Depresyon; kişide oluşan genel bir mutsuzluk; umutsuzluk ve tükenmişlik hali olarak tanımlanabilir. Yapılan araştırmalar; iki kişiden birinin yaşamlarında en az bir kez depresyon geçirdiğini bulmuştur. Kadınlarda erkeklere oranla iki kat daha fazladır. Bu mutsuzluk halinin sadece sizin başınıza geldiğini düşünerek bu durumu içinden çıkılamaz bir hale getirme yoluna gitmeyin. Psikiyatrik hastalıkları sınıflandırma sistemi olan DSM IV e göre depresyon belirtileri şöyle tanımlanmıştır:
İki hafta veya daha uzun bir süre aşağıdaki belirtilerin en az beşinin varlığı (belirtilerin en az birinin çökkün duygudurum veya ilgi/istek kaybı olması gereklidir)
Hemen hergün günboyu süren çökkün duygudurum
Hemen hergün gün boyu süren belirgin ilgi ve istek azlığı; zevk alamama
Belirgin kilo kaybı yada artışı
Uykusuzluk ya da aşırı uyuma
Psikomotor ajitasyon ya da retardasyon
Enerji azalması; yorgunluk; halsizlik
Dikkati toplamada güçlük; konsantrasyon kaybı
Değersizlik; yetersizlik ve suçluluk duyguları
Ölüm düşünceleri; planları ve girişimi
Bu belirtilerin herhangi bir psikoaktif maddenin vaya bedensel bir hastalığın doğrudan fizyolojik bir sonucu olmaması;
Semptomların belirgin zorluklara; mesleki ve sosyal işlevsellikte aksamaya yol açması;
Yas ile daha iyi açıklanamaması gerekir.
Bu listedeki maddeler sizi ilgilendiriyorsa depresyon geçiriyor olabilirsiniz.
Depresyon Türleri :
Depresyon epizodunun kesitsel özelliklerine göre de alt tiplendirmeler yapılır.
Melankolik özellikli: Tüm etkinliklere karşı ilgisizlik ve zevk alamama; çökkün duygudurum; sabaha karşı erken uyanma; sabahları belirtilerde artış; psikomotor ajitasyon ya da retardasyon; ağır suçluluk duyguları; belirgin kilo kaybı vardır.
Katatonik özellikli: Motor hareketsizlik ya da stupor; ağır negativizm; mutizm; ekolali; ekopraksi; katalepsi; balmumu esnekliği; stereotipi gibi özellikler bulunur. Kişi anhedonik belirtiler gösterebilir.
Atipik özellikli: Duygudurumda tepkisellik; olumlu olaylarda geçici düzelmeler; kilo alımı; iştah artışı; aşırı uyuma; kol ve bacaklarda kurşun gibi olma duygusu; kişilerarası reddedilmeye karşı duyarlılık; birlikte bunaltı bozukluklarının bulunması gibi özellikler gösterirler.
Postpartum depresyon: Doğumdan sonraki ilk 4 hafta içinde ortaya çıkmıştır. Bu durum anneliğin ilk haftasında görülen ağlama; tedirginlik gibi annelik hüznü ile karıştırılmamalıdır.
Depresyon kişinin herhangi bir duruma karşı duyduğu öfkesini kendisine yöneltmesi olarak da tanımlanabilir. Bu durumda öncelikle öfke ve nedeni doğru tanımlanmalıdır. Gerçekten neler oluyor ve biz neleri değiştirebiliriz? Her konuda olduğu gibi çözüm odaklı düşünmeye çalışmak en iyi anahtardır. Lütfen soruna değil; çözüme odaklanalım. İşte size yapabileceklerinizden bazıları:
Mutlaka bir meşguliyet edinin. Bunlar spor yapmak; yeni bir şeyler öğrenmek gibi olabilir. Doğa yürüyüşleri yapın. Farklı özelliklerinizi keşfedeceğiniz kurslara katılın.
Sosyal ortamlardan uzaklaşmayın. Arkadaşlarınız sizi bir yerlere davet ettiğinde canınız istemese de gitmeye çalışın.
Haftalık bir aktivite planı hazırlayın. Bu plan gerçeklikten uzak; yapılması zor bir plan olmamalı elbette. Kendinize depresyonunuzu yaşamak için de izin verin. Mutlaka şu an bir içe kapanış ve düşünme hali de gerekli. Fazlası için zorlamak gerçekçi bir sonuç vermez.
Çevrenizdeki kişileri varsa eşiniz ve çocuklarınızı da düşünerek bu zor dönemi en iyi şekilde atlatabilmek için yapacaklarınıza odaklanın.
İyileşmenin ve depresyondan kurtulmanın zamanla olacağını ve bunu terapistiniz ile birlikte daha hızlı aşacağınızı unutmayın.