Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kadın Erkek İlişkisi ve Psikolojik Farklılıklar

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 21:56    Güncellendi: 18.02.2025 21:56
KADIN ERKEK İLİŞKİSİ

Kadın ve erkek arasındaki ilişkiler araştırmalara; kitaplara; tiyatro oyunlarına; film senaryolarına en fazla konu olan durumlardır. Bu durumlar bazen komedi bazen de dram şeklinde ele alınır. Kadın erkek ilişkisi en iyi trajik-komik olarak da anlatılabilir. İlişki her türlü durumu içinde barındırır. Çünkü ilişkinin içinde; ilişkinin kurallarını; sürecini; içeriğini belirleyen ve kişiden kişiye değişen bir takım istekler ve beklentiler var.
Kimi insan kendine eş seçerken fiziksel görünüşü önemser. Örneğin; cinsel çekicilik; kaslı vücut; dar ya da geniş kıvrımlı kalçalar; uzun ve güzel bacaklar tercih sebebi olabilir. Bazısı birlikte olacağı kişinin toplumsal konumunu; ahlaki değerlerini; kibar ve nazik olmasını; bir topluluk içindeki davranışlarını önemseyebilir. Kimileri de bencil davranarak birlikte olacağı insanın zengin olup-olmadığına ve kendisine sağlayacağı olanaklara bakar.

İlişkide bir diğer önemli unsur da zamandır. İlişki zaman içinde gelişir; şekillenir ve olgunlaşır ya da tam tersi olur.


İlişkinin dinamiğini etkileyen diğer bir önemli faktör de kadın ve erkek cinsiyeti arasındaki farklardır. Bu farklar şu şekilde açıklanabilir:


Kadın ve erkek arasındaki farklardan biri cinsellik hakkındaki tutumlarıdır. Erkek cinsel birliktelik yaşarken daha çabuk uyarılır ve romantizme çok ihtiyaç duymaz ve sevgisini de birlikte olduğu kişiye bu yolla sunduğunu düşünür. Kadın ise tam tersi bir durumda sevgi oluştuktan sonra birliktelik yaşamayı tercih eder yani romantizm onun için önemlidir.

Kaybetme korkusu da erkek ve kadın arasında farklı yaşanır. Erkekler kendilerinin beceriksiz oldukları konuları ve yaptıkları hataları reddetme eğilimindedirler. Çünkü bir kadının beceriksiz ve hata yapan bir erkeği istemeyeceğini düşünürler. Oysa kadınlar erkeklere oranla hatalarını kabul etmekte zorlanmazlar. Ayrıca; hatasını kabul erkeği daha çok sever ve ona daha çok güvenir. Erkekler kaybetme korkusuna rağmen karşı cinse duygularını ifade etmekte; kendini olduğu gibi açmakta zorlanır. Sevilme ihtiyacı karşılanmayan kadın her an gidebilir. Kadınlar kaybetme korkusunu daha çok bir başka kadın devreye girecek diye ya da girdiğinde yaşar.

Konuşma alışkanlıkları da kadın ve erkek arasında farklılık gösterir. Kadın konuşmayı sever. Bir sıkıntısı varken hem konuşmayı hem de karşısındaki kişinin kendisini dinlemesini; onunla konuşmasını ister. Eğer erkek onunla konuşursa bunu bir ödül gibi algılar ve mutlu olur. Erkek ise karşısındaki kadınla konuşmayı bir zaman kaybı olarak görür ve özellikle sıkıntılı olduğu zamanlarda suskun kalmayı tercih eder.

Kadın ve erkeğin aldatmaya; aldatılmaya karşı verdikleri tepki de farklıdır. Kadın eşinin kendisini aldatmasına rağmen ilişkiyi kurtarmak için çaba gösterebilir; fakat erkek arkasını dönüp gitme eğilimindedir. Kadınlar böyle bir durumda depresyona girer; erkek ise öfke duyar ve saldırgan tepkiler verir. Böyle bir durumda kadın eşini mutlu edemediğini düşünürken erkek; eşini cinsel anlamda tatmin edemediğini düşünür.
Bunların dışında kadınlar alışveriş yapmalar da saatlerce bu tür mekanlarda dolaşmaktan zevk alırlar. Alışverişe çıkarken almayı belirlediği bir şey yoktur; gördükçe beğenir ve alır. Erkek ise kendisine bir hedef koyar ve onun dışına çıkmaz. Alışverişi bir an önce bitirip evine dönmek ister.

Aile içindeki bir takım rollerde de farklılık vardır. Kadın besleyen; bakım veren; diğer aile üyeleriyle ilişkiyi; iletişimi düzenleyen bir rol üstlenirken; erkek güç ve başarıya yönelik olarak evini geçindirme rolünü üstlenmiştir.

Erkekler ve kadınlar arasındaki farklar eşlerin birbirlerini anlamakta zorlandıklarına da zemin oluşturmaktadır. Eşler birbirleri tarafından anlaşılmadıklarından; aynı dili konuşmadıklarından; kabul görmediklerinden; duyguların ifade edilmediğinden yakınır durular ve ilişki çok da keyif vermeden yürür/yürütülür. Oysa eşler bu farklılıkların kıymetini bilseler; bu farklılıkları kabul edip yaşantılarını zenginleştirseler; bu farkları anlamaya ve kabul etmeye çalışsalar hem ilişkinin keyfini çıkaracaklar hem de yaşantıları anlam kazanacaktır.