Hyaluronic Acid; diğer adıyla Hyaluronan cildin kendi yapısında bulunan bir etken maddedir. Çok yüksek kapasitede su tutma özelliğine sahiptir. Bu nedenle hyaluronic acid; yüksek oranda su tutma yeteneğiyle cildin esnek; pürüzsüz; parlak ve canlı görünmesini sağlar. Bu şekilde cilt olduğundan daha genç ve kırışıksız bir görünüm kazanır. 30’lu yaşlarla beraber cildin hyaluronic acid üretimi giderek yavaşlar. Ayrıca; güneşin zararlı ışınları da ciltteki hyaluronic acid düzeyinin azalmasına neden olabilir. Bunun sonucu olarak; cildin görünümü nemsiz; kuru; cansız ve mat bir hal alır. Kırışıklık görünümünde artış gözlenir. Hyaluronic acid; cildin yapısında bulunan ve kolajen ile elastin arasında yer alan bir dolgu maddesi gibi düşünülebilir. Bu etken maddenin azalması hızlı bir yaşlanmayı da beraberinde getirebilir. Bu nedenle; son yıllarda hem estetik uygulamalarda dolgu maddesi olarak kullanılmaktadır; hem de özellikle yurt dışında kozmetik ürünlerde uygulama alanı bulmaktadır. Türkiye’deki kozmetik ürünlerdeki uygulanması ise henüz çok daha az ile sınırlıdır.
Yaşlılık belirtileri ve kırışıklık görünümü ilk olarak 30’lu yaşlarla kendini göstermeye başlar. İlk görüldüğü yerler iki kaş arası; kaz ayakları diye de ifade edilen göz kenarları; göz altları; şakaklar ve dudak kenarlarıdır. Sonuç olarak; yüz mimikleri nedeniyle en çok hareket eden noktalarda görüldüğünü söyleyebiliriz. İşte bu nedenle; yüzün bu bölgelerinde oluşan çizgilere de mimik çizgileri denmektedir. Erken yaşlarda yaşlılık belirtilerinin ve kırışıklık görünümünün birçok sebebi olabilir. Başlıca nedenler şöyle sıralanabilir:
• Cildin hyaluronic acid üretimini yavaşlatması veya durdurması; cildin hızlı yaşlanmasının temel nedenleri arasında gösterilebilir. Daha önce de belirttiğim gibi cilt; ilk yaşlılık belirtilerini 30’lu yaşlarla beraber göstermeye başlayabilir. Çünkü; cildin kendi yapısında bulunan ve cildin doğal olarak kendisinin ürettiği hyaluronic acid üretimi zamanla yavaşlar ve durur. Cildin en büyük nem deposu ve nem kaynağı hyaluronic acidin cildin yapısında azalması ve tükenmesi ise doğal olarak birçok olumsuzluğu beraberinde getirir. Nemsiz; bakımsız; kırışıklık görünümü artmış; mat bir cilde neden olur. Ciltte dokular arasında tampon gibi destekleyici bir nem tabakasının yok olması; ciltte sarkmalara neden olabilir.. Bu nedenle; cildin nem ihtiyacı dışarıdan da desteklenmelidir. Bu da en iyi yine hyaluronic acid ile olabilir. Mümkünse bakım kremleri seçerken hyaluronic acid içerenler arasından bir seçim yapılması önerilir.
• Güneşin zararlı etkileri nedeniyle hyaluronic acid depolarının boşalması da yine benzer nedenlerle ciltte kırışıklık görünümüne neden olabilir. Güneşin UVA ve UVB ışınları ciltte hyaluronic acid miktarının azalmasına yol açabilir. Güneşin cildi nasıl kuruttuğunu düşününce; neden hyaluronic acid miktarının azaldığını anlamak çok da zor olmamaktadır.
• Serbest radikallerin oluşması da ciltte erken yaşlarda kırışıklık oluşumunu tetikleyebilir. Yine UVA ve UVB ışınları ciltteki hyaluronic acid miktarının azalmasına ve ciltte serbest radikallerin oluşmasına neden olur. Serbest radikaller; antioksidanlarla tutulmazsa kırışıklık görünümü hızla artabilir. Serbest radikallere karşı en büyük askerler antioksidanlardır. En bilindik antioksidanlar A; C; E vitaminleridir.
• Beslenme bozuklukları da kırışıklık oluşumunu artırabilir. Doğru öğünlerde doğru beslenmemek; çok fazla abur cubur tüketmek; fast food ürünler tüketmek de yine kırışıklık nedeni olabilir. Bunun yerine yeşil yapraklı sebzeleri tercih etmek; bol salata tüketmek faydalı olacaktır. Salata; az zeytinyağı ve limonla tüketilmelidir. Çünkü A; C ve E vitaminleri gibi antioksidanlar yağda çözünürler ve ancak bu şekilde vücuda faydalı olabilirler.
