Şiddet olarak kabul edilen davranışlar; toplumların yapısal özelliklerine göre; eş deyişle toplumun kültürel yapısı; toplumsal olarak kabul gören değer yargıları ile
yakından ilgilidir.Bu nedenle araştırmacılar da farklı şiddet türlerinden söz etmektedirler (Halıcı ; 2007).
Erich Fromm; şiddeti kendi içinde dörde ayırmaktadır: oyuncu şiddet; tepkisel şiddet;dengeleyici şiddet ve kana susamışlık. ‘Oyuncu şiddet’ yıkımı amaçlamayan; nefret ve yıkıcılıkla güdülenmeyen; hünerlerini sergileme çabasıyla uygulanan türdür. Bu türde yok etme arzusu bulunmamaktadır.
‘Tepkisel şiddet’; insanın -kendisinin ya da başkasının- "yaşamını; özgürlüğünü; onurunu ve malını korumak" için başvurduğu bir şiddet türü olarak karşımıza çıkmakta ve tehdit edilme duygusundan; yani "korku"dan kaynaklanmaktadır. Bir saldırı karşısında kendini korumak için; gereksinimlerini karşılamada karşısına çıkan engelleri yok etmek için; kıskançlıktan dolayı; aldatıldığı düşkırıklığına uğratıldığı için ya da bir nedenden dolayı başkasından öç almak amacıyla gösterilen şiddet türlerinin hepsi “tepkisel şiddet” içinde yer almaktadır.
‘Dengeleyici şiddet’; diğer türlerden farklı olarak patolojik (hastalıklı) bir şiddet biçimidir. Bu tür; tepkisel şiddet gibi; yaşamın hizmetinde değildir; yaşamın yerine konan patolojik bir olgudur. Bu türün kökleri güçsüzlükte yatmaktadır. Güçsüzlüğe karşı dengeleyici bir şiddet olan bu türün temelinde ‘yaratmayan insan yok etmek ister’ mantığı yatmaktadır. Bu tür şiddet; bireyin “güçsüzlüğü" gizlemeye ya da telafi etmeye yönelik bir eylemi olarak ortaya çıkmaktadır. Bu sayede birey kendisini yadsıdığını düşündüğü yaşamdan öç aldığını hissetmektedir.
Erich Fromm a göre; "kana susamışlık" da bir şiddet türüdür ve bu şiddet türünde birey "kan akıtarak kendisini canlı; güçlü; eşsiz ve başkalarından üstün" olarak görmektedir (Er; 2006).
Şiddet türlerine kadınlar açısından bakıldığında ise kadınlara uygulanan şiddetin daha çok bireysel ilişkiler düzeyinde gerçekleştiği görülmektedir. Fiziksel; cinsel; sözel; ekonomik; psikolojik; şiddet kadına uygulanan bireysel şiddet türlerini oluşturmaktadır. Bireysel olarak gerçekleştirilmesine rağmen; batı toplumlarında görülmeyen töre ve namus cinayetleri; ırkçı şiddet ile kamu görevlileri tarafından sistematik biçimde uygulanan şiddet ise sosyal ve kurumsal şiddet içinde değerlendirilmesi gereken şiddet türleridir.
Kadına yönelik şiddet söz konusu olduğunda; örneğin töre ve namus cinayetleri; tanımlanan biçimiyle bir açıdan bireysel şiddet türünün özelliklerini göstermekte; diğer açıdan toplumsal yapıdan kaynaklı kurumsallaşmış ilişkiler düzeyinde gerçekleştirilmesi nedeniyle kurumsal şiddet kategorisi içinde değerlendirilebilmektedir. Benzer şekilde aile içindeki şiddetin bireysel şiddet kategorisinde yer alması beklenirken; diğer taraftan ailenin toplumsal-siyasal düzen içinde temel bir kurum olması nedeniyle kurumsal nitelikli şiddet kategorisi içinde yer alabilmektedir.
Buvinic; kadınlara yönelik şiddet eylemlerini ev içinde; toplum içinde ve devletin uyguladığı şiddet şeklinde üç ayrı başlıkta sınıflandırmaktadır. Buna göre söz konusu şiddet türleri şu unsurları kapsamaktadır:
a) Ev içi şiddet: Yumruklama; bam güm vurma; kız çocuklarının cinsel tacize
maruz kalması; evlilik içi tecavüz; kadının üreme organlarının hasar görmesi; eşi olmayan partnerlerin uyguladığı şiddet; ev içinde karşılaşılan fiziksel; cinsel ve
psikolojik şiddet.
b) Toplum içi şiddet: Tecavüz; cinsel taciz; iş yerinde ve eğitim kurumlarında
veya başka yerlerde cinsel saldırı ve gözdağı; kadın satma ve fahişeliğe zorlama da
dahil genel toplum içinde karşılaşılan fiziksel; cinsel ve psikolojik şiddet.
c) Devletin/eyaletin uyguladığı şiddet: Devlet tarafından gerçekleştirilen fiziksel;
cinsel ve psikolojik şiddet (Halıcı ; 2007).
Bu araştırma kapsamında kadınların aile içinde yaşadıkları şiddet türleri olan fiziksel şiddet; duygusal şiddet; ekonomik şiddet ve cinsel şiddet kavramlarına değinmek gerekmektedir.
