlerin (sevgi; saldırganlık; başarı vb)neler olduğu incelenir. 4-Çevrenin algılanması: Kişininçevreye ait en önemli; göze çarpan kavramları özetlenir. Çevreyi tanımlayan sözcüklerin (yoksun bırakan; soyutlayan; reddedici; sınırlayıcı; baskılayıcı; saldırgan; zarar verici; rekabetçi; düşmanca; tehlikeli; gibi) sayısıveşiddeti not edilir. Tanımlanan çevrenin çoğu resimde dile getirilmesi; kişiliğinin bir parçasına ya da günlük yaşamda kullandığı tepkilerine ait önemli bir ipucuolarak görülebilir. 5- Hikayelerdeki figürlerin algılanması: Hikayelerdeki figürlerin (ebeveyn; eş; akran..vb) nasıl görüldüğü; algılandığı ve bunlara verilen tepkilerin neler olduğu belirlenir. Kahramanınebeveynlerine; yaşıtlarınave daha genç; küçük kişilere karşı tutumları incelenir.
Özetle; hikayeler yorumlanırken; kahramanın çatışmaları; belirgin duygu durumu (karamsar bakış açısı; depresyon; güvensizlik; kıskançlık; gerçek dışılık; halüsinasyonlar; gibi); ego idealleri; kahramanın hikayelerin genelinde kendini nasıl algıladığı; ne istediği; problem çözme tarzı; stres yaratan olaylara nasıl tepki verdiği; çevreyi nasıl gördüğü; anne ve baba figürlerine karşı nasıl tepkiler verdiği; kişilerarası ilişkilerde nasıl bir tutum sergilediği; yaşadığı önemli çatışmalar ve çatışmalarınasıl çözdüğü (bastırma; gerileme; rasyonalizasyon; izolasyon; içe yansıtma; inkar; vb); hikayeleri nasıl sonuçlandırdığı (kahraman sonuçta başarılı olmakta ve motivasyonunu gerçekleştirmekte midir yoksa başarısız mı olmaktadır) incelenerek bir rapor oluşturulur. Yorumlama yapılırken; her kartın bir sonraki karta taşıdığı duygu ve düşüncelerin değerlendirilebilmesi için kartların yorumunun sırayla yapılması önem taşımaktadır.
Bu yazı ; Psikolog İlkten Çetin ve Dr Psikolog Nursen Oral tarafından hazırlanmıştır