• Az su içmek de kırışıklık oluşumuna davetiye çıkarmaktır. Uzmanlar; susamadan su içmek gerektiğini söylüyorlar. Susamanın vücudun imdat çağrısı olduğunu belirtiyorlar. Vücudumuzun %60’ı sudur. Sağlıklı bir bedene ve pürüzsüz bir cilde sahip olmanın en kolay yollarından biri bol bol su içmektir.
• Düzensiz yaşam şekli; fazla alkol; sigara tüketmek cildinizin matlaşmasına; göz altı torbalarına ve kırışıklık oluşuma neden olabilir.
• Stresli ve yoğun çalışma ortamı; cildin yorgun görünmesine ve ciltte hızlı yaşlanmaya neden olabilir.
• Genetik faktörlerin de yaşlılık belirtileri konusunda etkili olduğu bilinmektedir. Hiç nemlendirici bile kullanmadığı halde kırışıklık; kuruluk; yağlılık v.b. sorunlarla karşılaşmadığını söyleyenler vardır. Burada devreye genetik faktörler ve cilt yapıları girmektedir. Bazı insanların hiçbir nemlendirici krem; bakım kremi kullanmamalarına karşın pürüzsüz bir cilde sahip olmalarının nedeni budur.
• Uyku bozuklukları; cilt üzerinde ciddi hasarlara yol açabilir. Düzensiz uyumak yaşlılık belirtilerinin oluşmasını tetikleyebilir. Cildin kendini en hızlı yenilediği saatler gece 23.00 ile 03.00 saatleri arasındadır. Uzmanlar; bu saatler arasında; mümkünse karanlık bir odada uyumanın hücre yenilenmesi için ciddi bir öneminin olduğunu söylüyorlar.
• Yanlış kozmetik ürün kullanımı da cildin olduğundan yaşlı görünmesine neden olabilir. Alışkanlıklarımızdan çok zor vazgeçeriz. 20’li yaşlarla beraber kullanmaya başladığınız nemlendirici kremler 30’lu yaşlarla beraber cildinizin ihtiyacını karşılayamaz hale gelebilir. Zamanında memnun kaldığınız bu ürünü değiştirmekte zorlanabilirsiniz. Ancak; hızla akıp giden seneler cildinizde ciddi hasarlara neden olabilir. Özellikle 30’lu ve 40’lı yaşlar cildin nemini ve yağını hızla kaybettiği yıllardır. Bu yaşlarla beraber hyaluronic acid desteği; cildin daha uzun seneler canlılığını ve tazeliğini korumasına yardımcı olur.
• Cildin düzenli bakımının yapılmaması cildin hızla yaşlanmasına ve sarkmasına neden olabilir. Cilde; yaşa ve mevsime uygun olarak düzenli bakım yapılmalıdır. Günlük bir nemlendirici bakım kremi kullanmanın ve belirli aralıklarla yoğun bakım nem maskesi uygulamanın gözle görülür faydaları olacaktır.
• Hava kirliliği de ciltteki gözeneklerin tıkanmasına yol açabilir ve böylece cildin nefes almasını engelleyebilir. Böyle bir durumda kaçınılmaz sonuç; gözenekleri tıkanan cilt hızla yaşlanmaya başlayacaktır. Bu durumun önüne geçmek için düzenli peeling ve nem maskesi uygulamak cildinize iyi gelecektir. Bu uygulama; cildinizin kirden ve ölü hücrelerden arınmasına ve yenilenmesine yardımcı olur. Böylece; cildiniz canlanır ve sağlıklı bir görünüm kazanır.
Hyaluronic acid; cilt için önemli bir doğal etken maddedir. Ancak; tek başına kullanımı yeterli olmayabilir. Cildiniz için nemlendirici ve bakım ürünleri seçerken hyaluronic acid içerenler arasından seçim yapmanız etkili sonuçlar almanıza yardımcı olabilir. Bununla beraber; tamamlayıcı farklı doğal aktiflerin de kullanılması cildinizdeki kırışıklık ve çizgi görünümünün azalmasına destek olabilir. Genel olarak cildinizin ihtiyacı; sadece bir aktifle sınırlı değildir. Cilt bakımının çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerekir.
Tüm bunlarla başa çıkmak ve yaşlanma sürecini yavaşlatmak mümkündür. Kırışıklıklara savaş açmak da onlara karşı zafer kazanmak da sizin elinizdedir.