Önyargılar yaşamın bir parçasıdır. Ancak olumsuz bir tutum olarak değerlendirildiğinden kendimizde var olduğuna inanmayız. Önyargı farklı şekillerde aşağıdaki şekilde tanımlanmıştır.
• Önyargı; belirli bir durum hakkında önceden bir yargıya varmak anlamına gelmektedir
• Önyargı; bir durum ya da kişinin aleyhine bazen de lehine olarak önceden oluşturulmuş bir kanaat ya da yanlılığı oluşturur. Yanlılık olumsuz ya da olumsuz olabilir; ancak önyargı genellikle bir gruba veya üyelerine karşı olumsuz ya da negatif bir tutumu ifade eder. Temelinde mantıksızca sevmek ya da sevmemek vardır.
• Önyargı; gerekli bilgi edinmeden ya da inceleme yapmadan; herhangi bir konuda yetersiz; hatta düşsel kanıtlara dayanılarak oluşan yargı ya da kavramlardır.
İnsanların; başka insanlar ve gruplar hakkındaki fikir; davranış ve tavırlarından oluşur. Kişi çevrenin etkisi olmadan; kendi deneyimlerine dayanarak bir önyargıyı çok zor oluşturur. Bir kişi ya da gruba önyargı oluştuğu zaman; o kişi ya da grup da önyargılı olur.
Önyargının iki temel öğesi vardır: Hem duygusal hem de düşünsel;
• Bir kişi ya da gruba karşı olumsuz bir duygunun var olmasıdır.
• İnsanları tanımadan onları bir grubun üyesi olarak değerlendirmek; kalıp yargılara sahip olmaktır.
İnsanlar duyguların ve düşüncelerin etkisi altında kalarak farklı bazı davranışlar gösterirler. Başka bir anlatımla; aynı şartlar altında aynı şekilde davranılması gereken iki kişiye farklı farklı davranılmasıdır. Ör: Bir taksi şoförünün kadın ve erkek müşteriye farklı davranması.
Önyargıların Temel Özelikleri
• İnsanları sınıflandırır. Ör: İnsanları zenci; Çinli gibi sınıflara ayırarak; aynı sınıfta yer alan bütün insanların aynı özellikleri taşıdığını kabul etmek.
• Basmakalıp yargılar oluşturur. Ör: Zencilere karşı önyargılı beyazların sahip olduğu önyargılardan biri; onların cahil; tembel; hırsız; kirli ve kaygısız olmalarıdır.
• İnsanlar arasınsa Sosyal Uzaklık yaratır. Ör: İnsanlar önyargılı oldukları insanlarla komşu olmak; aynı odada olmak istemezler.
• İnsanlarda Aşağılık Duygusu oluşturur. Özellikle büyük grupların önyargıları ile karşı karşıya gelen azınlık grupların bireylerinde.
• İnsanlar arasında Düşmanlık Duyguları yaratır. Ör: Amerika’da zencilerle beyazlar arasındaki çatışmalar.
Önyargıların Oluşması
İnsanlar önyargıları da sosyalleşme süreci içinde öğrenir. Bu öğrenme şu yollarla
gerçekleşir.
• Önyargılı insanlarla İlişkiler. Önyargılar başta anne-baba olmak üzere diğer önyargılı insanlardan öğrenilir. Anneler-babalar bazen bilinçli bazen de bilinçsiz çocuklarını önyargılı yetiştirir. Bunun yanında önyargılı öğretmenler; arkadaşlar ve basın yayın araçlar da insanların önyargılı olmalarında önemli rol oynar.
• Önyargı Nesnesi ile olan Kişisel Yaşantılar: Önyargılar geçmiş yaşantılarla da öğrenilir. Ör: Zenci tarafından cüzdanı çalınan bir insanda zencilere karşı önyargı oluşur.
• Otoriter Bir Kişilik Yapısına Sahip Olma: Bu kişiler kendi düşünceleri doğrultusunda hareket eder ve insanlar arasında ayırım yaparak; önyargılar davranırlar. Bu kişiler genellikle otoriter bir çevre içinde ve baskı altında yaşamışlardır.
