Cilt Tipleri ve Bakımı
Bakımlı ve güzel kalmak herkesin hayali. Önemli olan cildimiz için doğru ürünü seçmektir. Cilt tipimiz yaş ve mevsimsel değişikliklerle bile farklılıklar gösterebilmektedir. Sürekli cilt analizi yaptırmak ve her defasında cildimize uygun ürünü almak hem maliyetli hem de zahmetli bir işlemdir. İlerleyen yaşla beraber cilt nemini kaybederek daha kuru bir hal alabilir. Bu nedenle; kullanılan nemlendiricilerin ve bakım kremlerinin; kullanım sıklığı ve miktarları da artan yaşla beraber değişiklik gösterir. Bunun temel nedeni de hücrelerin yapısında bulunan hyaluronic acid üretiminin 30’lu yaşlarla beraber hızla yavaşlamasıdır. Hücrenin kendi yapısında bulundurduğu doğal bir aktif olan Hyaluronic acid; cildin nemli; ensek ve daha dolgun görünmesini sağlar. Ciltteki hyaluronic acid miktarının azalması cildin ışıltısını kaybederek; kuru; nemsiz ve susuz kalmasına ve olduğundan daha yaşlı görünmesine neden olur. Cilt; 20’li yaşlarla beraber nem; 30’lu yaşlarla beraber ise nem ve yağ kaybetmeye başlar. Bu nedenle; 20’li yaşlarda sadece gözenekleri tıkamayan hafif nemlendiriciler cildin ihtiyacını karşılarken; 30’lu yaşlarla beraber artık nemlendiricilerin biraz daha yağ içeren tiplerini tercih etmek gerekmektedir. Aynı alışkanlıklarla cilt bakımına devam ederken; cildimizde gördüğümüz bir takım değişiklikler cildin ihtiyaçları doğrultusunda yardım çağrıları olabilir. Bunları dikkate almak; cildin erken yaşlarda kırışıklık oluşturmasını ve geri dönüşümü olmayan derin çizgi görünümünün oluşmasını engellemeye yardımcı olur. Bu belirtilerden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
• Ciltte oluşan lokal veya genel kuruluklar;
• Cilt kızarıklıkları
• Ciltte oluşan pullanmalar
• Mat görünüm
• Güneş lekeleri
• Ciltte aşırı yağlanma
• Genişlemiş gözenekler ve siyah noktalar
• Sıkılığını kaybetmiş cilt görünümü
• Ciltte gerilme ve çatlamalar
Tüm bu belirtiler cildin değişen hava koşullarına; çevre şartlarına; beslenme şekline veya ilerleyen yaşa bağlı ihtiyaçlarını gösteren bir takım belirtilerdir. Nemlendirici ve bakım kremlerinin bu ihtiyaçlar doğrultusunda seçilmesi ve uygulanması önerilmektedir. Kremlerin uygulama sırasında cilde masaj yapılarak yedirilmesi; cildin ürünün içindeki aktifleri daha iyi almasına ve daha etkili sonuçlar elde etmesine yardımcı olur. Bakım kremi seçerken dikkat edilmesi gereken önemli bir etken de ürünün güneş koruyucu aktif içermesidir. Çünkü; güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkileri sadece görünen güneş ışınlarıyla oluşmaz. Güneşin cilt üzerindeki yıkıcı etkileri; son yıllarda güneş ışınlarının zararlı ışınlarını absorbe eden ozon tabakasının delinmesiyle beraber giderek artmaktadır. Bunun sonucu olarak da cildin güneş koruyucu ihtiyacı her geçen gün biraz daha fazla önem kazanmaya başlamaktadır. Cilt üzerinde etkili olan ışınlar; UV A ve UV B ışınlarıdır. UV B ışınları cilt üzerinde yanıklara neden olan ışın türüdür ancak; daha çok yaşlanmalara neden olan ışın türü UV A ışınlarıdır ve cildin alt tabakalarına kadar ulaşır. UV A ışınlarının olumsuz etkileri gündüz; gece; yaz; kış fark etmeden ancak farklı düzeylerde devam etmektedir. Bu nedenle; krem seçerken sadece güneş koruyucu içerip içermediğine bakmak yetmez. Ürünün hem UV A hem de UV B koruyucu aktif içeriyor olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak önemle üzerinde durulması gereken noktalardan biri de; yaz; kış ayırt etmeksizin; kullanılan nemlendirici kremlerin UV koruyucu içermesi ve özellikle de UV A ve UV B aktiflerini aynı anda bulundurmasıdır. Çünkü UV ışınlar da diğer iç ve dış etkenler kadar ciltte kuruluk; nem kaybı ve yaşlılık belirtilerine yol açabilmektedir.
