Kadının çalışma hayatında daha fazla yer alması; hızlı yaşam temposu ve pek çok alanda olduğu gibi beslenme bakımından da yüzümüzü batıya çevirmiş olmamız nedeniyle toplumumuzda hızlı hazırlanan; çabuk tüketilen yiyeceklerin alımı yaygınlaşmıştır. Bu da daha fazla yağ ve tuz içeren; yüksek enerji veren; posadan fakir; katkı maddeleri bakımından zengin; glisemik indeksi düşük ( kan şekerini hızlı yükselten) yiyecekler anlamına gelir. Fast food olarak adlandırılan bu yiyecekler A ve C vitaminlerinden ve kalsiyumdan fakirdir. Bu dengesiz beslenme biçimi toplumumuzda yüksek oranda görülen; özellikle de çocukluk çağında artış gösteren obezitenin nedenlerinden biridir. Araştırmalara göre günümüzde her 5 çocuktan biri obezdir. Obez olan çocukların da hayatlarının ileri dönemlerinde diabet ve hipertansiyon gibi hastalıklara yakalanma riski fazladır. Bir öğünlük fast food türü yiyeceğin içerdiği tuz miktarı; yetişkinler için tavsiye edilen günlük tuz miktarının 2 katına kadar çıkabilmektedir. Oysa yetişkinlerin günde 6 gramdan; 6 yaşından küçüklerin ise 3 gramdan fazla tuz almasının sağlık açısından risk oluşturduğu bilinmektedir. Özellikle çocuklukta alınan yüksek seviyede tuz; ilerleyen yaşlarda tansiyon ve kalp krizi riskini önemli ölçüde artırır. Bununla beraber; fast-food türü yiyeceklerin hazırlanmasında renklendiriciler; aroma artırıcı maddeler; tatlandırıcılar; antimikrobiyal maddeler gibi birçok katkı maddesi yoğun olarak kullanılmaktadır. Bu katkı maddelerinin uygunsuz kullanımı ve katkı maddelerini içeren fast food ürünlerin sık tüketimleri de kanser riskini artırmaktadır.
Obezitenin diğer bir nedeni; oyun alanlarının azalması; çocukların bilgisayar ve televizyon karşısında geçirdiği zamanın artmasıyla; çocukların hareketsiz yaşam sürmeleridir.
Obeziteyle özellikle çocukluk çağı obezitesiyle başı fena halde dertte olan ülkelerden biri Amerika. Bu yüzden Amerika başta olmak üzere birçok ülkede kanunlarla çocuk şişmanlığının önüne geçilmeye çalışılıyor. Bu konuda alınan bazı önlemler şöyle:Okullarda tüm gazlı; şekerli ve yüksek kalorili içeceklerin satılması yasaklandı. Fast-food yiyeceklerin bir çoğu kaldırıldı; daha sağlıklı yiyecekler tüketilmeye başlandı. Kanunen çocukların her gün 20 dakika yürüyüş yapma zorunluluğu getirildi. Şişman çocukların aileleri okula çağrılıp; şişmanlığın giderilmesi için okulla işbirliği yapmaları sağlanıyor. Okuldaki beslenme; doktor; beslenme uzmanı işbirliğiyle oluşturuluyor ve çocuklara psikolojik destek veriliyor ve bu tedbirlere her gün yenileri ekleniyor.
Ülkemizde çocukluk çağı obezitesi ve fast-foodlar ile ilgili olarak henüz böyle önlemler alınmadı ancak bir an önce bu konunun üzerine eğilmeye; okul kantinlerinde gıda satışlarının denetlenmesine; okullarda sağlıklı beslenme eğitimlerinin yapılmasına ihtiyaç vardır.
Obez çocuklarda her ne kadar diyet tedavisi yapılmasa da; sorun ciddi boyutlara vardıysa; çocuğun normal beslenmesi değerlendirilerek varsa besin seçimindeki veya miktarlarındaki hataların düzeltilmesi gerekir. Zamanında ana öğünlerin alınmasına özen gösterilir; atıştırmalar seyrekleştirilir. Besleyici değeri düşük; yağ ve tuz oranı yüksek cipslerden özellikle kaçınılır. Bu çocuklara şeker; bal; pekmez; çikolata; gofret; bisküvi; hamur tatlıları ve dondurma dahil tüm sütlü tatlılar sınırlandırılır. Hazır meyve suları; kola; gazoz türü içecekler daha az tüketilir. Çocukluk çağında ayda 1 kg kadar ağırlık kaybı uygun; daha hızlı kilo kaybı sağlıksızdır. Çocuğun zaman içinde yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığına sahip olması sağlanmalıdır.
Sağlıklı ve üretken bir toplum için; hareketli; stresten uzak bir yaşam ve doğru beslenme şarttır. Bilindiği gibi yeterli ve dengeli beslenme; yaşamın sürdürülmesi; sağlığın korunması için ihtiyacımız olan karbonhidrat; protein; yağ; vitamin ve minerallerin çeşitli yiyeceklerle uygun miktarlarda alınması olarak tanımlanabilir. Yiyecek çeşitliliğinin yanı sıra sık aralıklı ve düzenli öğünlerle beslenmek sağlıklı beslenmenin önemli bir kuralıdır.
Sağlıklı besin seçimleri yapabilmek için beslenme piramidini rehber olarak alabilirsiniz.
Kilo vermenin faydaları: Kalp-damar sistemi hastalıklarının oluşma riski azalır; kan yağları düşer; iyi huylu kolesterol düzeyleri artar; kalp krizi geçirme ihtimali azalır; yüksek olan kan basıncı düşer; depresyon azalır; yağlı karaciğerde düzelme sağlanır.