Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı ve Yapılması Gerekenler

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
TÜP BEBEK UYGULAMALARINDA TEKRARLAYAN BAŞARISIZLIK NEDENLERİ VE TEDAVİSİ

Tekrarlayan implantasyon ( embriyonun rahim içine tutunması ) başarısızlığı tüp bebek tedavilerinde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Çok pahalı; yorucu; stresli; maddi ve manevi ciddi bir yükü olan tedavi yolculuğunun ardından başarısızlıkla sonuçlanan bir durumla karşılaşan çiftlerde ciddi travma görülebilmektedir. Deneme sayısı arttıkça bu durum daha da ciddileşmekte ve ciddi psikolojik çöküntülere neden olabilmektedir. Ancak unutulmamalıdır ki ikinci veya üçüncü denemeler sonucunda da mutlu sona ulaşan sayısız çift vardır… Önemli olan umudu yitirmeden; detaylı bir değerlendirme ve araştırma sonrasında gözden kaçan bir konu varsa düzeltilmesini sağlayarak tekrar denemektir. Aslında teorik olarak her deneme öncesinde yapılabilecek çok sayıda araştırma ve inceleme vardır ama özellikle ilk denemeden önce tüm bu araştırmaları yapmaya kalkmak ciddi bir maliyet artışı getireceğinden önerilmez; çoğu zaman da gereksizdir. Kısacası 2 tüp bebek denemesinden sonra gebelik oluşmaması durumunda bazı tetkik ve araştırmaların yapılması gerekmektedir.

Tekrarlayan implantasyon başarısızlığını gruplara ayırarak değerlendirmek daha anlamlı olacaktır. Bunlardan 1. grup kötü kalitede embriyo transferi yapılan ve gebe kalamayan hastalar; 2. Grup ise iyi kaliteli embriyo yani döllenmiş yumurta transfer edilmesine rağmen gebe kalamayan hastalardır. Bilindiği gibi anne yaşı tüp bebek tedavisinin başarı şansını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. Genç grupta ~ %50 civarındaki gebelik oranları; 36 yaştan sonra hızla düşmeye başlamakta ve 40 yaşın üzerinde anlamlı derecede (~%5) düşmektedir. Embryo kalitesi kötü olan grupta gerçektende sonucu değiştirecek çok önemli yöntemler olmamakla birlikte çiftlerde herhangi bir kromozom anormalliği yönünden bir genetik inceleme yapmak gerekir. Bazen kadında veya erkekte dengeli olarak taşınan kromozom bozukluklarına (translokasyon) rastlanabilir. Bu gibi durumlarda oluşacak olan döllenmiş yumurtaların %80 inden fazlası anormal veya taşıyıcı olacaktır.Bunun sonucunda böyle bir embriyo transfer edildiğinde gebelik şansı düşecektir.

Böyle durumlarda başarısı kesin olarak kanıtlanmamış fakat hastaya yarar sağlayabileceği düşünülen alternatif tedavi yöntemleri çiftlere önerilmektedir. Preimplantasyon genetik tanı; yapay rahim uygulaması; immünolojik tedavi; blastokist transferi; lenfosit aşısı vs. gibi bu yöntemler tekrarlayan tedavi başarısızlıklarında başvurulan yöntemler arasındadır.

Özellikle ileri anne yaşı ve kötü kalitede embriyo gelişimi görülen hasta grubunda ‘preimplantasyon genetik tanı’ olarak adlandırılan ve embriyoların transfer edilmeden önce genetik olarak incelenip sağlıklı embriyoların transfer edilmesi esasına dayanan yöntem sayesinde gebelik ve rahim içine tutunma oranlarının arttığı ve düşük oranlarının azaldığı gösterilmiştir.

2. grupta yer alan iyi kalitede embryo transferine rağmen gebe kalamayan çiftlerde ise başka araştırmaların yapılması gerekebilir. Bunların başında rahim içinde herhangi bir anormallik olup olmadığının değerlendirilmesi amacı ile Histeroskopi yapılmasıdır. Histeroskopi ışıklı bir teleskop yardımı ile rahim içine girilerek rahim su ile şişirilmesinden sonra içine gözle bakılması işlemidir. Histeroskopi de daha önce gözden kaçmış olan myom polip veya yapışıklıklar görülebilir. Bunların aynı anda Histeroskopi ile tedavisi de çoğu zaman mümkündür. Eğer daha önce yapılan embryo transferleri hep 2 veya 3. günlerde yapılmış ise bir sonraki embryo transferinin 5. günde yapılması gebelik ve rahim içine tutunma şansını artırabilir.

. Bu sayılanların dışında tiroid hastalıklarının araştırılması ve mevcut bir hastalık var ise tüp bebek tedavisine başlamadan önce bu tedavinin başlayıp devam ettirilmesi önemlidir.
Son yıllarda özellikle antifosfolipid sendromu denilen ve kanın pıhtılaşma bozukluğu ile ilişkili olan durumlarda tüp bebek tedavisi sırasında verilecek olan kan sulandırıcı ajanların da kullanılmasının etkili olup olmadığı araştırılmaktadır. Ancak şu ana kadar bu araştırmalarda yapılan tedavinin gebelik oranını ve embriyonun rahime tutunmasını artırdığı üzerine etkili olduğu yönünde değildir.