İşte cilt tipleri ile ilgili temel bilgiler;
NORMAL CİLT
Nemi dengeli; sıkı; gözenekleri kapalı; bakımı en kolay ve sorunsuz bir cilt tipidir. İdeal bir cilt tipi olmasına karşılık en az görülen türdür. Duru bir görünümü vardır.Pürüzsüz ve lekesizdir.
BAKIMI
Cildi temizleyip hafif bir nemlendirici sürmek ya da az yağ içeren; güneş koruyuculu bir nemlendirici krem sürmek yeterlidir. Ancak; yine de zaman zaman cildin derinlemesine temizliğinin yapılması yani peeling yapılması cildin kendini yenilemesi için oldukça faydalı olacaktır.
KURU CİLT
Yağ salgılanması normalin çok altında olduğu için mat görünümlü bir cilttir. Bu tip ciltler başta göz çevresi olmak üzere kırışmaya yatkındır. Cildin kurumasına sebep olan birçok etken vardır. Bunlar içerisinde patolojik sebepler olduğu gibi yanlış beslenme; yüksek pH’lı yani bazik yapıdaki sabunlar; çok fazla güneşte kalmak; az su tüketmek veya cilt için uygun olmayan ürünlerin cilde uygulanması da sayılabilir. Bu tip ciltlerde bölgesel ya da genel kuruluklar; pullanmalar ve cilt üzerinde çatlamalar görülebilir. Özellikle 30’lu yaşlarla beraber cilt daha çok kurumaya başlar.
BAKIMI
Kuru ciltler için uygun bir nemlendirici kullanılmalıdır. Gece kremleri de cildin yağ dengesinin oluşmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca bol su içmek de cildin kuruluğunun giderilmesine yardımcı olur. Bu tip ciltlerde makyaj malzemesi seçimi de çok önemlidir. Sabun v.b. pH oranı yüksek ürünlerden kaçınılması tavsiye edilir.
YAĞLI CİLT
Görünümü parlak ve yağlı bir cilt tipidir. Geniş gözeneklidir ve siyah noktalar vardır. Sivilce oluşumuna çok müsaittir. Bu tip ciltler en geç yaşlanan cilt tipidir. Kuruluk ve nem kaybına bağlı kırışıklık oluşumu çok ileri yaşlarda görülebilir. Ancak; bu tip ciltlere bakım yapılmazsa ciltte sarkmalar oluşabilir. Çok yağlı; geniş gözenekli bir cilt tipi olması nedeniyle cilt; siyah nokta oluşumuna ya da sivilce oluşumuna yatkındır. Bu nedenle cilde düzenli peeling yapmak oldukça önemlidir. Diğer tüm cilt tiplerinden daha da çok; bu tür ciltlerin günlük temizliği önemlidir. Doğru bir makyaj temizleyici sabun; jel veya krem ve sonrasında tonik uygulamak ve nemlendirici kullanmak gerekir. Bazen; kişiler yağlı ciltlere nemlendirici uygulamanın gereksiz olduğunu düşünebilirler. Ancak; bu oldukça yanlış bir düşüncedir. Çünkü; hızla yağlanan ve sonra sabun v.b. gibi ürünlerle hızla kurutulan ciltler daha hızlı yıpranacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu cildin yağlı bırakılmaması ya da tamamen kurutulmamasıdır. Amaç; cildin nem dengesini sağlamak ve bu şekilde daha canlı; sıkı; esnek ve bakımlı bir cilt görünümü oluşturmaktır. Yağlı ciltlerin bakım zorluğu da işte tam bu sebeplerden kaynaklanır. Önemli olan nokta; yağlı ciltlerin avantajlarından yararlanmak ve dezavantajlarını avantaj haline çevirmektir.