Fiziksel Şiddet
Fiziksel şiddet ; kaba kuvvetin korkutma; sindirme ve yaptırım aracı olarak kullanılmasıdır.Fiziksel şiddet; itmek; tokat atmak; ısırmak; boğmaya çalışmak; tekmelemek; yumruklamak; eşya fırlatmak; fiziksel kuvvet kullanarak evden çıkmasına veya eve girmesine engel olmak; bıçak veya silah gibi aletlerle tehdit etmek; işkence yapmak gibi fiziksel gücün kullanıldığı durumları kapsamaktadır(Çetiner; 2006).
Fiziksel şiddet; aile içi şiddetin en sık olarak uygulanan biçimlerinden biridir. Fiziksel incinme ve hastalığa neden olmak ya da bunların olmasına çalışmak; sıkıca tutmak; kolunu bükmek; saçını çekmek; bir şeyle vurmak; yüze kezzap dökmek; hasta yaralı veya hamile iken gerekli yardımı esirgemek; sağlıklılığı için gereken kaynaklara ulaşmasını engellemek (ilaç; tıbbi bakım; tekerlekli sandalye; yiyecek; içecek; uyku; hijyenik maddelerden yoksun bırakmak); alkol ya da madde (ilaç; uyuşturucu vb.) kullanmaya zorlamak fiziksel şiddet kapsamına girmektedir (Altun; 2006) .
Duygusal Şiddet
Duygusal şiddet; duyguların ve duygusal ihtiyaçların; şiddetin tanımında sayılan amaçlarla karşı tarafa baskı uygulayabilmek için tutarlı bir şekilde istismar edilmesi; bir yaptırım ve tehdit aracı olarak kullanılmasıdır. Örneğin; sevgi; şefkat ve destek gibi duygusal ihtiyaçların ihmâl edilmesini; kadını arkadaşları ve âile bireyleri arasında sürekli aşağılamayı ve küçük düşürücü davranışlarda bulunmayı içerir (Işıloğlu; 2006).
Devamlı eleştirme; kıskançlık; reddetme gibi eylemlerin yer aldığı şiddet türüdür. Bir başka ifade ile duygusal şiddet kişiye bağırma; başkaları önünde küçük düşürme;gururunu incitme; fiziksel şiddet uygulamakla tehdit etme; kişinin duygu ve düşüncelerini açıkça ifade etme özgürlüğünü kısıtlama; yakınlarıyla görüşmesini ve iletişimini yasaklama; istediği gibi giyinme özgürlüğünü kısıtlama vb fiziksel baskı olmaksızın uygulanan ve ruh sağlığını bozucu eylemlerin tümüdür (Karataş; 2006) .
Ekonomik Şiddet
Ekonomik şiddet; ekonomik kaynakların ve paranın; kadın üzerinde bir yaptırım; tehdit ve kontrol aracı olarak düzenli bir şekilde kullanılmasıdır. Ekonomik şiddetinvarlığına işaret eden bazı davranışlar; kadının çalışmasınaengel olmak;
ailenin ekonomik ihtiyaçlarını karşılamamak; kadının is yaşantısındailerlemesine yardımcı olabilecek fırsatları değerlendirmesine engel olmak; çok kısıtlıharçlık verip bununla yapılması mümkün olmayan şeyler istemek vegerçekleşmediğinde olay çıkarmak; çalışmasını reddedip kadının gelirini harcamak;evi zaman zaman terk ederek giderlerle hiç ilgilenmemek gibi şekillerde ortaya çıkmaktadır .
Cinsel Şiddet
Cinsel şiddet; cinselliğin bir tehdit; sindirme ve kontrol etme aracı olarak kullanılmasıdır. Cinsel şiddetin varlığına işaret eden bazı davranışlar şunlardır: Kişiye cinsel bir eşyaymış gibi davranmak; aşırı kıskançlık ve şüphecilik göstermek; cinselliği bir cezalandırma yöntemi olarak kullanmak; açıkça karşı cinse ilgi göstermek; kaba kuvvet kullanarak cinsel ilişkiye zorlamak; duygusal baskı kullanarak cinsel ilişkiye zorlamak; tecavüz etmek; istenmeyen cinsel pozisyonlara zorlamak; fuhşa zorlamak şeklinde sıralanabilmektedir. Cinsel şiddetin ileri yaşlarda da sürmesi; özellikle kadında akut ve kronik rahatsızlıklara neden olabilmektedir
( Çiftçi; 2007).
Cinsel şiddetin gözlendiği durumların çoğunda fiziksel şiddet; sözel ve duygusal şiddet de bulunmaktadır. Aile Araştırma Kurumunun verilerine göre fiziksel şiddet sonucunda kadınların vücutlarının çeşitli bölgelerinde morarma ve çürükler; kırıklar; yarılmalar; ağız ve burundan kan gelmesi; düşük yapılması ve vücutta kalıcı hasarlar meydana gelmesi ( bel fıtığı; kalıcı yara izleri) sık rastlanan durumlardır.
Kazancı; D.(2010) Evliliklerinde Maruz Kaldıkları Şiddet Nedeniyle Kadın Sığınma Evinde Barınan Kadınların Kaygı ve Depresyon Düzeyleri