Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kadında Orgazm Bozukluklarına Güncel Yaklaşım

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
ORGAZM BOZUKLUKLARINA GÜNCEL YAKLAŞIM

Kadınlarda normal genital yapı nasıldır?

Vajina nedir? Nasıl bir yapıda olmalıdır?


Vajina dış genital bölgeden rahime kadar uzanan; 10-15 cm uzunluğunda bir kanaldır. Normal durumda vajinanın ön ve arka duvarları birbiriyle temas halindedir. Günlük hayatta vajina içinde bulunan şeffaf akıntı ile bu vajinal duvarların birbirine sürtmesi ve travmatize olması önlenmektedir. Cinsel ilişki sırasında vajina duvarları arasında erkeklik organı (penis) ilerler. Bu sırada penis ile vajina duvarlarının sürtünmesini önlemek için; vajinada daha fazla bir miktar sıvı bulunmalıdır. Eğer vajina belli oranda nemli olmazsa cinsel ilişki sırasında oluşan sürtünmeden dolayı tahriş meydana gelecektir. Vajinada yer alan bartolin ve skene bezleri salgı üreterek vajinal akıntıyı sağlamaktadır.

Orgazm ne demektir?


Orgazm; cinsel ilişki sırasında cinsel haz ve zevkin en yüksek olduğu nokta olarak tanımlanabilir. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam başlıca üç aşamanın birbirini izlemesi ile yaşanır. Bu aşamalar cinsel istek; cinsel uyarılma ve orgazmdır. Hem erkek; hem de kadında cinsel haz ancak cinselisteğin varlığında söz konusudur. Cinsel isteğin ardından başlayan fiziksel temaslar ile cinsel uyarılma başlamış olur. Bu uyarılmanın belli bir frekans ve yoğunlukta olması ile orgazm yaşanabilir.

Erkekte de; kadında da orgazm sırasında vücutta bazı fizyolojik değişikler oluşur. Bunlar başlıca nefes alıp verme hızının artması; derin nefes alma; kalp atım hızının ve kan basıncının artması; göz bebeklerinin büyümesi şeklindedir. Heyecanın artması ile cilt kızarır ve terleme başlar. Orgazm sırasında kadınlarda göğüs uçları dikleşir; klitoris ıslanır ve sertleşir. Vajina üst yarısında ritmik kasılmalar oluşur. Benzer şekilde kalçalar; bacaklar; karın ve sırt kasları gibi farklı bölgelerde de kasılmalar yaşanır. Vajina etrafına yerleşen bezler salgı yapar; bu salgılama erkek tarafından salınan spermlerin (sperm: erkek üreme hücresi) canlılığının korunarak yumurtanın döllenmesinde katkı sağlamaktadır.

İnsan vücudunda çok sayıda cinsel zevkin yüksek hissedildiği erojen (uyarılabilir) bölgeler mevcuttur. Bunlar arasında en çok bilinenleri meme uçları;vajina ve klitoristir. Orgazm genel olarak vajinal ve klitoral orgazm olarak ikiye ayrılabilir.

Cinsel ilişki sırasında kadın ile erkeğin aynı anda orgazm olmaları zorunlu değildir. Önemli olan nokta kadının ya erkekten önce ya da erkek ile aynı anda orgazm olma gerekliliğidir. Çünkü erkekler orgazm olduktan sonra ereksiyon (sertleşme) etkinliğini kaybetmeye başlar ve erkeklerin yeniden bir cinsel ilişkiye fizyolojik ve ruhsal olarak hazır olması belli bir süreyi gerektirir. Kadınlar ise aynı cinsel ilişkide bile ardı ardına defalarca orgazm olabilirler.

Orgazm bozukluğu ne kadar sıklıkla görülmektedir?


Orgazm bozuklukları kadınlarda daha sık izlenmektedir. Bunun toplumsal olarak kadınların yetiştirilme şeklinin daha baskı altında olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Erkeklerde hayatı boyunca orgazma ulaşamama oranı %2’den daha düşüktür ve çoğunlukla altta yatan organik bir hastalık sözkonusudur. Kadınların yaklaşık üçte biri hayatı boyunca hiç orgazm yaşamamışlardır;klitoral uyarı olmadan orgazm yaşayanların oranı ise %34 civarındadır.

Orgazm sorunlarının altında yatan nedenler nelerdir?