BAKIMI
Bakımı en zor cilt tipidir. Yağlı cildi nemsiz bırakmak oldukça yanlış bir uygulama olur. Yağ dengeleyici (sebum kontrol) ürünler kullanırken aynı zamanda da cildi nemlendirmek şarttır. Nemlendiriciler de siyah nokta oluşumuna sebep olmayan aktiflerle (non komedojenik) üretilmiş olanlardan seçilmelidir. Bu şekilde cildin yağ dengesinin tekrar düzene girmesine ve gözeneklerin küçülerek daha sıkı bir cilt haline gelmesine yardımcı olunur.
Akneli ciltle fazla güneşte kalmak leke oluşumuna davetiye çıkarır. Bu durumlarda yağ oranı düşük sprey güneş koruyucular tavsiye edilir.
KARMA CİLT
Alın; burun ve çene kısmı yağlıdır. Göz çevresi ve yanaklar ise kurudur. Buna T şeklinde yağlanma denir. En çok karşılaşılan cilt tipidir.
BAKIMI
Cildin yağ dengesini sağlamak çok önemlidir. Çünkü ağır nemlendiriciler sivilce oluşumuna yol açar. Buna karşılık; yağsız ürünler kullanmak da ciltte bölgesel kurumalara ve pullanmalara sebep olur. Hemen hemen hepimiz bir takım cilt analizleri sırasında cildimizin karma olduğunu duymuşuzdur. Genelde; bu tip ciltler için farklı bölgelerde farklı ürünlerin kullanımı tavsiye edilir. Karma ciltler için bir ürün olmadığı söylenebilir. Çoğumuzda sebum kontrol denilen ürünlerin sadece yağlı ciltler için üretilen ürünlerle ilgili bir deyim olduğunu sanırız. Gerçekte sebum; yağ bezlerinin oluşturduğu bir salgıdır. Bunun az üretilmesi ciltte kuruluğa; çok üretilmesi ise yağlılığa neden olur. Buradan anlaşılacağı gibi sebum kontrol ürünler karma ciltleri de kapsar. Çünkü; T bölgesi için ayrı bir bakım kremi; diğer bölgeler için ayrı bir bakım kremi hem maliyetli hem de anlamsız ve zahmetli bir uygulama olacaktır. Önemli olan cildin genelinde yağ ve nem dengesini sağlamaktır.
İşte bu nedenle mümkünse yüz bölgesi için bir krem; göz çevresi için bir kremle bakım işlemi tamamlanmalıdır.
Özellikle hassas ciltlerin kullanılan kozmetik ürünlerin içindeki en küçük katkı maddesine aşırı reaksiyon gösterdiği öteden beri biliniyordu. Son zamanlarda yurt dışında cilt bakım ürünlerinin esanssız / parfümsüz (fragrance free) olarak üretilmektedir. Ürün seçerken özellikle bakım kremlerinin esanssız; parfümsüz yani fragrance free olan tiplerinden seçmekte fayda vardır. Böylelikle hassas ciltlerde esans ve parfüm kullanımına bağlı oluşabilecek sorunların önüne geçilebilir.
