Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Vajj.. Vajinisss.. Vajinismus...!!

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Nedir bu ismini bile telaffuz etmekte zorlandığımız Vajinismus??

Vajinismus; vajina girişindeki kasların istemsiz bir şekilde kasılması; bunun sonucunda cinsel birleşmenin ağrılı gerçekleşmesi; –hiç gerçekleşememesi- ya da herhangi bir jinekolojik muayenenin yapılamaması durumuyla sonuçlanan psikolojik bir rahatsızlıktır. Vajina girişini çevreleyen bu kuvvetli kaslar “pubik kaslar” olarak adlandırılırlar; bu kaslar refleks olarak çalışırlar.


Eğer kadın bu kasların kasılmasından dolayı acısız cinsel birleşme yaşayamıyorsa bu durum Vajinismus olarak değerlendirilir. Bu durumda yaşanan kasılma istem dışıdır ve kadının kontrolünde değildir.

Bu istem dışı kasılmaların fiziksel ve duygusal birçok nedeni olabilmektedir. Çoğumuz hiç farkında değilizdir ama toplumumuzda; ebeveynlerimiz tarafından bize çocukluğumuzdan beri verilen üstü kapalı bir “cinsellik tabudur; konuşulmaz” anlayışı vardır. Vajinismus’un en yaygın olan nedenlerinden biri yetişme çağındaki kızlara cinselliğin pis ve kötü olduğunu aşılayan bu kapalı düşüncelerdir. Çocukluktan beri cinselliği kadınlar için aşağılayıcı; sadece erkeklerin faydalandığı bir şey gibi gören kadın; ilişki sırasında bilinçaltındaki bu kalıplaşmış ve çarpıtılmış olumsuz otomatik düşüncelerini değiştirmekte zorlanır ve ilişkiye girmekte zorlanarak kasılma yaşayabilirler.

Çocukluğundan beri bir kıza ailesi tarafından kızlık zarının ne kadar önemli olduğu yine üstü kapalı olarak verilen inançlardan biridir. Bir kız çocuğu; bilinçlendiği dönemden itibaren o zarı koruma içgüdüsüne o kadar fazla bağlanır ki; bu bağlılık artık mantıktan çıkabilir ve evlendiği eşiyle ilk birlikteliğinde bile bu tabuyu aşmakta zorlanarak yine kasılmalara ve dolayısıyla Vajinismus rahatsızlığına maruz kalabilir.
Kızlık zarının korunması gerektiğine dair bağlılık gibi; cinsel birleşmeye dair edinilen yanlış ve çarpıtılmış cinsel bilgiler de kadının cinsellikten soğumasına ve istemsiz kasılmalar yaşamasına neden olabilir. Kızlık zarının yırtılmasından dolayı müthiş acı duyulacağı; kanamanın günler boyu süreceği; mikrop kapma riski olacağı; üzerine oturulamayacağı vb. Çünkü bu problemi yaşayan çiftlerin çoğunun cinsel anlamdaki bilgileri azdır; bu nedenle dışarıdan; başkalarından; bilimsel olmayan yollardan öğrendikleri bilgilere inanma eğilimleri çok daha yüksektir.

Vajinismus’u tetikleyen diğer faktörlerden biri de kadının geçmişinde bir tecavüz ya da taciz olayının olmasıdır. Böyle bir olay; cinsellik sırasında olumsuz anıların hatırlanmasına neden olur ve kadını cinsellikten soğutabilir.

Vajinismus rahatsızlığı olan kadınların çoğunlukla problemi tanımlamaları şu şekildedir: • Gerçekten cinselliği yaşamak istesem bile vajinamı elimde olmadan sıkıyorum.

• Eşim içime girmeyi denediğinde duvara çarpmış gibi oluyor.
• Birçok kez cinsel ilişki denemiş olmama rağmen hala bakireyim.
• Şimdiye kadar jinekolojik muayenelerimi hiç tamamlayamadım.
Eşler bu durumun sadece onların başına geldiğine inanma ve kendilerini lanetlenmiş olarak görme eğilimindedirler. Bir müddet sonra birbirlerine olan anlayış; yerini gerginliğe bırakabilir. Dışarıda gördükleri çocuklu ailelere bakarak “Onlar yapıyorlar; biz niye yapamıyoruz?” gibi kendilerine suçlayıcı sözlerde bulunurlar. Oysaki çocuğu olduğu halde hala bir kez bile cinsel birliktelik yaşamamış vajinismuslu bayanlar da vardır.

Vajinismus tabiî ki çözümü olmayan bir rahatsızlık değildir. Bu durumun çözümü için profesyonel desteğe ön planda ihtiyaç olduğu gibi; eşlerin birbirine olan anlayışı ve desteği de çok önemlidir. Bu bir işbirliğidir. Eşler başvuru anına kadar bu problemi ertelemişlerdir. Bundan sonra araya girecek uzman kişi bu ertelemeye artık bir son verme görevini üstlenecektir.


Bu durum kişisel bir problem olarak değerlendirilmemelidir. Bu; toplumsal bir problemdir. Kişiler kendilerini suçlu görüp tedaviye adım atmaktan geri kalmamalıdırlar. Bu durum ayıp ya da yasak değildir; kişiye ve çiftlere bu durumu yaşatan; toplumumuzda cinsel eğitimin azlığıdır.


Uzm. Klinik Psikolog Çisem İlhan