1921 yılında İsviçreli psikiyatrist Herman Rorschach tarafından geliştirilmiş olan Rorschach testi projektif bir testtir. Türkçeye çevirisi 1940’lı yıllarda Yani Anastasiadis tarafından yapılmış ve Anastasiadis testi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde paranoid hastalar ile çalışmalarında kullanmaya başlamıştır.
2004-2005 yılında 10 kişilik bir ekip İstanbul Üniversitesi Araştırma Fonu desteğiyle; standardizasyon çalışmasını yapmış ve bu çalışma sonucunda Ergen Normları belirlenmiştir. 2007 yılında Rorschach Ergen Kodlama Kitabı yayınlanmıştır. Daha sonra da yetişkin normlarının standardizasyonu çalışması 2009 yılında yayınlanmıştır.
Rorschach testi; kişiliği değerlendirmek için kullanılan projektif bir testtir. Testte; kişiliğin dinamikleri ve duygusal işlevselliğin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Ruhsal yapıya bütünsel bir bakış verir. Test sıklıkla altta yatan düşünce bozukluklarının belirlenmesinde ve psikotik düşüncenin psikotik olmayan düşünceden ayırtedilmesinde kullanılmaktadır. Sadece teşhis amaçlı değil bilinç dışı süreçleri de analiz etmemizi sağlamaktadır.
Test; testör ile hasta arasında bir geçiş alanı işlevi görmekte; gizil ve görünürdeki içerik birlikte ele alınarak ruhsal yapılanma anlaşılmaya çalışılmaktadır. Rorschach testinin altında yatan temel varsayım; algılama ve kişilik arasında bir ilişki olduğudur. Kişinin algılarını oluştururken kullandığı lekeleri organize etme veya yapılandırma yolunun onun psikolojik işlevselliğinin temel yönlerini yansıtacağı varsayılmaktadır.
RorschachTesti; üzerinde iki taraflı simetrik mürekkep lekelerinin basıldığı; 20 x 26 cm. büyüklüğünde 10 adet karttan oluşmaktadır. 5 kartta (I; IV; V; VI ve VII. kartlar) siyah; beyaz ve gri renkler; 2 kartta (II ve III. kartlar) siyah; beyaz ve gri renklere ek olarak kırmızı renkler ve kalan 3 kartta da (VIII; IX ve X. kartlarda) pastel renkler ve gölgeler bulunmaktadır. Kartlardaki bu desenler; ortasına mürekkep damlatılmış bir kağıdın ortadan ikiye katlanarak; mürekkebin kağıda simetrik olarak yayılması sağlanarak oluşturulmuştur. Böylece kağıt üzerinde simetrik; dış çizgileri az çok belirli; değişik şekillerde yorumlamaya elverişli desenler elde edilmiştir. Her kart kendi içerisinde şekil; renk ve hareket içermektedir. Kartlarda yer alan bu 10 desen; bu yöntemle hazırlanmış pek çok örnek arasından seçilmiştir.
Rorschach testi 7-70 yaş arası bireylere uygulanabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta çocuklarla ve ergenlerle yapılan uygulamalarda yorumların erişkin yorumlarından ve değerlendirmelerinden farklı olmasıdır.
Bu test bireysel bir testtir ve testi alan kişinin testör ile yalnız olması ve zaman kısıtlamasının olmaması gerekmektedir.
Testin uygulama sürecinde; bu kartlar kişiye tek tek gösterilmekte ve her bir kartta ne gördüğü sorulmaktadır. Kişinin verdiği her cevap kaydedilmektedir.
Testin uygulanması sırasında birçok ayrıntıya dikkat edilmesi gerekmektedir. Kart kişiye verildiğinde; kartı çevirmeleri; hangi yönden bakarak yanıtı verdiği kaydedilir. Örneğin; nasıl tuttuğu not edilir. Düz tutarak mı; ters tutarak mı; sağa ya da sola çevirerek mi baktığı ve yanıtını verdiği kaydedilir.
Uygulama sırasında dikkat edilmesi/kaydedilmesi gereken diğer nokta da zamandır. Uygulama sırasında 3 tür zaman bilgisi önemlidir. Bunlar;
Reaksiyon zamanı: Kartın ele alınması ile ilk yanıtın verilmesi arasındaki süredir.
Her kart için toplam tepki zamanı: Her bir kartın alınış ve bırakılış zamanı kaydedilmelidir.
Toplam tepki zamanı: Testin başlangıcı ve bitimi arasında geçen süredir.
Bu şekilde tüm kartlar tamamlandıktan sonra testin sorgulama aşamasına geçilir. Bu aşamada kişiden her karta verdiği yanıtları lekenin neresinde gördüğü ve lekenin hangi yönünün/özelliğinin bu yanıtı vermesine (onu görmesinde) yardımcı olduğu sorulur. Bu aşama tamamlandıktan sonra hastadan en çok beğendiği/hoşlandığı ve en hoşlanmadığı kartı/kartları söylemesi istenir. Seçilen kartlar hastaların tutumları konusunda ve duyguları konusunda bilgi vermektedir.
Kişinin kartlara verdiği yanıtlar puanlanırken: Yanıtın ne olduğu; yeri (lekenin neresinde gördüğü; bütünün de mi; bir parçasında mı gördüğü); yanıtın belirleyicisinin hangi özellik olduğu (şekil; renk; hareket; gölgeleme; vb); yanıtın içeriği (insan yanıtı mı; hayvan yanıtı mı; bitki mi; doğaüstü bir varlık mı vb.); popüler bir yanıt mı yoksa orijinal bir yanıt mı olduğu değerlendirilir. Bu puanlamalar üzerinden yorumlama yapılır.
Bu yazı ; Psikolog İlkten Çetin ve Dr psikolog Nursen Oral tarafından hazırlanmıştır.