• Ciltte oluşan lokal veya genel kuruluklar;
• Cilt kızarıklıkları
• Ciltte oluşan pullanmalar
• Mat görünüm
• Güneş lekeleri
• Ciltte aşırı yağlanma
• Genişlemiş gözenekler ve siyah noktalar
• Sıkılığını kaybetmiş cilt görünümü
• Ciltte gerilme ve çatlamalar
Tüm bu belirtiler cildin değişen hava koşullarına; çevre şartlarına; beslenme şekline veya ilerleyen yaşa bağlı ihtiyaçlarını gösteren bir takım belirtilerdir. Nemlendirici ve bakım kremlerinin bu ihtiyaçlar doğrultusunda seçilmesi ve uygulanması önerilmektedir. Kremlerin uygulama sırasında cilde masaj yapılarak yedirilmesi; cildin ürünün içindeki aktifleri daha iyi almasına ve daha etkili sonuçlar elde etmesine yardımcı olur. Bakım kremi seçerken dikkat edilmesi gereken önemli bir etken de ürünün güneş koruyucu aktif içermesidir. Çünkü; güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkileri sadece görünen güneş ışınlarıyla oluşmaz. Güneşin cilt üzerindeki yıkıcı etkileri; son yıllarda güneş ışınlarının zararlı ışınlarını absorbe eden ozon tabakasının delinmesiyle beraber giderek artmaktadır. Bunun sonucu olarak da cildin güneş koruyucu ihtiyacı her geçen gün biraz daha fazla önem kazanmaya başlamaktadır. Cilt üzerinde etkili olan ışınlar; UV A ve UV B ışınlarıdır. UV B ışınları cilt üzerinde yanıklara neden olan ışın türüdür ancak; daha çok yaşlanmalara neden olan ışın türü UV A ışınlarıdır ve cildin alt tabakalarına kadar ulaşır. UV A ışınlarının olumsuz etkileri gündüz; gece; yaz; kış fark etmeden ancak farklı düzeylerde devam etmektedir. Bu nedenle; krem seçerken sadece güneş koruyucu içerip içermediğine bakmak yetmez. Ürünün hem UV A hem de UV B koruyucu aktif içeriyor olmasına dikkat etmek gerekmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak önemle üzerinde durulması gereken noktalardan biri de; yaz; kış ayırt etmeksizin; kullanılan nemlendirici kremlerin UV koruyucu içermesi ve özellikle de UV A ve UV B aktiflerini aynı anda bulundurmasıdır. Çünkü UV ışınlar da diğer iç ve dış etkenler kadar ciltte kuruluk; nem kaybı ve yaşlılık belirtilerine yol açabilmektedir.
İşte cilt tipleri ile ilgili temel bilgiler;
NORMAL CİLT
Nemi dengeli; sıkı; gözenekleri kapalı; bakımı en kolay ve sorunsuz bir cilt tipidir. İdeal bir cilt tipi olmasına karşılık en az görülen türdür. Duru bir görünümü vardır.Pürüzsüz ve lekesizdir.
BAKIMI
Cildi temizleyip hafif bir nemlendirici sürmek ya da az yağ içeren; güneş koruyuculu bir nemlendirici krem sürmek yeterlidir. Ancak; yine de zaman zaman cildin derinlemesine temizliğinin yapılması yani peeling yapılması cildin kendini yenilemesi için oldukça faydalı olacaktır.
KURU CİLT
Yağ salgılanması normalin çok altında olduğu için mat görünümlü bir cilttir. Bu tip ciltler başta göz çevresi olmak üzere kırışmaya yatkındır. Cildin kurumasına sebep olan birçok etken vardır. Bunlar içerisinde patolojik sebepler olduğu gibi yanlış beslenme; yüksek pH’lı yani bazik yapıdaki sabunlar; çok fazla güneşte kalmak; az su tüketmek veya cilt için uygun olmayan ürünlerin cilde uygulanması da sayılabilir. Bu tip ciltlerde bölgesel ya da genel kuruluklar; pullanmalar ve cilt üzerinde çatlamalar görülebilir. Özellikle 30’lu yaşlarla beraber cilt daha çok kurumaya başlar.
BAKIMI
Kuru ciltler için uygun bir nemlendirici kullanılmalıdır. Gece kremleri de cildin yağ dengesinin oluşmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca bol su içmek de cildin kuruluğunun giderilmesine yardımcı olur. Bu tip ciltlerde makyaj malzemesi seçimi de çok önemlidir. Sabun v.b. pH oranı yüksek ürünlerden kaçınılması tavsiye edilir.