• Algılanan Benzerlik Miktarı: Algılanan benzerlik ve farklılıklarda önyargıların oluşmasında etkilidir. İnsanlar kendilerine benzeyenleri çekici bulup onlardan hoşlanır; benzemeyenleri ise; olumsuz değerlendirir ve onlara mesafeli davranır. Bu durum daha çok geri kalmış ve gelişmekte olan toplumlarda görülür. Kendine saygı duymayan; kendi örf ve geleneklerine inançları zayıf bir toplumda savunucu davranış ve önyargılama daha güçlü olur. Toplumlar geliştikçe ve insanlar eğitildikçe; önyargıların oluşmasında etkili olan “farklı olma” unsurunun etkisi azalır.
Önyargıları Güçlendiren Faktörler
• Gereksinimler: Önyargılar “üstünlük duygusu” gibi bazı gereksinimleri giderir. Ör: Çingenelerin pis; hırsız; cahil; tembel olarak değerlendirilmelerinin arkasında kendisini temiz; dürüst; bilgili; çalışkan olma düşüncesi vardır.
• Engellenmenin Yarattığı Saldırganlık: Ekonomik; politik ve sosyal bakımından engellenmelerle karşılaşan bir kişi engellenmenin yarattığı saldırganlık duygularını bulabildiği uygun bir nesneye ya da gerçek kaynağı yerine azınlık gruba yöneltilir. Ör: Hitler döneminde Yahudilere yapılanlar örnek verilebilir. Bu dönemde Almanlar I.Dünya Savaşından yenik çıktıkları için sosyal ve ekonomik sorunları çok fazla yaşanıştır. Bu sorunların nedeninin Yahudiler olduğuna inandırmak Hitler için kolay olmuştur.
• Olayların Çarpıtılarak Algılanması: Yaşanan olayların ve aktarılan bilgilerin
yanlış algılanması da insanların önyargılara sahip olmasında etkilidir
Önyargıların devamlılığını sağlayan da insanların önyargılarına uygun bilgileri
seçip algılaması; ters gelen bilgileri ise; algılamamasıdır. Kısacası; önyargılı
kişiler; olmasını istedikleri veya görmek istediklerini algılar.
• Toplumsal Engeller: Önyargılı tutumlar genellikle hedef aldıkları grupların önüne bazı engeller koyarak; önyargılı insanların beklentilerine uyarak; önyargıyı güçlendirir.
Önyargıların Toplumsal Etkileri
Önyargıların toplumsal açıdan olumsuz etkileri çok fazladır. Bunun nedeni toplumsal yaşamda ayırımlara neden olmasıdır. Önyargıların güçlü olduğu yerde insanlar birbirinden uzaklaşır. Mümkün olduğunca okullarını; mahallelerini; iş yerlerini ayırmak isterler. Bu durum; insanlar arasında nefret ve düşmanlık duygularının oluşmasına ve sonuçta çatışmalara yol açarak; toplumsal dayanışma ve bütünleşmeye zarar verir.
Önyargıları Azaltma
Önyargıların azaltma çalışmalarının büyük çoğunluğu Amerika’da ve ırk ilişkileri üzerine yapılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; önyargıların azaltılması için aşağıda belirtilen ilişkiler içinde olması gerekir. Bu koşulların bir iki tanesinin olmaması durumda önyargıların azalması söz konusu değildir.
1) İki grup eşit sosyal statüde olmalıdır.
2) İki grup ortak bir amaç üzerinde çalışmalıdır.
3) İki grup arasındaki ilişki; mevcut ortamda uzman olarak kabul edilen kişilerce desteklenmelidir.
4) İki grup arasındaki ilişki; iki grubun üyeleri arasında ortak kabul edilen ilgilerin var olduğu algılamasına götürmelidir.
Önyargıların azaltılmasında eğitimin önemi yadsınamaz. Ancak her zaman istenilen sonucu vermez. Bunun nedeni önyargıların sadece bilişsel olarak değil; aynı zamanda duygusal bir olay olmasıdır. Diğer önemli bir koşulda; toplumsal boyutta yasal düzenlemelerin yapılarak; önyargıların davranışa dönüşmesinin önlenmesidir. Diğer taraftan; her şeyden önce önyargıları azaltma konusuna olumlu yaklaşılmalıdır.