Kadınlarda orgazm sorunları özellikle cinsel hayatın yeni başladığı yeni evlilik döneminde yaşanmaktadır. Toplumumuzda özellikle kadınlar üzerinde yaratılmış olan “ilk gece korkusu” nedeniyle cinselliğin bir haz değilde; korku olarak algılanması; hem erkek için; hem de kadın için psikolojik faktörlerin etkisiyle orgazmın yaşanmasını engelleyebilir. Ayrıca enfeksiyonlara bağlı kokulu akıntılar ve tiksinme duygusu da orgazm oluşumuna engel teşkil edebilir. Eğer gebelik planlanmıyorsa ve güvenilir bir doğum korunma yöntemi kullanılmıyorsa; kadınlarda hamile kalma korkusu da cinsel ilişkiden kaçınma ve kaygı nedenleriyle orgazmın oluşmasını zorlaştıracaktır. Kadın yaşının ilerlemesi ile gelişen vajinal kuruluk da cinsel haz ve isteğiazaltacaktır.

Bu şikayetler ilgili olarak ne zaman doktora başvurmalıyım?


Orgazm olamamak ile cinsel ilişkiden zevk alamamak farklı durumlardır. Eğer cinsel ilişkiden zevk alınmıyorsa; orgazm da yaşanamamaktadır. Ancak tersi her zaman geçerli değildir. Birçok kadın orgazm yaşamadıkları cinsel ilişkilerinde bile zevk alabilmektedirler.

Jinekolojik değerlendirmeyi gerektiren durum; normalin dışında bir değişiklik olması sonucu cinsel ilişkiden memnun kalmama halidir.

Birçok kadın için orgazm ulaşılabilir ama elde etmek için uzun süre uğraş gerektiren bir durumdur. Orgazm; cinsel arzu ve uyarıyı içeren karmaşık bir olaydır. Uyarıcı hareketler ve cinsel ilişkinin yapılma şekli ve süresi kadının özel beklentilerine yönelik olmalıdır. Orgazm sorunu yaşayan çiftlerle görüşme sırasında erkeğin bu beklentiler hakkında daha fazla bilgi sahibi olması birçok çiftte orgazm problemini çözecektir. Cinsel ilişki öncesi veya sırasında klitorise yapılan uyarılara rağmen başarıya ulaşılmaması durumunda mutlaka dikkatli bir inceleme yapılmalıdır.

Orgazm bozukluklarının tedavisi nedir?


Orgazm bozuklukları fiziksel ve fiziksel olmayan nedenler olarak ikiye ayrılır. Fiziksel nedenler olarak “disparoni” olarak adlandırılan“ağrılı cinsel ilişki”ye yol açan hastalıklar ön plandadır. Vajinal ve diğer genital sistem enfeksiyonlarına bağlı gelişen hassasiyet; rahim içi doğum kontrol araçlarının olumsuz etkileri sıklıkla cinsel ilişki sırasında ağrı hissedilmesine neden olurlar. Benzer şekilde özellikle menopoz döneminde oluşan vajinal kuruluk da kayganlığın azalması nedeni ile ağrıya yol açabilir. Bunların dışında“endometriyozis” en sık “ağrılı cinsel ilişki” nedeni olan hastalıktır. Ayrıca yaşa ve geçirilen gebeliklere bağlı olarak oluşan organ sarkmaları da cinsel ilişkide isteksizliğe neden olabilir.

Fiziksel olmayan nedenler arasında eşler arasındaki problemler; depresyon; öfke veya cinsel ilişkiye konsantrasyonu engelleyen diğer psikolojik faktörler bulunabilir. Kadınların cinsel ilişki öncesi uyarılmayı arttırıcı sürecin yeterince yaşanmaması da en sık orgazm bozukluğunedenidir. Bazı kadınlar için cinsel ilişki sırasında kendilerini bırakmaları; belkide kontrolü kaybetmeleri endişesi ile; eşe bağımlılık anlamına geldiğidüşüncesi de orgazm yaşanmasını engellemektedir.

Orgazm problemi yaşayan çiftlerin öncelikle jinekolojik açıdan değerlendirilmeleri gerekmektedir. Çünkü psikolojik nedenlerin ortayakonulabilmesi için öncelikle organik bir problemin olmadığı gösterilmelidir.Yapılacak değerlendirme ile tüm olası nedenler tek tek araştırılmalı; cinselilişkiyi olumsuz etkileyebilecek ilaçlar gözden geçirilmelidir.

Psikolojik faktörlerin ön planda düşünüldüğü kadınlarda jinekologve psikologlar bir arada çalışarak bu durumun ortadan kalkmasını sağlamalıdırlar. Belli bir süre sürmesi gereken terapiler ve ilaç desteği ile bu sorun tamamen alışarak; sağlıklı bir birlikteliğin önündeki önemli bir engel geride bırakılmalıdır.