YAĞLI CİLT
Görünümü parlak ve yağlı bir cilt tipidir. Geniş gözeneklidir ve siyah noktalar vardır. Sivilce oluşumuna çok müsaittir. Bu tip ciltler en geç yaşlanan cilt tipidir. Kuruluk ve nem kaybına bağlı kırışıklık oluşumu çok ileri yaşlarda görülebilir. Ancak; bu tip ciltlere bakım yapılmazsa ciltte sarkmalar oluşabilir. Çok yağlı; geniş gözenekli bir cilt tipi olması nedeniyle cilt; siyah nokta oluşumuna ya da sivilce oluşumuna yatkındır. Bu nedenle cilde düzenli peeling yapmak oldukça önemlidir. Diğer tüm cilt tiplerinden daha da çok; bu tür ciltlerin günlük temizliği önemlidir. Doğru bir makyaj temizleyici sabun; jel veya krem ve sonrasında tonik uygulamak ve nemlendirici kullanmak gerekir. Bazen; kişiler yağlı ciltlere nemlendirici uygulamanın gereksiz olduğunu düşünebilirler. Ancak; bu oldukça yanlış bir düşüncedir. Çünkü; hızla yağlanan ve sonra sabun v.b. gibi ürünlerle hızla kurutulan ciltler daha hızlı yıpranacaktır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli konu cildin yağlı bırakılmaması ya da tamamen kurutulmamasıdır. Amaç; cildin nem dengesini sağlamak ve bu şekilde daha canlı; sıkı; esnek ve bakımlı bir cilt görünümü oluşturmaktır. Yağlı ciltlerin bakım zorluğu da işte tam bu sebeplerden kaynaklanır. Önemli olan nokta; yağlı ciltlerin avantajlarından yararlanmak ve dezavantajlarını avantaj haline çevirmektir.
BAKIMI
Bakımı en zor cilt tipidir. Yağlı cildi nemsiz bırakmak oldukça yanlış bir uygulama olur. Yağ dengeleyici (sebum kontrol) ürünler kullanırken aynı zamanda da cildi nemlendirmek şarttır. Nemlendiriciler de siyah nokta oluşumuna sebep olmayan aktiflerle (non komedojenik) üretilmiş olanlardan seçilmelidir. Bu şekilde cildin yağ dengesinin tekrar düzene girmesine ve gözeneklerin küçülerek daha sıkı bir cilt haline gelmesine yardımcı olunur.
Akneli ciltle fazla güneşte kalmak leke oluşumuna davetiye çıkarır. Bu durumlarda yağ oranı düşük sprey güneş koruyucular tavsiye edilir.
KARMA CİLT
Alın; burun ve çene kısmı yağlıdır. Göz çevresi ve yanaklar ise kurudur. Buna T şeklinde yağlanma denir. En çok karşılaşılan cilt tipidir.
BAKIMI
Cildin yağ dengesini sağlamak çok önemlidir. Çünkü ağır nemlendiriciler sivilce oluşumuna yol açar. Buna karşılık; yağsız ürünler kullanmak da ciltte bölgesel kurumalara ve pullanmalara sebep olur. Hemen hemen hepimiz bir takım cilt analizleri sırasında cildimizin karma olduğunu duymuşuzdur. Genelde; bu tip ciltler için farklı bölgelerde farklı ürünlerin kullanımı tavsiye edilir. Karma ciltler için bir ürün olmadığı söylenebilir. Çoğumuzda sebum kontrol denilen ürünlerin sadece yağlı ciltler için üretilen ürünlerle ilgili bir deyim olduğunu sanırız. Gerçekte sebum; yağ bezlerinin oluşturduğu bir salgıdır. Bunun az üretilmesi ciltte kuruluğa; çok üretilmesi ise yağlılığa neden olur. Buradan anlaşılacağı gibi sebum kontrol ürünler karma ciltleri de kapsar. Çünkü; T bölgesi için ayrı bir bakım kremi; diğer bölgeler için ayrı bir bakım kremi hem maliyetli hem de anlamsız ve zahmetli bir uygulama olacaktır. Önemli olan cildin genelinde yağ ve nem dengesini sağlamaktır.
İşte bu nedenle mümkünse yüz bölgesi için bir krem; göz çevresi için bir kremle bakım işlemi tamamlanmalıdır.
Özellikle hassas ciltlerin kullanılan kozmetik ürünlerin içindeki en küçük katkı maddesine aşırı reaksiyon gösterdiği öteden beri biliniyordu. Son zamanlarda yurt dışında cilt bakım ürünlerinin esanssız / parfümsüz (fragrance free) olarak üretilmektedir. Ürün seçerken özellikle bakım kremlerinin esanssız; parfümsüz yani fragrance free olan tiplerinden seçmekte fayda vardır. Böylelikle hassas ciltlerde esans ve parfüm kullanımına bağlı oluşabilecek sorunların önüne geçilebilir.