Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocukta Travma ve Anne Babalara Öneriler

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:05    Güncellendi: 18.02.2025 22:05
Bir buz pistindeyseniz; kayıp düşme ihtimaliniz vardır ve tedbirlisinizdir; düşmek beklenen bir durumdur. Ancak evde otururken cama gelen kurşun ya da yolda yürürken çantanızı almaya çalışan bir kapkaççıyı tahmin edemezsiniz.Bahsettiğim bu olaylarda kişinin kendi yaşamına da; sevdiklerinin yaşamına da tehdit vardır. Herkes için sıkıntılı olan bir durumun travma niteliği taşıması için yaşama; kişinin yaşadığı topluma; kişinin inanç sistemlerine tehdit ve ya zarar içermesi gerekmektedir.

Peki yaşanan bir olaydan herkes aynı derecede mi etkilenir?

Aynı araba içinde iki kardeş düşünürsek yaşadıkları büyük bir trafik kazası sonucu biri yaşamını devam ettirebilirken diğeri için bu kaza yaşamına kastetmek anlamına gelebilmekte ve kişi travmatize olabilmektedir. Travmatik bir olayın şokunu atlatmak kimi bireyler için bir hafta iken kimi bireyler için 1 yıl veya daha fazla sürebilmektedir. Kişiler aynı olaya aynı tepkileri aynı sürede vermezler çünkü her bir bireyin algıları; her bir bireyin geçmiş yaşantıları farklıdır.


Peki hayatımızda sadece büyük olaylar mıdır bizim travma diye adlandırdıklarımız?


Büyük bir deprem bir çok insan için travmatik bir olay iken öğrenme güçlüğü olan bir çocuğa “sen yapamazsın; aptalsın” gibi sürekli eleştiri ve aşağılamalar hayatımızda sürekliliği olan travmaları oluştururlar.


Çocuklarda travma sonrasında ortaya çıkan tepkilere baktığımızda değişik yaş dönemlerinde farklı tepkiler gösterdikleri gözlenmekte; uyum yeteneği; problem çözme becerisi yüksek olan liderliğin ön planda olduğu çocuklarda travmatik durumla baş etmekte başarılı oldukları gözlenmektedir. Travmatik olay sonrası etrafındaki yakınlarından manevi destek alan çocukların travmatik durumla daha rahat mücadele edebildikleri de düşünülmektedir. Yapılan araştırmalarda güvenli bağlanma geliştirmiş çocukların travmatik olay karşısında daha kısa sürede ve daha baş edebilir güçte olduklarını göstermektedir.

Travma sonrasında çocuklarda;

aktivitelere karşı isteksizlik;

korku kaygı; kabuslar;


aşırı bebeksi davranışlar;


öfke nöbetleri;


ani irkilme tepkileri;


anne babayı aşırı duyarlı şekilde takip etme;


takıntılı şekilde tekrarlayan olaylar;


sebebi bulunmayan mide baş ağrıları


uykuda düzensizlik;


aşırı hareketlilik gibi tepkiler görebilmekteyiz.


Belirtmek gerekir ki aşırı hareketlilik söz konusu olduğunda ilk akla gelen dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olabilmektedir. Ancak birden bire ortaya çıkan bu hareketlilik dikkat eksikliğini işaret etmez; yardım alınan uzmana çocuğun öyküsünü anlatırken ortaya çıkış zamanının sürecinin belirtilmesi gerekmektedir. Bu huzursuzluk halleri üç aydan kısa sürerse akut; üç ay yada daha fazla sürerse kroniktir.

Travmatik bir olay sadece olaya maruz kalan kişi değil etrafındaki diğer bireyleri de etkilemektedir.

Böyle bir durumda bir uzmandan yardım almak önerilirken anne ve babaya düşenler ise;


Çocuğunuz kendisinde gerilim yaratan konuyu açıklamak istemiyorsa; bu konuyu zorla açmaya çalışmamak. Bu durumda yapmanız gereken tek şey; yardımınıza ihtiyaç duyduğunda; çocuğunuzun yanında olacağınızı bilmesidir. Çocuğunuzun neler hissettiğini anlamaya çalışarak bu hisleri açığa vurmaya çalışabilirsiniz.Çocuğunuz sizin bu konuda konuştuğunuzu ve kendisini anlayabildiğinizi görürse;kendisinde travma yaratan olayı size rahatlıkla anlatabilir.

Çocuğun kendini ifade etmesine fırsat vermek; çocuğu yargılamamak;

Çocuğu yaşadığı olaydan dolayı suçlamamak; terk etmemek;


Fiziksel-sözel şiddetten uzak durmak; çocuk hisleriniz dile getirdiğinde alay etmemek;küçümsememek;


Sakin tutarlı olabilmek;


Çocuğun olumlu davranışlarını taktir etmek; ödüllendirmek;

En önemlisi ise çocuğun güvende hissetmesini sağlamak gerekmektedir.

Unutmamak gerekir ki yaşadığı travmanın ardından hayatına devam etmeye çalışan bu mucize yaşamları; hayata eskisinden daha güçlü bakabilen bireyler olarak yaşama tekrar kazandırmakta hepimize bir görev düşmektedir…


Psk.Ebru DEMİR

EMDR-AileDanışmanı